'Bekle Bizi İstanbul'u 1.5 milyon kişiyle söyleyeceğiz

'Bekle Bizi İstanbul'u 1.5 milyon kişiyle söyleyeceğiz

Onur Akın: Pazar günkü mitingde 'Bekle Bizi İstanbul'u 1.5 milyon kişiyle söyleyeceğiz

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ‘casusluk’ iddiasıyla 25 yıl hapis cezasına çarptırılarak tutuklanmasının ardından başlatılan Adalet Yürüyüşü’ne ikinci kez katılan sanatçı Onur Akın, pazar günü Maltepe’de düzenlenecek mitingde sahne alacağını ve Bekle Bizi İstanbul şarkısına 1.5 milyon kişinin eşlik etmesini beklediğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Güvenpark’tan başlattığı yürüyüşe 22. gününde ikinci kez katılan Akın, “Beşinci günde Kızılcahamam'da da katılmıştım, o zaman yağmur altında bir parkur yürümüştük, bu ikinci katılışım. Şimdi tekrar geldim, pazar günü de büyük mitingde konserimiz olacak. Bu yürüyüşe simge olan şarkılardan birisi benim bestem. Bekle Bizi İstanbul şarkısı… O şarkıyı 1.5 milyon kişiyle hep bir ağızdan adalet için hukuk için eşitlik için söyleyeceğiz” dedi.

“Ülkemizin aydınlık geleceği için bir umut yürüyüşü bu”

İlk gelişinden bu yana yürüyüşe katılımın ve coşkunun arttığını gözlemlediğini ifade eden Akın, “Kızılcahamam tarafında yağmurlu bir yürüyüştü, o biraz katılımı düşürmüştü. Şu an müthiş bir katılım var; insanlar şarkılar, türküler, marşlar söyleyerek ilerliyor. Tamamıyla barışçıl bir şekilde, hiçbir provokasyona mahal vermeyecek şekilde bir kitle yürüyor burada. Dünyanın gördüğü en anlamlı, en onurlu yürüyüşlerden birisi” diye konuştu. Akın, şöyle devam etti:

“Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde müthiş bir direnç ve onurla yürünüyor. Bu onurlu yürüyüşe katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Ülkemizin aydınlık geleceği için bir umut yürüyüşü bu.”

Vedat Türkali'nin İstanbul şiiri ise şu şekilde:

İSTANBUL

Salkım salkım tan yelleri estiğinde 
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle 
Uzaktan seni düşünürüm İstanbul 
Binbir direkli Halicinde akşam 
Adalarında bahar 
Süleymaniyende güneş 
Hey sen güzelsin kavgamızın şehri

Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde 
Bakışlarımda akşam karanlığın 
Kulaklarımda sesin İstanbul

Ve uzaklardan 
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul

Plajlarında karaborsacılar 
Yağlı gövdelerini kuma sermiştir. 
Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında 
Balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın 
Meyvesini birlikte devşirirler 
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul

Et tereyağı şeker 
Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde 
Yumurta masalıyla büyütülür çocukların 
Hürriyet yok 
Ekmek yok 
Hak yok 
Kolların ardından bağlandı 
Kesildi yolbaşların 
Haramilerin gayrısına yaşamak yok

Almış dizginleri eline 
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası 
Onların kemik yalayan dostları 
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi 
Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel 
Ve sen 
Ve sen haktan bahseden Ortaköyün Cibalinin işçisi 
Seni öldürürler 
Seni sürerler 
Buhranlar senin sırtından geçiştirilir 
İpek şiltelerin istakozların 
ve ahmak selameti için 
Hakkında idam hükümleri verilir

Haktan bahseden namuslu insanları 
Yağmurlu bir mart akşamı topladılar 
Karanlık mahzenlerinde şehrin 
Cellatlara gün doğdu 
Kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır 
Bir kalem yazın vardır 
Dudaklarını yakan bir çift sözün vardır 
Söylenmez

Haramiler kesmiş sokak başlarını 
Polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi 
Haramilerin elinde 
Ve mahzenlerinde insanlar bekler 
Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer 
Bebeklerin hasreti içlerinde gömülü 
Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde

Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul 
Bulutların ardında damla damla sesler 
Gülen çehreleri ve cesaretleriyle 
Arkadaşlar çıktı karşıma 
Dindi şakalarımın ağrısı

Bir kadın yoldaş tanırdım 
Bir kardeş karısı 
Hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları 
Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi 
Cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında 
Gebeliğin dokuzuncu ayında 
Aç kurtların varoşlara saldırdığı 
Tipili bir gece yarısı 
Sırtında çok uzak bir köyden indirdi 
Otuzbeş kiloluk sırrımızı 
Zafer kanlı zafer kıpkırmızı

Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul 
Bekle bizi 
Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle 
Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla 
Mavi denizlerine yaslanmış 
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle 
Ve bir kuruşa Yenihayat satan 
Tophanenin karanlık sokaklarında 
Koyunkoyuna yatan 
Kirli çocuklarınla bekle bizi 
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi 
Bekle dinamiti tarihin 
Bekle yumruklarımız 
Haramilerin saltanıtını yıksın 
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle 
Sen bize layıksın