Belediye-İş Sendikası'nda Başkanlar Kurulu toplandı

Belediye-İş Sendikası'nda Başkanlar Kurulu toplandı

Belediye-İş Sendikası, Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesini yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu.

Belediye-İş Sendikası, Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirisini yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu.

Belediye-İş Sendikası'nın yaptığı basın açıklaması şu şekilde:

10 Nisan 2019’da Ankara’da toplanan Başkanlar Kurulumuz, aşağıdaki hususların basına, kamuoyuna ve örgütümüze duyurulmasına karar vermiştir.

1- 31 Mart Yerel Seçimleri, başta İstanbul olmak üzere yapılan itirazlar dışında büyük oranda tamamlanmıştır. Seçim sonuçlarına tüm tarafların saygı göstermesi, demokratik bir zorunluluktur. Başkanlar Kurulumuz, halkın iradesinin sandığa yansıması olan seçimlerin, ülkemiz demokrasisinin gelişimine katkı sağlayacağına olan inancıyla, seçilen tüm belediye başkalarına görevlerinde başarılar diler. Kurulumuz, yerel yönetimlerin; yandaş sendikacılık anlayışını reddeden, çalışanların sendikal tercihlerine saygı gösteren, emeğin hakkını veren, eğitimli ve örgütlü toplumu savunan, hukuka saygılı, katılımcılığa ve paylaşıma açık, şeffaf, vatandaşların çıkarlarını ön planda tutan sosyal belediyecilik ilkesine sahip çıkan bir anlayışta olması gerektiğine inanmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz, yerel seçim sonuçlarına ilişkin itirazların, yasal bir hak olduğunun bilincindedir. Kurulumuz, itirazların, çifte standarda izin vermeyen, tartışmaya yol açmayacak şekilde şeffaf, adil ve kanuni olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz, yasama ve yürütme organlarının, meşruiyetlerini seçimlerden aldıklarını, çoğulcu demokrasilerin temel kuralı olan, "seçimle başa gelenlerin demokratik seçimle gitmesi" ilkesini bir kez daha hatırlatır. Kurulumuz, işine geldiği zaman millet iradesini öne çıkartıp, gelmediği zaman millet iradesini tanımayan, halkın demokratik iradesini, “sandıktan çıkanın, kazanacağını” görmezden gelen, tüm anti-demokratik girişimleri şiddetle protesto ederken, hukuk ve demokrasiden hızla uzaklaşmak anlamına gelecek olan bu adımların ülkemize çok şey kaybettireceği inancındadır.

2- 696 sayılı KHK ile kamuya ve belediyelere geçirilen şirket işçilerinin, toplu sözleşme hakları askıya alınmış, ardından da 2020'nin son çeyreğine kadar altışar aylık dilimlerle yüzde dörtlük sefalet ücretine mahkûm edilmişlerdir. Yerel seçim öncesi yasal mevzuata aykırı bir şekilde, bazı belediye başkan adayları "seçimi kazanabilmek" için ücretlere %26 oranında artış yapma vaadinde bulunmuş, sendikamızın "bu artışlar, ayrımsız tüm 696 sayılı KHK kapsamındaki işçilere uygulansın" talepleri yetkililerce suskunlukla karşılanmıştır.

Başkanlar Kurulumuz, 696 KHK ile kamuya ve belediye şirketlerine geçirilen işçilere geriye dönük enflasyon farkı kadar “ek zam” verilmesini talep eder. Kurulumuz, 696 sayılı KHK kapsamındaki tüm işçilerin uluslararası sözleşmelere, Anayasaya ve yasalara aykırı bir şekilde askıya alınan toplu sözleşme hakkını önleyen düzenlemelerin kaldırılarak, belediye ve kamu toplu sözleşmelerine dahil edilmesini talep eder.

3- 6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında kamu kurum ve kuruluşlar ile belediyelerde çalışan işçilere ödenen ilave tediyeler, 696 sayılı KHK kapsamında belediye şirketlerinde çalışan işçilere Maliye Bakanlığı’nın olumsuz görüşü gerekçe gösterilerek ödenmemektedir. Bu durum Anayasa'nın eşitlik ilkesine, hukuka ve vicdana aykırıdır. Başkanlar Kurulumuz, belediyelerde halk sağlığı ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren işlerde kamu hizmeti yapan belediye şirket işçilerinin de 6772 sayılı kanun gereğince yasal hakları olan yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini talep eder.

4-Emekçilerin ve emekçi halkımızın günlük yaşamını alt üst eden hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk tüm hızıyla sürmekte, emekçilerin reel ücretleri her geçen gün erimekte, alım güçleri düşmektedir.

Yaşanan ekonomik krizin sorumlusu sermaye yanlısı, üretime dayanmayan rant politikalarıdır. Krize önlem olarak açıklanan ekonomi programı, emek yanlısı talepleri görmezden gelip, sermayeye yeni kaynaklar aktarmayı hedeflemektedir.

Başkanlar Kurulumuz, krizin faturasının emekçilere kesilmemesi için tüm işçi konfederasyonlarını ortak tavır almaya, emeğin taleplerini yükseltmek için dayanışma ve mücadele hattı örmeye davet eder.

5-- 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda ve Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Programı Kapsamındaki hedeflere Yönelik Ekonomik Reform Paketi, kıdem tazminatının zorunlu Bireysel Emeklilikle entegre edilerek fona devrine ilişkin düzenleme yer almıştır. Başkanlar Kurulumuz, kriz ortamında iktidar ve sermaye çevrelerince gündeme getirilen, emeğin kazanımlarını yok etmeyi amaçlayan, kıdem tazminatının kaldırılması, fona devredilmesi ya da işlevsiz hale getirilmesine yönelik tüm girişimlerin toplumsal barışı bozacağına inanmaktadır. Başkanlar Kurulumuz, kıdem tazminatının fona devredilmesi veya süresinin azaltılması gibi hiçbir geriletici düzenlemeyi asla kabul etmeyecektir. Başkanlar Kurulumuz, kıdem tazminatı hakkının gasbı ya da zayıflatılmasına yönelik girişimler karşısında, Türk-İş Genel Kurul kararları doğrultusunda, genel grev dahil, sonuç alınıncaya kadar meşru her yolu kullanma kararlılığındadır.

6-Hukuk devleti; özgürlükçü, çoğulcu, çağdaş demokrasilerin olmazsa olmaz ilkesidir. Hukuk Devleti; yönetimde keyfiliğin önlendiği, devletin hukuka bağlı olduğu, yargının bağımsız bir şekilde siyasal baskı ve karışmalardan etkilenmeden çalıştığı, hukuk kurallarının herkese eşit uygulandığı, hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı, bireylerin hukuk güvenliğinin sağlandığı ve güçler ayrılığının tesis edildiği bir sistemi ifade eder. Başkanlar Kurulumuz ülkemizde hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında güçler ayrılığı tesis edilmeden, yapılacak "ekonomik reform" girişimlerinin başarısız olacağına inanmaktadır.

7- Başkanlar Kurulumuz; yapılacak "ekonomik Reform"ların demokratik denetimden uzak, güçler ayrılığı ilkesini reddeden “biat” anlayışına sahip kurumlarla değil, insan haklarına, özgür düşünceye saygılı, çağdaş ve katılımcı, hukukun üstünlüğüne ve liyakata dayalı bir yönetim anlayışıyla mümkün olduğuna inanmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz; yapılacak "ekonomik reform"ların olmazsa olmazının eğitimde tek tip, ezbere dayalı, sorgulamadan sadece itaat etmeyi hedefleyen bir öğretim yerine; eğitim sistemimizin özgür, bilimsel, şüpheci, sorgulayan ve analitik düşünce ile donatılmış, eğitimli ve örgütlü, yaratıcı nesiller yetiştirilmesiyle mümkün olacağına inanmaktadır.

8-Başkanlar Kurulumuz, iktidarın; uluslararası rekabet gücünü artırmak için ücretleri ve maliyetleri aşağıya çekme politikalarını şiddetle reddeder. Kurulumuz iç pazarda istihdamı ve talebi koruyan, emeğin verimliliğini, üretkenliğini sermayeye aktarmak yerine, ILO belgelerinde tanımlanan “insan onuruna yakışır iş” ile emek gelirine yansıtan bir sanayileşme ve üretim modeli, kamu girişimciliğine, kamu yatırımlarına dayanan bir üretim anlayışını desteklemektedir.

9- Ülkemizde ücretliler, gelir dilimi matrahları adil ölçüde belirlenmediği ve güncellenmediği için her yıl ciddi kayba uğramaktadır. Çalışanların yıl sonunda eline geçen ücretleri, yılbaşında aldıkları ücretin epey altına düşmektedir. Ülkemizde gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin üçte ikisi “bordro mahkûmu” haline getirilen ücretliler tarafından ödenmektedir. Başkanlar Kurulumuz, vergi sisteminin Anayasa’nın 73. maddesindeki maliye politikasının sosyal amacı olan, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı esasına göre yeniden düzenlenmesini talep etmektedir.

10- Demokrasi; emeğin, emekçinin temel sorunudur. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları, emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz. Demokrasinin var olabilmesi için, laiklik ilkesinin yürürlükte olması gerekir. Laikliğin olmadığı yerde demokrasinden de bahsedemeyiz. Laiklik; devlet, siyaset, hukuk ve eğitim işlerinin dinden arındırılması, dinin bu alanlara müdahale etmemesi şartıyla dini inanç ve ibadet özgürlüğünün güvence altına alınmasıdır. Demokrasinin var olabilmesi için, yasama, yürütme ve yargı arasında güçler ayrılığı ilkesinin uygulanması, düşünce, ifade, yayın ve örgütlenme özgürlüğünün olması, ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması gerekir.

Başkanlar Kurulumuz; demokrasiyi yeniden inşa etmenin, bizlere ulus olma bilincini veren, bireyi yurttaş konumuna yükselten laik, demokratik Cumhuriyet’e sahip çıkmakla, mümkün olduğuna inanmaktadır.

11- Başkanlar Kurulumuz, hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığı, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıların, işsizliğin, yoksullun arttığı, çalışma hayatında kuralsız, güvencesiz, esnek çalışma biçimlerinin hâkim kılındığı, sendikal hak ihlallerinin, düşünce ve ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik girişimlerin arttığı bir dönemde; 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nün ülke çapında en kitlesel katılımla etkin ve güçlü bir şekilde kutlanması gerektiğine inanmaktadır.

12-Başkanlar Kurulumuz, ülkemizin daha güçlü ekonomiye kavuşması, toplumsal refahın yaygınlaşması ve gelirin adaletli dağıtılması, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, halkın iradesinin her alanda egemen kılınması, işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi konularında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte kararlıdır. Saygılarımızla. 10.04.2019