Bu bir tayin değil ihraç girişimidir

Bu bir tayin değil ihraç girişimidir

Yargıçlar Sendikası Başkanı ve Ankara Aile Mahkemesi Yargıcı Mustafa Karadağ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun son kararnamesi ile Şanlıurfa’ya atanmasına CHP İstanbul milletevekili İlhan Cihaner çok sert çıktı. Cihaner bu yapılanın atama değil ihraç girişimi olduğunu söyledi.

İşte İlhan Cihaner'in yaptığı açıklama:
 
Yargıçlar Sendikası Başkanı ve Ankara Aile Mahkemesi Yargıcı Mustafa Karadağ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun son kararnamesi ile Şanlıurfa’ya “atandı”. Öncelikle bu işlem bir atama, tayin, hatta sürgün değil, doğrudan doğruya “ihraç” girişimidir.
 
Anayasa değişikliği ile varlığı sonlandırılan HSYK giderayak, “yeni” Hakimler Savcılar  Kurulu’nun nasıl bir yargı düzeni gerçekleştireceğini de işaret etmiştir; İktidar partisinin kadrolarından devşirilen hakim ve savcılar, hukuk ve kanun yerine muktedirin iradesi, liyakat yerine parti/cemaat koalisyonları, güvencesiz ve terörize olmuş hakim ve savcılar. Sonuç olarak siyasi iktidarın, giderek muktedirin ajandasının takipçisi “uyumlu” bir yargı!
 
İşte bu yargı düzenine direnen Mustafa Karadağ, meslek yaşantısı boyunca hukuksuzlukların karşısında durmuştur. Yargıdaki Fetullahçı yapılanma hukuku katlederken cesaretle eleştirmiş ve mensubu bulunduğu meslek örgütlerinde bunun mücadelesini vermiştir. Fethullahçı yapılanmanın hedefi olmuştur. Yargının teslim edildiği, 2010 referandumu sonrasındaki HSYK seçimlerinde bu yapılanmanın karşısında aday olmuştur.
 
Özellikle kadına karşı şiddetin önlenmesinde, kadının evlilik öncesi soyadını kullanmasında, iç hukukun yetersiz kaldığı yerlerde uluslararası sözleşmelerin geçerli kılınmasında ve aile hukuku alanında devrim niteliğinde kararlar vermiştir.
 
Hukukusuz yargılamaların ve uygulamaların, taraflarına bakmaksızın karşısında olmuştur. Üretmiştir, yazmıştır, konuşmuştur. iktidar ve güç ile hukuk arasındaki gerilimde hep hukuktan yana tavır almıştır.  Üstelik sadece mesleki alanda değil ülkemizdeki demokrasi, cumhuriyet, laiklik, adalet ve emek mücadelesinin bir parçası olmuştur.
 
Yargıda mesleki ve sendikal mücadelenin hep en ön saflarında mücadele etmiştir. Halen hakim ve savcıların tek sendikası olan Yargıçlar Sendikası’nın Başkanıdır. Bu sıfatı ile yalnızca dar anlamda mesleki konularda değil hukukun temas ettiği her alanda açıklama yapması, eleştirilerde bulunması doğaldır. Hatta bu hakkı güvence altında olmalıdır. Hakim güvencesini de içeren/aşan sendikal güvencelere sahip olması gerekmektedir. Nitekim yasalarımız işyeri sendika temsilcilerine dahi bu güvenceyi vermiştir. Sendika Başkanının, gerekçesi açıklanmadan ve rızası olmadan sendika merkezi dışına gönderilmesi, aynı zamanda sendikal haklara da bir saldırıdır. Nitekim ILO, Yargı-Sen yöneticisi hakimlerin, istekleri dışında tayin edilmelerini kınamıştır.
 
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu, bu adaletsiz ve hukuksuz kararını geri almaya davet ediyorum.
Mustafa Karadağ yalnız değildir!