Çapan: Belediye Başkanlarının kafasını koparacağına, gökdelenlerin kafasını koparsın

Çapan: Belediye Başkanlarının kafasını koparacağına, gökdelenlerin kafasını koparsın

Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, Artı Tv'de Erdal Doğan'ın sunduğu, Aslı Doğan'ın konuk olduğu "Her Açıdan" programına telefonla bağlanarak açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın "biz İstanbul'a ihanet ettik" sözlerini değerlendiren Çapan, "İstanbul'a kötülük ettiler de Ankara'ya iyilik mi ettiler?" diye sordu ve ekledi: Belediye başkanlarının kafasını koparacağına, gökdelenlerin kafasını koparsa daha iyi olur. 

Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, Artı Tv'de "Her Açıdan" programına telefonla bağlanarak açıklamalarda bulundu. Belediye Başkanlığı döneminde inşaat alanlarını 0.72 emsal olarak kullandıklarını belirten Çapan, mevcut dönemde inşaat alanlarının 10, 15 emsal hatta 20 emsal olarak kullanıldığını belirtti. Çapan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İstanbul'a ihanet ettik" sözlerini de değerlendirerek, "Yani İstanbul'a kötülük ettiler de Ankara'ya iyilik mi ettiler? Ya da Bursa'ya iyilik mi ettiler? Bursa'nın silüeti değişti. Gittikleri her yerde kentin algısını, vizyonunu, fonksiyonunu değiştirdiler. Koca koca binalar yaptılar. Nereyi boş buldularsa, karayolları dahil değerlendirerek (onların deyimiyle söylüyorum) gökdelenlerin altını çarşıya çevirdiler. Şehir zindan oldu. Kentin hayatı çekilmez hale geldi. Trafik kaldırmaz hale geldi" dedi.

İşte Artı Tv'de Erdal Doğan'ın sorusu ve Gürbüz Çapan'ın açıklamalarının tamamı:

* Sayın Çapan, Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı olarak bir dönem yeni bir yapılaşma, meydanlar sokaklar ve aynı zamanda yatay bir yapılaşmadan yana bir projeniz vardı ve örnek bir proje olarak gösteriliyordu. Geçen cumartesi günü Sayın Erdoğan, "Biz istanbula ihanet ettik" dedi. Siz bu değerlendirmeyi nasıl buluyorsunuz, İstanbul'un geleceği konusunda değerlendirmeleriniz nelerdir? 

"Şimdi ben 89 yılında Belediye Başkanı oldum. O zaman İstanbul'da yoğun bir göç vardı. Türkiye'de yoğun bir iç savaş vardı. Hergün, "İstanbul'da bir Aksaray geliyor" lafı vardı o zaman. Konut sorunu yakıcı bir sorundu. Sultanbeyli'de ya Esenyurt'ta insanlar gecekondu, çarpık yapılaşmaya mahkumdular. Biz o zaman önce Esenkent sonra Boğazköy sonra Beylikdüzü olmak üzere 3 projeyi gündeme getirdik. Bizim projelerde apartman altında ticaret olmadı. Konut, konut oldu. Ticaret merkezimizi 2 ayrı yere koyduk. Gerçi onu daha sonra gelip konuta çevirdiler. Yoğunluk bakımından da 0.72 emsal kullandık inşaat alanını. Şimdi 10 emsal, 15 emsal, hatta 20 emsal projeler var. Gökdelen yapıyorlar, altına da çarşı yapıyorlar. Bunuda sanki bir iyilikmiş gibi anlattılar. Şimdi ayıkmaya başladılar. 

"KENTİN HAYATI ÇEKİLMEZ HALE GELDİ"

Yani İstanbul'a kötülük ettiler de Ankara'ya iyilik mi ettiler? Ya da Bursa'ya iyilik mi ettiler? Bursa'nın silüeti değişti. Gittikleri her yerde kentin algısını, vizyonunu, fonksiyonunu değiştirdiler. Koca koca binalar yaptılar. Nereyi boş buldularsa işte karayolları dahil değerlendirerek (onların deyimiyle söylüyorum) gökdelenlerin altını çarşıya çevirdiler. Şehir zindan oldu. Kentin hayatı çekilmez hale geldi. Trafik kaldırmaz hale geldi. 

"BELEDİYE BAŞKANLARININ KAFASINI KOPARACAĞINA GÖKDELENLERİN KAFASINI KOPARSA DAHA İYİ OLUR"

Düşünün eskiden Ak Merkez trafiği kitliyordu, şimdi Ak Merkez gibi onlarca merkez var. Onlarca proje yapıldı. 1 alanda 8 konut, 11 konut, AVM'ler falan filan. Yani bir kent insan gibidir. İnsanın nasıl bir kalbi varsa, kentin de ticaret merkezi olması lazım. İnsanın akciğeri, kentin de akciğeri diye tarif ediliyor. Nereye ne gelmişse koymuşuz. Yavaş yavaş düzelmeye çalışıyor ama neyi nasıl düzelteceksin o da belli değil. Kimsenin gıkı çıkmıyor. Belediye başkanı dediğin adam, insan hayatını kolaylaştıran insandır. Katkı yapan insandır. Kentine rahat sağlayan, kentin değerini arttıran insan demektir. TEM'e çıkın yol kenarında "Venedik" diye proje yapmışlar. Ya Allah aşkına biri görmüyor mu bunu? Belediye başkanlarının kafasını koparacağına, gökdelenlerin kafasını koparsa daha iyi olur. Hiç olmazsa bir daha bunu yapmazlar. Kars'ta ucube diye heykelin kafasını koparacağına, Zeytinburnu'nda yada Şişli'deki bir takım gökdelenlerin kafasını koparsa, hem tarihe iyi geçer, hem de İstanbul için iyi adam olarak adlandırılır."