CHP: 31 Mart'a göre daha hazırlıklıyız!

CHP: 31 Mart'a göre daha hazırlıklıyız!

CHP yinelenen İstanbul seçimlerine ne kadar hazır, neler planlandı, o gün hangi çalışmalar yapılacak?

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararıyla yinelenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için son 48 saate girildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da son birkaç gündür ağırlığını artırdığı İstanbul yarışında, öne çıkan adaylar Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım kampanyalarını sürdürüyor. Millet ve Cumhur ittifaklarına destek veren partiler de seçim öncesinde yoğun bir çalışma içerisinde. Bir yandan sahada oy isteme çalışmalarını devam ettiren partiler; diğer yandan seçim günü için hazırlık yapıyor.

T24'ten Gonca Tokyol'un haberine göre, Partisinin pazar günkü seçimler için yaptığı hazırlıkları konuştuğumuz, Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) YSK kararından sonra yeniden başlayan seçim kampanyası sürecini yöneten isimlerden biri olan Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, 31 Mart ve sonrasındaki dönemden çıkardıkları dersler olduğunu ve şimdi çok daha hazırlıklı olduklarını söylüyor. Bu seçimin daha hızlı sonuçlanacağını düşünen milletvekiline göre, yarışı kimin kazandığı saat 23.00 sıralarında belli olacak.

Anadolu Ajansı’nın (AA) ’31 Mart’ta tüm Türkiye’de sonuçları açıklarken İstanbul’da açıklayamayarak, daha sonrasında da neden açıklayamadığını açıklayamayarak kendini imha ettiği’ yorumunda bulunan Salıcı, CHP’nin 31 Mart’ta olduğu gibi 23 Haziran’da da ‘teyitli bilgi’ akışı kanalını açık tutacağını belirtiyor ve ekliyor:

“Seçim sonuçlarını verirken hız konusunda bir yerlerle yarışmak gibi bir durumumuz yok. Biz bu ülkeyi yönetmeye talip olan bir siyasi partiyiz, dolayısıyla da bu ağırlıkla, CHP’li olmanın verdiği sorumlulukla davranacağız; teyit edilmiş bilgiyi paylaşacağız.”

"Ben oy versem ne olur, zaten seçim kazanılıyor, rehaveti seçimi kaybettir"

Seçime çok az bir süre kala anket şirketlerinin büyük bir kısmının İmamoğlu’nu önde göstermesiyle ilgili de konuşan ve Millet İttifakı’nın adayını destekleyenlere bir uyarıda bulunan Salıcı, “Seçim ankette değil, sandıkta kazanılır” vurgusu yapıyor:

“Aaa sonuçlar çok iyi gözüküyormuş, o zaman ben İstanbul’a gitmeyeyim’ ya da ‘Ben oy versem ne olur, zaten seçim kazanılıyor’ rehaveti seçimi kaybettir. Rehavete ihtiyacımız yok, bizim Türkiye’nin umut kapısını açmaya ihtiyacımız var.

“Anketlere değil sandıkta vatandaşın vereceği bir tek oya bakarak, onun hesabını yaparak ve o oylardan herhangi birinin zayi olmamasını, o oyun sandığa girdiği gibi çıkmasını sağlayarak seçim kazanılır. O yüzden de tüm vatandaşlarımız bu konuda uyanık olsunlar, hiçbir şekilde rehavete kapılmasınlar; gelsinler, oylarını ve sonrasında da sandıklara nezaret etme haklarını da kullansınlar.”

Şehir dışından gelecek seçmenler için bin otobüs kaldırılacak

Seçim günü, İmamoğlu’nu destekleyen 200 binden fazla CHP ve İyi Parti üyesi ile gönüllünün görev yapacağını ifade eden Salıcı’nın açıklamasına göre,

-Şehir dışından oy vermeye gelecekler için binden fazla otobüs kaldırılacak,
-76 seçim kurulunun her birinde bir milletvekili bulunacak,
-39 ilçede parti örgütleri gün boyu görev yapacak
-31 bin 124 sandığın neredeyse tamamında avukatlar hazır bulunacak.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, sandık başında görev yapmak için avukatlardan taleplerin gelmeye devam ettiğini belirtirken; partinin İstanbul Hukuk Komisyonu Başkanı Av. Doğuşcan Aydın Aygün de gönüllü meslektaşlarının destek hattını arayarak kendilerine ulaşabileceğini söylüyor.

"31 Mart seçiminde, kamuoyundaki genel beklenti seçimi bizim kazanmamız yönünde değildi, şu anda ise bizim kazanmamız yönünde"

CHP’nin 31 Mart seçimleri öncesinde kaynaklarını büyük oranda tükettiğini, bu yüzden de yenilenen seçim kampanyasının İmamoğlu’na bağış yapanların ortaya koyduğu ‘dayanışmayla’ finanse edildiğini ifade eden Salıcı’nın, İmamoğlu’nun İstanbul Sanayi Mahallesi’ndeki Seçim Koordinasyon Merkezi’nde yaptığımız görüşmede partisinin 23 Haziran için yaptığı çalışmaya dair sorulara verdiği yanıtlar şöyle…

-CHP, yenilenen İstanbul seçimlerine nasıl hazırlanıyor? 23 Haziran’da, 31 Mart’tan farklı olarak ne yapacaksınız?

31 Mart seçiminde, kamuoyundaki genel beklenti seçimi bizim kazanmamız yönünde değildi, şu anda ise bizim kazanmamız yönünde. Biz o zaman da seçimi kazanacağımızdan emindik, gayet iyi bir hazırlık yapmıştık hem öncesinde hem de seçim günü için, şu anda o hazırlıklarımız daha da üst düzeyde. Seçimi, hiçbir sorun yaşamadan atlatabilmek için gerekli bütün hazırlıklar yapıldı. Partili arkadaşlarımız, gönüllülerimiz görev alıyorlar. Avukat organizasyonu devam ediyor, İstanbul dışından gelip sandık başında durmak isteyen avukatlar var. 

Sadece bizim görevlendireceğimiz 100 binden fazla insan var. İyi Parti’nin müşahitleriyle ya da o gün oy kullanıp da sonrasında sandık başında vatandaşlık görevini yapacaklarla da birlikte 200 bine yaklaşmasını bekliyoruz. 

-Her sandığın başında bir avukat olması yönünde bir çalışmanız vardı, o nasıl gidiyor?

İstanbul’da bin 919 okulda oy kullanılacak. Zaten bir önceki seçimde avukat sayımız bunun çok üzerindeydi. Şu anda daha da aştık, hedefimiz hâlâ her sandığa bir avukat ve özellikle son birkaç gündür artarak gelen taleple birlikte bu hedefe ulaşacağımızı düşünüyorum. 

"31 Mart’a göre çok daha hazırlıklıyız"

-CHP, sandık güvenliği konusunda neye odaklanacak? Oy kullanma sürecine mi, yoksa sonrasındaki sayıma mı? 

Biz her ikisi için de tedbirimizi alıyoruz. Sabah oy kullanma başladığı andan itibaren sandık başında görevli arkadaşlarımız burada olacaklar, herhangi bir aksilik olursa, bir problem çıkarsa, hastalanırlarsa yedek arkadaşlarımız ulaştırılacak. 

Diğer illerden il başkanları seçim günü İstanbul’da olacaklar. Milletvekillerimiz, parti meclisi üyelerimiz şu anda zaten İstanbul’da. İstanbul’da 76 seçim kurulu var, bunların her birinde bir milletvekili arkadaşımız görevli olacak, 39 ilçede ilçe başkanlıklarında bölgelerindeki okullarda herhangi bir sorun çıkarsa buna müdahale etmek üzere hazır olan arkadaşlarımız bulunacak. Seçimde oy kullanma öncesi, oy kullanma sırasında ve sayım esnasında bazen aynı, bazen farklı ekiplerle sürece hazır olacağız. Bütün bunların hazırlıkları yapıldı, dijital ortamda da planlandı. Ciddi bir gönüllü ordusu bu kişilerin orada olup olamayacağının teyidi için çalışıyor; herhangi bir şekilde programında bir değişiklik olan arkadaşımız varsa yerine birisi görevlendiriliyor. Net bir şekilde söylemek gerekirse 31 Mart’a göre çok daha hazırlıklıyız. 

"Geçersiz oy miktarı azalacak, sonuçlar daha erken alınacak"

-Dikkat etmeliyiz, daha yoğunlaşmalıyız, daha deneyimli arkadaşları görevlendirmeliyiz dediğiniz bölgeler oldu mu? 

Her seçim kuruluna bir milletvekili 31 Mart’ta yoktu ama sonrasında ortaya çıkan mazbata tartışması ya da oyların yeniden sayılması süresinde birkaç milletvekili arkadaşımız vardı sayım yapılan sandıklarda. O dönemden çıkardığımız dersler de var. 

Bir de şöyle bir fark var; bu seçim daha hızlı sonuçlanacak. Çünkü aday sayısı azaldı, seçmen daha bilinçli, ağırlıklı olarak iki aday arasında geçecek yarış. Geçersiz oy miktarının da azalacağı kanaatindeyiz, hata yapma ihtimali de azaldı. Seçim sonuçlarının daha erken alınacağını düşünüyoruz. Islak imzalı tutanakların hazırlanması ve partiye ulaştırılmasının da daha hızlı olacağı kanaatindeyiz. 

-Pazar akşamı sonuçları saat kaç gibi öğrenmeyi bekliyorsunuz?

Muhtemelen saat 23.00 gibi sonuçlar tamamen ortaya çıkmış olur. 

"Ekonomik durumu müsait olan, şehir dışındaki İstanbul seçmenlerinden bir ricamız var"

-Sonrası için herhangi bir kutlama planınız, hazırlığınız var mı?

Şu anda bir kutlama hazırlığı yapmış değiliz, tamamen seçimin kazanılmasına odaklandık. İstanbul dışından İstanbul’a gelmek isteyen seçmen var; onun organizasyonunu yapıyoruz aynı zamanda. Feribotla gelecek seçmenler var, ağırlıklı olarak da otobüslerle gelecekler. CHP il başkanlıklarına başvuran, İstanbul’a gelmek isteyen ama ekonomik durumu müsait olmayan vatandaşlarımız var. Ama ekonomik durumu müsait olan vatandaşlarımıza bir ricamız var; kaynaklarımız sınırlı, eğer gelebileceklerse lütfen kendi imkanlarıyla gelsinler ama gelemeyecek olanlar da mutlaka bize haber versinler. 

"Biz kampanyayı vatandaştan topladığımız bağışlarla yapıyoruz; herhangi bir devlet imkanını kullanmıyoruz"

-Peki toplamda kaç kişi bekliyorsunuz şehir dışından?

Bini geçtik otobüs organizasyonunda. Erzurum’dan 15, Mardin’den 7 otobüs geliyor mesela. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ’dan ciddi bir seçmen gelecek, feribotlala gelecek olanlar var Bursa’dan, tüm Türkiye’den İstanbul seçmeni gelecek aslında. Ama tekrar rica edeceğim; kendi imkanlarıyla gelebilecek olanlar lütfen böyle gelsin, hatta mümkünse yanlarına bir iki kişiyi de alarak getirsinler. Çünkü biz kampanyayı vatandaştan topladığımız bağışlarla yapıyoruz; herhangi bir devlet imkanını kullanmıyoruz, valiler, bakanlar yanımızda değil, bizim adımıza propaganda yapmıyorlar, biz bütün devlet imkanlarına karşı siyasetimizi yürütüyoruz, her türlü olumsuzluğa karşı da tedbir alıyoruz. 

"Kampanyayı halk kendisi yapıyor, halk kendisi girecek seçime İstanbul’da"

-Seçimlerin ekonomik boyutundan bahsediyoruz; çok kısa bir sürede iki kez seçim kampanyası yapmanız gerekti. Bunun altından ekonomik olarak nasıl kalktınız?

Dayanışmayla. Ekrem İmamoğlu kampanyasına bağışta bulunun derken iki amacımız vardı. Bir tanesi şu; tekrarlanan bir seçim olduğu için bir devlet yardımız söz konusu değil ve biz kaynaklarımızı büyük oranda 31 Mart’ta tükettik. O sebepten de kampanyanın bir sebebi, ekonomik kaynak yaratabilmekti. Gerçekten inanan, bunun bir demokrasi meselesi olduğunu düşünen yurttaşlarımıza çağrıda bulunduk. İkinci olarak da ‘Karınca kararınca, 20 lira, 10 lira ne gönderebiliyorsanız’ diyerek vatandaşımızın katılımını artırmaya çalıştık. O da başlı başına bir işti, tüm Türkiye’de kampanya yapıldı. Yüzbinlerce insan bağış yaptı. Şöyle örnekler var mesela; Ramazan’da fitre 23 lira, insanlar diyor ki fitremizi size gönderiyoruz. Kampanyayı halk kendisi yapıyor, halk kendisi girecek seçime İstanbul’da. Biz başından beri söylüyoruz; bu kampanya Cumhuriyet Halk Partisi’nin meselesi olmaktan çıktı, Ekrem İmamoğlu’nun meselesi olmaktan çıktı ve bir demokrasi meselesine dönüştü. Vatandaş, sandıktan çıkan iradeye siyasi baskı yoluyla müdahalenin kabul edilemeyeceğini 23 Haziran günü gösterecek.

-Vatandaşlar seçim günü bir problemle karşılaştıklarında ne yapmalılar? 

Seçmenler oy kullanmaya gittiğinde bizim o sandık başında arkadaşımız olacak, katta arkadaşımız olacak, okulda arkadaşımız olacak, hatta seçim sonuçlarını daha hızlı işlemek için bilişim sorumlusu arkadaşlarımız olacak okullarda, avukatlar olacak. O sebepten de başvurabilecekleri arkadaşlarımız alanlarda olacak, onlara hemen ulaşabilecekler. 

-Bir ihbar hattı olacak mı peki? 

Bunun için çalışmalar sürüyor ama yetişmezse de vatandaşlarımız şunu yapabilirler; ilçe başkanlıklarına, il başkanlığına ulaşıp eğer sorunlarını okullardaki görevlilerle çözemiyorlarsa. Ama ricamız yaşanan yerde sorunun çözümüne öncelik tanımaları. 

"Anadolu Ajansı sonuçları açıklayamayarak, daha sonra da neden açıklayamadığını açıklayamayarak kendini imha etti"

-Biz sonuçları Anadolu Ajansı’ndan öğrenmeyeceğiz dediniz. Bir önceki seçimde, Ekrem İmamoğlu düzenli aralıklarla elindeki bilgileri kamuoyuyla paylaşmıştı, bu seçimde nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz? 

Biz teyit edilmiş bilgi paylaşacağız. Seçim sonuçlarını verirken hız konusunda bir yerlerle yarışmak gibi bir durumumuz yok. Biz bu ülkeyi yönetmeye talip olan bir siyasi partiyiz, dolayısıyla da bu ağırlıkla, CHP’li olmanın verdiği sorumlulukla davranacağız. Teyit edilmiş bilgiyi paylaşacağız. Bizim için Anadolu Ajansı yok hükmünde, o gece ortadan kalktı. Anadolu Ajansı, 31 Mart’ta tüm Türkiye’de sonuçları açıklarken İstanbul’da açıklayamayarak, daha sonra da neden açıklayamadığını açıklayamayarak kendini imha etmiş oldu. Biz kendi kaynaklarımız üzerinden sonuçlara bakacağız. 

"Anketlere değil sandıkta vatandaşın vereceği bir tek oya bakarak, o oyun sandığa girdiği gibi çıkmasını sağlayarak seçim kazanılır"

-KONDA çarşamba günü bir anket açıkladı ve İmamoğlu ile rakibi Binali Yıldırım arasındaki farkın 9 puan olduğunu duyurdu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Twitter’dan anketlerin ciddiye alınmaması çağrısı yaparak, “Bu seçim öyle % 5-7-10 fark ile değil bir tek oyla kazanılacak. Sonuna kadar çalışmalı, sonuna kadar korumalı, mazbata alınmadan asla gevşememeliyiz” dedi. Siz anketler konusunda ne düşünüyorsunuz?

Biz siyasetimizi anketlerin sonuçlarına göre değerlendirmiyoruz. Anket firmaları kendi araştırmalarını yapıyorlar, kamuoyuyla paylaşıyorlar; buna bir itirazımız yok tabii ki. Ama seçim ankette değil sandıkta kazanılır. Dolayısıyla, ‘Aaa sonuçlar çok iyi gözüküyormuş, o zaman ben İstanbul’a gitmeyeyim’ ya da ‘Ben oy versem ne olur, zaten seçim kazanılıyor’ rehaveti seçimi kaybettir. Rehavete ihtiyacımız yok, bizim Türkiye’nin umut kapısını açmaya ihtiyacımız var. Onun için, anketler ne söylerse söylesin… 31 Mart’tan önce de CHP seçimi kazanamaz diyordu anketler; dolayısıyla anketlere değil sandıkta vatandaşın vereceği bir tek oya bakarak, onun hesabını yaparak ve o oylardan herhangi birinin zayi olmamasını sağlayarak, o oyun sandığa girdiği gibi çıkmasını sağlayarak seçim kazanılır. O yüzden de tüm vatandaşlarımız bu konuda uyanık olsunlar, hiçbir şekilde rehavete kapılmasınlar ve gelsinler, oylarını kullansınlar, sonrasında da sandıklara nezaret etme haklarını da kullansınlar.