Müftülük aracılığı ile kıyılan dini nikahın resmileşmesi ile laik devlet düzeni göz ardı edildiğini anlatan CHP’li vekil Gülay Yedekci, TBMM’ye verdiği soru önergesinde, “Son günlerde dini nikahı resmileştiren yasa tasarı ile ilgili basın ve sosyal medyada birçok haber yayınlanmaktadır. Anayasamızın 174/4. Maddesi ile resmi nikah koruma altına alınmıştır. Bu sebeple, dini nikahı resmileştiren düzenleme Anayasanın temeline ve Inkilap kanunlarının korunmasına aykırıdır. 

Müftülük aracılığı ile kıyılan dini nikahın resmileşmesi ile laik devlet düzeni göz ardı edilmektedir. Bu düzenleme ile kadınlarımız dinsel araçlarla toplumsal hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılacaktır. Günümüzde devletimizin yasaları ile mücadele edilen çocuk yaşta evlilikler, İslam dininde evlilik yaşının gözetilmemesi sebebiyle artacaktır. 

TUİK'in evlenme istatistiklerine göre “16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2015 yılında %5,2 iken 2016 yılında bu oran %4,6'ya düştü” ifadelerini kullandı

“BOŞ OL BOŞ OL BOŞ OL”

Yedekci, “Bu düzenleme çocuk yaşta evliliklerin artmasına ve yaygınlaşmasına sebep olacaktır. Dini nikah resmileştiği takdirde kadın ve erkek eşitliği ortadan kalkacaktır. İslam dinine göre erkek kadına üç kere “boş ol” dediği takdirde boşanma gerçekleşmektedir. Bu düzenleme ile Müftü aracılığı ile resmi olarak kıyılan dini nikah ile evlenen eşlerden erkek olanın “boş ol demesi ile veya Müftüye verilecek olan resmi yetki ile boşanmanın geçekleşeceği görülmektedir. Miras konularında eşlerden biri öldüğü takdirde miras paylaşımında sorunlar yaşanacaktır” dedi.

“DİNİ NİKAHIN RESMİ OLMASI EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI DEĞİL Mİ?”

Yedekci, konuyla ilgili Başbakan Yıldırım’ın cevaplaması istemiyle sorularını şöyle sıraladı; “Bu düzenleme ile “resmi nikah kıydıranlar” ve “dini nikah kıydıranlar” olarak toplum iki gruba mı bölünmek istenmektedir? Dolayısıyla dini nikah kıydıranlar dindar ve resmi nikah kıydıranlar dinsiz olarak mı gösterilmek istenmektedir? Dini nikahın resmi olması eşitlik ilkesine aykırı değil midir? Müftülüğe evlendirme yetkisi verildiği gibi boşatma yetkisi de resmi olarak mı verilecektir? Verilirse bu Medeni Hukuk Yasaları ile çatışma yaşanmayacak mı? Miras konusunda, eşlerden biri öldüğünde hayattaki eş haklarını nasıl arayacaktır? Müftünün miras paylaşımını gerçekleştirme yetkisi mi olacaktır?