CHP lideri, İnönü'yü Anıtkabir'de andı

CHP lideri, İnönü'yü Anıtkabir'de andı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve çok sayıda partili Anıtkabir'e gelerek İkinci Cumhurbaşkanı, İlk Başbakan, Kurtuluş Savaşı Komutanlarından İsmet İnönü'yü  44'üncü yıl dönümünde andı.

İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, vefatının 44'üncü yıl dönümünde Anıtkabir'de düzenlenen törenle anıldı.

Vefatının 44'üncü yılında İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü için Anıtkabir'de anma töreni düzenlendi. Törende CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İnönnü ailesi hazır bulundu. Törene  Cumhurbaşkanlığını temsilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alpaslan, Başbakanlığı temsilen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Genelkurmay 2. Başkanı Ümit Dündar katıldı.

Atatürk'ün mozolesine çelenk koyma ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından, heyet İnönü'nün Anıtkabir'deki mezarı başına geçti. İnönü'nün öz geçmişinin okunmasının ardından çelenk sunumu gerçekleştirildi. Heyet resmi törenin ardından İnönü ailesine başsağlığı dileklerini sundu.

TÖRENE KATILMADILAR

Anıtkabir'de yapılan törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın katılmaması dikkat çekti.

25 ARALIK 1973,  SAAT 16:10’DA…

Atatürk'ün silah arkadaşı, İkinci Adam, 12 yıl Cumhurbaşkanlığı ve 17 yıl Başbakanlık yapan İsmet İnönü, 25 Aralık 1973 günü saat 16.10'da Pembe Köşk'te 89 yaşındayken vefat etmişti.

İnönü'nün cenaze töreni, 28 Aralık Cuma günü yapıldı. Dönemin başbakanı Naim Talu'nun önerisiyle naaşın Anıtkabir'e gömülmesi kararlaştırılmıştı. 27 Aralık sabahı TBMM önünde hazırlanan katafalka konulan naaşın önünden geçen Ankaralılar, 24 saat süreyle ona saygı ve sevgilerini sundular. 28 Aralık günü Meclis önünde düzenlenen devlet töreninin ardından, 16 general ile Harp Okulu öğrencilerinin çektiği top arabasına konan tabut Maltepe Camii'ne getirildi.

Meclis'ten camiye kadar olan yürüyüşe dönemin Cumhurbaşkanı Korutürk, bakanlar, milletvekilleri, yerli ve yabancı temsilciler ve büyük bir kalabalık katıldı. Her 5 dakikada bir top atışlarının yapıldığı yürüyüşün ardından Anıtkabir'e getirilen İnönü'nün naaşı, Atatürk'ün mozolesinin tam karşısında toprağa verildi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN, İSMET İNÖNÜ MESAJI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İsmet İnönü’nün vefatının 44’üncü yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, “Türkiye Cumhuriyeti İkinci Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, halkımızın varlık ve yokluk mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı’nın kahramanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı, Lozan Zaferi’nin mimarı İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 44’üncü yılında şükran ve minnetle anıyorum. İnönü’nün, Cumhuriyetimizin  ‘Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti’ karakterinin kökleşmesine katkısı emsalsizdir. 2017 yılında demokrasiyi yok ederek tek adam rejimi kurmak isteyenleri, diktatörlük ve tiranlık sevdasına kapılanları görmek, O’nun yaklaşık yarım asır önce gerçekleştirdiği devrimin büyüklüğünü çok daha açık bir şekilde göstermektedir” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İsmet İnönü’nün vefatının 44’üncü yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Kılıçdaroğlu’nun mesajı şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti İkinci Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, halkımızın varlık ve yokluk mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı’nın kahramanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı, Lozan Zaferi’nin mimarı İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 44’üncü yılında şükran ve minnetle anıyorum. Tüm hayatını milletimize vakfeden İsmet İnönü, vatanın kurtuluşunda emsalsiz kahramanlıklar sergilemiş, Birinci ve İkinci İnönü Savaşları’nda yalnız düşmanı değil milletimizin makûs talihini de yenerek tarihimizdeki silinmez yerini almıştır. Cumhuriyet döneminin ilk başbakanlık görevini yürüten; ülkemizin kalkınmasında ve gelişmesinde unutulmayacak sorumluluklar üstlenen İnönü, İkinci Dünya Savaşı’ndan da ülkemizi uzak tutmayı başarmış, çocuklarımızı babasız, anne ve babalarımızı çocuksuz bırakmamıştır. İnönü, 1946 yılında kendi isteği ve iradesiyle, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunu başlatmış, çok partili demokratik hayata geçişi sağlamış ve 14 Mayıs 1950 seçimleriyle birlikte iktidarı devretmiştir. Bu büyük devrimi ‘1950 senesini; memleketin yüz seneden beri hasretini çektiği yeni hayat tarzını, yüreğimiz ümit ve iftiharla dolu olarak seçmiş bulunuyoruz’ sözleriyle anlatan İnönü’nün, Cumhuriyetimizin  ‘Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti’ karakterinin kökleşmesine katkısı emsalsizdir. 2017 yılında demokrasiyi yok ederek tek adam rejimi kurmak isteyenleri, diktatörlük ve tiranlık sevdasına kapılanları görmek, O’nun yaklaşık yarım asır önce gerçekleştirdiği devrimin büyüklüğünü çok daha açık bir şekilde göstermektedir.

BUGÜN ONUN DÜŞÜNCELERİNİ DAHA İYİ ANLIYOR, DEVLET ADAMLIĞINI VE TERTEMİZ HAYATINI BÜYÜK BİR ÖZLEMLE ANIYOR

Vatanseverliğin parlak bir sembolü olan İsmet İnönü, dürüst ve sade yaşamı, kamu kaynaklarının kullanımına ve kul hakkına yönelik gösterdiği büyük hassasiyetiyle de örnek bir insandır. ‘Bir memlekette namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur’ sözü, karşı karşıya olduğumuz sorunların da çözümünü ortaya koymaktadır. Bugün onun düşüncelerini çok daha iyi anlıyor, devlet adamlığını ve tertemiz hayatını büyük bir özlemle anıyor, O’nun şahsında başta Büyük Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhu şad olsun.”

İSMET İNÖNÜ KİMDİR?

Türkiye Cumhuriyetinin ilk başbakanı, ikinci cumhurbaşkanı, asker, devlet adamı… 24 Eylül 1884′ te İzmir’de doğdu. Babası Malatya’ya yerleşmiş, Bitlisli Kürümoğulları ailesinden Reşit bey, annesi Bulgaristan’ın Deliorman bölgesinden Cevriye Hanım. Sivas Askeri Rüştiyesini (ilkokul) bitirdikten sonra ( 1895) Topçu Harbiyesine girdi. Harbiye (1903) ve Harp Akademisinden birincilikle mezun oldu (1906). Kurmay yüzbaşı olarak Edirne’deki II. Ordu’ya atandı. 1907’de İttihat ve Terakki Cemiyetinde kısa bir süre çalıştı. 31 Mart Olayını bastırmak için toplanan Harekat Ordusuna Yeşilköy’ de katıldı.Ahmet İzzet Paşa komutasında Yemen’e gönderilen Dördüncü Kolordu kurmay heyetinde yer aldı ve 1912’de binbaşılığa yükselerek Yemen kuvvetleri komutanlığı kurmay başkanı oldu. İlk diplomatik görevini burada üstlenip, İmam Yahya ile görüşerek barışı sağladı. Balkan Savaşı sırasında Çatalca’da bulundu.

Birinci Dünya Savaşında Başkomutanlık karargahında Harekat Şubesi Müdürlüğü yaptı ve yarbay oldu (1914). Ertesi yıl albaylığa yükselerek Trakya’daki II. Ordu kurmay başkanlığına atandı. Sonra, Doğu ve Suriye cephelerinde Dördüncü, Yirminci ve Üçüncü Kolordu Komutanlıklarında bulundu. Bu dönemde II.Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalıştı , aralarında derin bir dostluk doğdu ve ondan yüksek ve anlamlı bir sicil aldı(1917).İstanbul’da 1916’da Mevhibe Hanım’laevlendi ve hemen cepheye döndü. Mondros Mütarekesi günlerinde başkente geri gelerek Harbiye Nezareti Müsteşarı oldu (1918). Askeri Şura’da görev aldı. Bu yıllarda Mustafa Kemal Paşa ile görüşmelerini sürdürdü.

Miralay (albay) İsmet Bey Ocak 1920’de Ankara’ya kısa bir süre için gidip, döndü. 19 Mart 1920’de Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine gizlice tekrar Ankara’ya geçip, Milli Mücadelede önemli görevler üstlendi. Edirne Milletvekili seçilerek çalışmalara katıldı ve Genel Kurmay Başkanı olarak düzenli bir ordu kurmayı başardı. İstanbul Hükümeti tarafından idama mahkum edildi ( Haziran 1920). Batı Cephesi komutanlığına atanarak (4 Mayıs 1921) Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını kazandı. Generalliğe yükseldi ve İsmet Paşa olarak anılmaya başlandı. Sakarya ve Başkumandanlık Meydan Savaşlarında etkili oldu.(1922).

Zaferin ardından Mudanya’da ateşkes görüşmelerini yürüttü (3 Ekim 1922). Dışişleri Bakanı ve Lozan baş delegesi oldu. Lozan Barış Antlaşmasını imzaladı (24 Temmuz 1923). İlk cumhuriyet hükümetini kurdu (3o Ekim 1923). 8 Kasım 1924’te başbakanlıktan ayrıldı ve daha sonra Şeyh Sait isyanı nedeniyle yeniden aynı göreve getirildi (3 Mart 1925). Soyadı kanunu çıkınca Atatürk kendisine İnönü soyadını verdi.15 Yıl başbakanlıkta bulunduktan sonra, bazı görüş ayrılıkları nedeniyle hükümetten ayrıldı ( Eylül 1937).

Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin oybirliği ile Cumhurbaşkanı seçildi (11 Kasım 1938). İkinci Dünya Savaşına Türkiye’yi sokmamak için devletlerarası politika alanında çok yönlü çalıştı ve bunu başardı. Çok partili demokratik hayata geçişi sağladı ve dürüst bir seçim yasası yaptırarak iktidarı devretti (14 Mayıs 1950).

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve muhalefet lideri olarak on yıl boyunca büyük bir demokrasi savaşı verdi ( 1950-1960). 27 Mayıs ihtilali ve seçimler sonucunda gerçekleşen üç koalisyonda başbakanlık yaptı ve bu görevini 6 Şubat 1965’e kadar sürdürdü. C.H.P ‘de “ortanın solu” hareketini başlattı. Parti içi mücadeleler sonucunda C.H.P’den istifa ederek senatör kimliğiyle TBMM’ne devam etti (8 Mayıs 1972). 25 Aralık 1973’de Ankara’da öldü ve hükümet kararıyla Anıtkabire defnedildi. Örnek bir evlilik sürdürdüğü Mevhibe Hanımla birisi Kurtuluş Savaşı sırasında ölen dört çocukları oldu, İzzet ( 1919-1921), Ömer (1924), Erdal (1926), Özden (1930).