CHP Lideri'ni bekleyen tarihsel sorumluluk…

CHP Lideri'ni bekleyen tarihsel sorumluluk…

Yerel seçimlerde yaşanabilecek başarısızlığın telafisinin çok zor olacağı, CHP Lideri’ni tarihsel bir sorumluluğun beklediği belirtildi. Parti içi tartışmalar ve kurultay için imza toplama çalışmaları konusunda ise 'O gitsin ben geleyim’ biçimindeki yaklaşımların, örgütten ve kamuoyundan gelen değişim talebinin iğdiş edilmesi anlamına geleceği kaydedildi. Bu nedenle topyekûn bir yenilenme programı etrafında yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğu bildirildi.

YURT yazarı Müslim Sarı, CHP’de parti içi tartışmalar ve kurultay için imza toplama çalışmaları konusunda, “Meseleyi sadece Genel Başkan değişikliğine indirgeyen ve ‘O gitsin ben geleyim’ biçimindeki yaklaşımlar, örgütten ve kamuoyundan gelen değişim talebinin iğdiş edilmesi anlamına gelecektir” dedi. Sarı, yerel seçimlerin son viraj olacağını ifade ederek, burada elde edilecek başarısızlığın telafisinin zorluğuna işaret etti ve CHP Lideri’ni tarihsel bir sorumluluğun beklediğini kaydetti.

Müslim Sarı, ‘CHP - muhasebe özeleştiri – kurultay’ başlıklı yazısında, 24 Haziran seçimlerinden sonra iktidarı ve muhalefeti ile bütün partilerde bir iç hesaplaşma sürecinin başladığını, bunun kaçınılmaz bir durum olduğunu belirtti.

AKP VE İYİ PARTİ’DE DURUM…

İktidar partisinde bu sürecin kapalı kapılar ardında ve gizli olarak işlediğini ifade eden Sarı, gelecek dönemde fazla zorlanacak partilerden birinin İyi Parti olacağını kaydetti. Sarı, “Üzerine oturmayı düşündüğü merkez sağ tabanın ağırlıklı olarak iktidar partisi içinde yer alması, içinden çıktığı partinin oy kaybetmemesi ve bu partinin iktidarın bir parçası olarak etkin ve güçlü bir kamu gücü kullanıyor oluşu orta vadede İyi Partinin bir çözülme süreci ile karşı karşıya kalmasına da neden olabilir. İyi Parti’nin önümüzdeki dönemde, AKP’den ayrılacak ancak CHP’ye gelmesi çok zor olan seçmen için bir çekim merkezi olarak kalıcı bir çatı haline gelip gelmeyeceği ise tamamen Meral Akşener’in liderlik yeteneklerine bağlı olacaktır” dedi.

CHP’DE YAPILANMA ZORUNLULUĞU

Muhalefet cephesinde en büyük tartışmanın, seçim öncesinde de beklendiği gibi CHP’de olduğunu bildiren Sarı, şunları kaydetti:

“Son seçimlere göre CHP’nin oylarındaki 3 puanlık düşüş partinin içinde bulunduğu durumu sağlıklı bir biçimde değerlendirmesini zorunlu kılıyor. Ortada bir başarısızlık olduğu açık! Genel Merkez’in hiçbir özeleştiri süreci içine girmiyor oluşu değişim talebini daha da güçlendirecektir.

Seçim sonuçları ve CHP’nin içinde bulunduğu durum derin ve çok boyutlu bir yeniden yapılanma programının partinin önüne konulmasını zorunlu kılıyor. Meseleyi sadece Genel Başkan değişikliğine indirgeyen ve “O gitsin ben geleyim” biçimindeki yaklaşımlar, örgütten ve kamuoyundan gelen değişim talebinin iğdiş edilmesi anlamına gelecektir.

Oysa partinin ihtiyaç duyduğu şey, bu değişim talebinin derinleştirilmesidir. Örgüt modellerinden yerel yönetim anlayışına, kadrolarından siyaset yapış biçimine, ideolojik-politik hattına kadar topyekûn bir yenilenme programı etrafında bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç vardır.

SON VİRAJ

Genel Merkez’in bu ihtiyacı görmesi ve ona göre bir takvim belirlemesi elzemdir. Yerel seçimlere giderken hiçbir şey yokmuş gibi davranılması ve hiçbir özeleştiri mekanizmasının çalıştırılmaması partinin önünü ciddi bir biçimde tıkamaktadır.

Yerel seçimler son virajdır. İktidar halka en yakın yerde kurulmaktadır. Türkiye’de Siyasal İslam, 1994 yılında sosyal demokratların ellerindeki belediyeleri altın tepsiyle Refah Partisi’ne sunmalarından sonra ete kemiğe bürünmüştür. Türkiye’de yeni bir siyasal hikâye üretilmek isteniyorsa önümüzdeki yerel seçimler en önemli fırsatlardan biri olacaktır. Burada elde edilecek başarısızlığın telafisi çok zor olacaktır. Parti yönetimi başta Genel Başkan olmak üzere tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır.”