CHP liderinden 10 maddelik manifesto

CHP liderinden 10 maddelik manifesto

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı ve bir mitingle noktalayacağı "Adalet Yürüyüşü" için Maltepe Parkı'nda hazırlıklar tamamlandı. Miting alanına vatandaşlar alınmaya başlandı. Kılıçdaroğlu ise yürüyüşünün son 3 kilometresiyle ilgili son anda değişiklik yaptı. CHP lideri alana giden son 1 kilometrelik bölümde tek başına devam etti. CHP lideri eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile sahneye çıkarak milyonları selamlıyor. CHP liderinin kendi ağzından 'hak, hukuk, adalet'

Kılıçdaroğlu Maltepe miting alanında milyonlarca yurttaşa seslenmeye başladı.

CHP lideri Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığında 'son değil ilk adadım' diyerek başlattığı Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı sölerini hatırlatarak sözlerine başladı.

Sevgili Adelet arayıcıları sözleriyle konuşmasına başlayan Kemal Kılıçdaroğlu: 

Aziz vatandaşlarım, benimle birlikte 450 kilometreyi kat eden sevgili yol arkadaşlarım. Sevgili adalet arayışçıları. Televizyon başında izleyen vatandaşlarım, Maltepe’den tüm İstanbul’a tüm Türkiye’ye gönül dolusu selamlar, sevgiler, muhabbetler gönderiyoruz.

15 Haziran 2017’de sabah saatlerinde Ankara Güven Park’ta başlattığımız yürüyüşü Maltepe’de noktaladık ama kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin, bu yürüyüş bizim ilk adımımızdır.

Herkes şunu çok iyi bilsin, 9 Temmuz yeni bir adımdır, yeni bir iklimdir, yeni bir tarihtir. 9 Temmuz yeni bir doğuştur. Ankara’da yürüyüşe başladığında bir grup yurttaşımızla beraber ilk gün 21 kilometreyi 10 dakikalık arayla bitirdik. 10 dakika bir yerde mola verdik ve 21 kilometreyi tamamladık. Yol boyunca bizi yüreklendiren, destek veren Ankara, Kahramankazan, Kızılcahamam, Mulak, Gerede, bolu, Kaynaşlı, Düzce, Hendek, Adapazarı, İzmit, Gebze ve İstanbul’a yürekten teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

Yol boyunca yürürken araç kullanıcıları bazen kornayla, bazen elleriyle bizi yüreklendirdiler, selam verdiler. Onlara da buradan Maltepe Meydanı’ndan şükranlarımı ve saygılarımı gönderiyorum. Bize sofrasını açan, ayranını ikram eden, çayını ikram eden, yemek gönderen, yiyecek gönderen, topladığı kır çiçeklerini sevgiyle bize veren, hayır dualarım seninle diyen annelere, babalara, dedelere her zaman, her yerde şükran borçluyum, yine buradan teşekkürlerimi gönderiyorum.

Yol boyunca birlikte yürüdüğümüz, büyük bir kısmında beraber yürüdüğümüz, harp okulunda tutuklu oğlu olan Veysel Amca’ya selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. 

Ve tabii yolda gelirken bizi protesto eden sevgili vatandaşlarımız da vardı. Hiç kimse unutmasın, Kemal Kılıçdaroğlu herkese saygılıdır. Protesto eden vatandaşlarımıza onun da bir hak olduğunu söylüyorum. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bir teşekkürüm de güvenlik güçlerimize… Ankara’dan İstanbul’a bütün güvenlik güçleri bizim sağlıklı bir şekilde bu meydanda toplanması için olağanüstü çaba gösterdiler. Halkın polisine, halkın jandarmasına buradan sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum.

Hiç kimse unutmasın, taşkınlık yapacağımızı, yürürken vurup kıracağımızı düşünüyorlardı. Dünyanın en barışçıl yürüyüşünü yaptık. En barışçıl eylemini yaptık. Bütün 80 milyona sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Bir acı kaybımız oldu; Hasan Tatlı kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. İki güzel kızı yine yürüyüşe geldiler, babalarının vasiyetini yerine getirdiler. Hem başsağlığı diliyorum, hem şükranlarımı sunuyorum.

Yol boyunca yürürken araç kullanıcıları bazen kornayla, bazen elleriyle bizi yüreklendirdiler, selam verdiler. Onlara da buradan Maltepe Meydanı’ndan şükranlarımı ve saygılarımı gönderiyorum. Bize sofrasını açan, ayranını ikram eden, çayını ikram eden, yemek gönderen, yiyecek gönderen, topladığı kır çiçeklerini sevgiyle bize veren, hayır dualarım seninle diyen annelere, babalara, dedelere her zaman, her yerde şükran borçluyum, yine buradan teşekkürlerimi gönderiyorum.

Yol boyunca birlikte yürüdüğümüz, büyük bir kısmında beraber yürüdüğümüz, harp okulunda tutuklu oğlu olan Veysel Amca’ya selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. 

'KILIÇDAROĞLU HERKESE SAYGILIDIR'

Ve tabii yolda gelirken bizi protesto eden sevgili vatandaşlarımız da vardı. Hiç kimse unutmasın, Kemal Kılıçdaroğlu herkese saygılıdır. Protesto eden vatandaşlarımıza onun da bir hak olduğunu söylüyorum. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bir teşekkürüm de güvenlik güçlerimize… Ankara’dan İstanbul’a bütün güvenlik güçleri bizim sağlıklı bir şekilde bu meydanda toplanması için olağanüstü çaba gösterdiler. Halkın polisine, halkın jandarmasına buradan sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum.

Hiç kimse unutmasın, taşkınlık yapacağımızı, yürürken vurup kıracağımızı düşünüyorlardı. Dünyanın en barışçıl yürüyüşünü yaptık. En barışçıl eylemini yaptık. Bütün 80 milyona sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Bir acı kaybımız oldu; Hasan Tatlı kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. İki güzel kızı yine yürüyüşe geldiler, babalarının vasiyetini yerine getirdiler. Hem başsağlığı diliyorum, hem şükranlarımı sunuyorum.

'NEDEN YÜRÜDÜK, İZAH EDEYİM'

Yürüyüşümüze destek veren pek çok kişi oldu. Milletvekillerine, genel başkanlara ve yöneticilere, sendikalara, sanatçılara, muhtarlara, engellilere, Ergenekon, Balyoz, KHK mağdurlarına, taşeron işçilere, kadınlara, meslek kuruluşlarına, barolara, çiftçilere, emeklilere ve mağdur ailelere yürekten teşekkürlerimi sunuyorum verdikleri destek için.

Neden yürüdük? Bu sorunun cevabını izin verirseniz vereyim. Olmayan adalet için yürüdük, mazlumun ahı için yürüdük, hapisteki milletvekilleri için yürüdük, hapisteki gazeteciler için yürüdük, Sözcü muhabiri Gökmen Ulu’nun doğum günü. Hapistesin kardeşim biliyorum ama unutma Maltepe Meydanı senin yanında, gazetecilerin yanındadır.

Üniversiteden atılan hocalar için yürüdük, KHK ile üniversite hocalarının kapının önüne konması tam bir demokrasi ayıbıdır. Geçmişte bunu 1402’leri hatırlarsınız sıkıyönetim döneminde paşalar yapıyordu, Hitler Almanya’da yapıyordu, Almanya’dan gelen hocalara Gazi Mustafa Kemal Atatürk kapılarını açtılar. Şimdi Kaboğlu gibi ünlü isimler kapının önüne kondu, yurt dışına yasak kondu. Yasaklayanları Maltepe Meydanı’ndan kınıyorum.

'TEK ADAM REJİMİNE, FETÖ'YE KARŞI OLDUĞUMUZ İÇİN YÜRÜDÜK'

Haksız yere kamudan atılanlar için yürüdük, çocuklar için yürüdük, taşeron işçiler için yürüdük, mevsimlik işçiler için, orman köylüleri için, linç edilen askerler için, hapisteki öğrenciler için yürüdük. Tek adam rejimine, FETÖ’ye karşı olduğumuz, 20 Temmuz’a karşı olduğumuz için yürüdük. IŞİD, PKK, El Nusra’ya karşı olduğumuz için yürüdük. Devlette liyakat sistemi kalmadığı için yürüdük. 15 yılda 13 kez üniversite ve KPSS soruları çalındı, bunun için yürüdük. Şiddet mağduru kadınlarımız ve çocuklarımız için yürüdük, Mavi Marmara şehitleri için yürüdük. Onursuz bir anlaşmayla hakları elinden alındığı için yürüdük. Terörist ilan edilen, hapis edilen, hak aramak açlık grevindeki kardeşlerimiz Nuriye ve Semih için yürüdük.

Korku iklimi içinde konuşamayan iş dünyası için yürüdük. Siyasi ayak ortaya çıksın diye yürüdük. 249 şehidimiz ve gazilerimiz için yürüdük. Şehitler ve gaziler arasında ayrım yapılamaz, ayrım yapılmasın diye yürüdük.

"SOKAKSA, SONUNA KADAR SOKAK"

Yürüyüşe başlayınca eleştiriler geldi, “Adalet sokakta aranmaz” diye. Bir ülkede büyük eşitsizlikler varsa, o ülkenin mahkemeleri bağımsız değil, siyasi otoriteden talimat alıyorsa, siyasi otoritenin beklentilerine göre karar veriyorlarsa, milli iradenin tecelligahı olan TBMM’nin yetkileri gasp edilmişse, TBMM dumura uğratılmışsa, basın susturulmuş veya iktidar tarafından teslim alınmışsa, o zaman adalet arayışımızın tek yeri var, o da sokaktır. Adalet, adalet, adalet. Sonuna kadar hak, hukuk, adalet diyeceğiz. Bize diyorlar ki “Adaleti niye sokakta arıyorsunuz?” 15 Temmuz’u savuşturan parlamentonun ve halkın duruşu oldu. Darbeyi durdurmak için sokak iyi, adalet için sokak kötü. Darbeyi de önleyeceğiz, adaleti getireceğiz. Sokaksa sonuna kadar sokak.

Yaşadığımız dönem bir dikta dönemidir. 1940’ların Almanya’sından bir örnek vereyim. Bir bakan “Karar vermeden önce ‘Benim yerimde Führer olsaydı, nasıl karar verirdi” diyor. Aynı oyun bugün Türkiye’de oynanıyor, hakim Saray’a bakıyor. Aldığı talimatla karar veriyor. Hakimlik kutsal bir görevdir. Cübbesinde ilik yoktur. Kimsenin önünde cübbesini iliklemez. Tam tersine duruşma salonuna hakim gelirken herkes ayağa kalkar. Bütün yargıçlara, bütün savcılara sesleniyorum. Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de görevinizdir. Sizin de hakkınız ve görevinizdir. Dik durun, onurlu durun, ona göre karar verin. Delilsiz insanları mahkum etmeyin, Saray’dan talimat geliyorsa elinizin tersiyle itin.

Konuşmamın bir yerinde dedim. FETÖ darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya çıksın diye yürüyoruz dedik. Aynı yolda yürüyoruz diyenler, “Ne istediniz de vermedik” diyenler, gerçekler ortaya çıksın diye dedik. Sivil darbeden sonra FETÖ olayının ayrıntılarını ortaya çıkarmak için görev yapan onurlu savcılardan dosyalar alındı. Aynı savcılar başka yerlere sürüldüler. Bir darbe girişiminin üstünü örtmeye kalkanlar gerçek darbecilerdir. Sivil darbe, gerçek darbe girişiminin oluşmasını, olayını öğrenmeyelim diye perdeleniyor. Bir şey daha yapıyorlar, FETÖ iddianameleri önce Adalet Bakanlığı’na gidiyor. Yargının her alanı siyasi otoritenin denetimi altında.

'KORKMAYIN, ÜRKMEYİN'

Adalet saraylarında görmüşsünüzdür. Adalet heykelinin gözleri kapalıdır, kulakları bağlıdır. Terazisi eşittir. Hakim ve savcılar. Adaletin ne kadar değerli olduğuna inanıyorsanız, bu adalet heykelinde şu andaki tabloyu size söyleyeyim. Heykelin gözleri bağlı değil açık, kulakları bağlı değil açık, terazisiyse hileli. Bu heykelin hakkını vermek, adaleti yeniden vermek, siyasi denetime girmek değil, adaleti dağıtmak bir vatandaş olarak, bir hakim olarak görev yapmakla mümkündür. Siyasi otoriteden emir alarak görev yapıyorsanız, siz savcı da hakim de değilsiniz. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline dinamit koyuyorsunuz. Bu arada Anayasa Mahkemesi’nin değerli başkanlarına, üyelerine de seslenmek istiyorum. Korkmayın, korkunun ecele faydası yok. Dik durun, onurlu durun. Korkunun ecele faydası yok. Karar verdiniz, milletvekilleri yargılanabilir ama tutuklanamaz. Neden Saray’ı kızdırırız diye ürküyorsunuz. AYM üyeleri, sizin dik durmanız, onurlu durmanız, adaleti korumanız, adaletten yana tavır almanız, Saray’ın değil, ülkenin çıkarlarını savunmanız size güç katar, Türkiye’ye güç katar. Birilerinin oyununa gelmeyin. 

'KORKU GÖMLEĞİNİ ÇÖPE ATTIK'

Saray size ne yaparsa yapsın. Yarın çocuklarınızın yüzüne, torunlarınızın yüzüne bakacaksınız. “Saray’dan emir geldi” diyorsunuz, lütfen o koltukları boşaltın, oraya namuslu savcılar gelsin. 450 kilometreyi büyük bir keyifle yürüdük. 50-60 kilometrede bırakırlar dediler. Baktılar, “Bu adam yürüyor.” Yürüdüm, kararlılıkla yürüdüm, torunlarımız için, geleceğimiz için yürüdüm. Hiçbir ayrım yapmadım. Herkesi kucakladım. 

Bu yürüyüşle ne kazandık. Önce toplum olarak korku gömleğini çıkarıp çöp sepetine attık. Biz cesur insanlarız. O nedenle dedim, siz de korkuya teslim olmayın diye. Yalnız olmadığımızı gördük, tüm Türkiye’ye ve dünyaya yalnız olmadığımızı duyurduk. Adaletli bir Türkiye kuracağımızı gördük.

Umut bulaşıcıdır. Ben umutluysam yanımdaki arkadaşım da umutludur. Maltepe umutluysa İstanbul umutludur. İstanbul umutluysa Ankara mutludur. Herkes umut tohumlarını yeniden eksin. Umudumuzu, aşımızı paylaşmasını öğrendik. Bir orman gibi kardeşçe yaşamasını özledik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sayfalarından birini yazdık. Destan yazdık. 80 milyona şükran duygularımı, sevgilerimi, saygılarımı ve muhabbetlerimi yine gönderiyorum.

'OHAL KALKSIN, YARGI SOPA OLARAK KULLANILMASIN'

Ne istiyoruz? Bir, OHAL kalksın, Türkiye normalleşsin istiyoruz. İki, adliyeye, kışlaya, camiye siyaset girmesin istiyoruz. Üç, hapiste gazetecileri olmayan bir Türkiye istiyoruz. Dört, üniversiteleri susturulmuş değil, konuşan bir Türkiye istiyoruz. Düşünceyi açıklama özgürlüğü istiyoruz. Milletin seçtiği vekillerin, tutuklanmasını değil, TBMM’de görev yapmalarını istiyoruz. FETÖ’yle mücadelenin göstermelik değil, gerçekten yapılmasını ve siyasi ayağın kesinlikle ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Tek adam rejimine hayır diyoruz. Demokratik parlamenter sistem istiyoruz. TBMM’nin gasp edilen yetkilerinin iade edilmesini istiyoruz. Göstermelik değil, gerçekten kadın erkek eşitliğini, kadına yönelik şiddetin önlenmesini istiyoruz. Gençlere saygı istiyoruz. Fikri hür, vicdanı hür gençlerin önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. 450 kilometreyi yürürken ormanları, yeşillikleri fark ettim, yağmuru gördüm, sisi gördüm, gölleri gördüm. Cıvıl cıvıl hayatı gördüm. Bu cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirmeye kimin hakkı var?

'SADECE ADALET İSTİYORUZ'

Adalete susamış kardeşlerim, buraya gelirken bir adalet çağrısı metni hazırladım. Bu metni sizlere okuyacağım. Bu metni lütfen sessiz ama dikkatlice dinleyelim. Tarihe not düşmemiz lazım. Milyonlardık, barış istiyorduk, adalet istiyorduk diyeceğiz. Bunları düşünerek bir metin hazırladım:

“Biz, 15 Haziran’dan bu yana yürüyen on binler bugün İstanbul Maltepe’de bir araya gelen yüz binler ve milyonlar olarak tüm Türkiye’ye ve dünyaya sesleniyoruz. Sadece adalet istiyoruz. Sadece buraya gelenler değil, herkes için adalet istiyoruz. 25 gündür haykırdığımız hak, hukuk, adalet talebimizin çok geç olmadan karşılanmasını istiyoruz.

MADDE MADDE TALEPLERİ ANLATTI

Barışçıllığın hakim olmasını istiyoruz. Adalet haktır, hakkımızdır. Hakkımızı istiyoruz. Adalet mülkün temelidir. Mülkün temeli ne yazık ki sallanmaktadır. Gün yeni bir toplumsal sözleşme yapma günüdür. Bir araya gelen milyonlar olarak Türkiye’nin özellikle son bir yılda, tespitlerimiz, acil şekilde yerine getirilmesi gerekenlere ilişkin çağrımız şudur:

1.15 Temmuz’u açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. TBMM’nin kararlı duruşu, halkımızın direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Buna sokağın 15 Temmuz’u diyoruz. Ancak siyasi ayağın ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.

2.İkitidar tarafından 15 Temmuz fırsat bilinerek 20 Temmuz yapılmıştır. OHAL’le TBMM’nin yetkileri gasp edilmiştir. Saray’ın 15 Temmuz’u diyoruz. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni yeniden tesis edilmelidir.

3.Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Demokrasinin vazgeçilmez kuralı yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı mutlaka sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz uygulanmalıdır.

4.OHAL uygulamalarıyla mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik hakları ellerinden alınmıştır. OHAL mağdurları sivil ölüme terk edilmiştir.

5.20 Temmuz sivil darbesinden sonra 15 Temmuz darbe girişimiyle veya arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan ama sırf hükümete muhalif göründüğü için haklarından mahrum bırakılan akademisyenler ve kamu görevleri görevlerine iade edilmelidir. Milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.

6.150’nin üzerinde tutuklu gazetecinin olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Derhal serbest bırakılmalı ve baskılara son verilmelidir.

7.OHAL koşullarında devletin bütün imkanları kullanılarak yapılan anayasa değişikliği gayrımeşrudur. Bu mühürsüz bir seçimdir. Türkiye gayrımeşru bir anayasayla yönetilemez.

8. Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmelidir.

9. Sadece hukuk alanında değil toplumsal alanın tüm alanlarında adaletsizlik devam etmektedir. Yoksulluk, yaygın şiddet, terör gibi sorunlara karşı ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahimlerinden olan kadın hakları konusunda ayrımcılığın önüne geçilmelidir.

10. Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemiz içindeki sorunları da kökleştirmiştir. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara  kardeşçe yaklaşan adilane bir dış politikaya dönüş yapmalıdır. 

Bu adalet çağrısı adaletin insan haysiyetinin temeli olduğu inancıyla hazırlanmıştır. Biz Türkiye’yiz. Adalet isteyen, barış isteyen Türkiye’yiz. Biz kavga değil huzur isteyen Türkiye’yiz. Biz halkız. Bu mücadele adalet mücadelesidir. Bu çağrıdaki taleplerimiz karşılanana kadar durmayacağız. Korku duvarı artık yıkıldı. B:u bağlamda yasama yürütme ve yargı erklerini kullanan tüm kesimlere bu taleplerimizi iletirken herkesi çağrımızı sahiplenmeye çağırıyorum.

TEK BAŞINA GELDİ

CHP lideri elinde sadece Adalet pankartı ile yürüyüşü başlattı. Kortej CHP liderine 'hak hukuk adalet' sloganı ile eşlik ediyor. CHP lideri Adalet Yürüyüşü'nün son 3 kilometresini, MİT TIR'ları davasında tutuklanan CHP'li vekil Enis Berberoğlu'nun eşi gazeteci Oya Berberoğlu da yer alacak. Dragos'tan başlayacak yürüyüş için kortej oluşturuldu. CHP'li vekiller ve Parti Meclis Üyeleri kortejde CHP liderini bekliyor. CHP lideri kalan 3 kilometrenin 2'sini Oya Berberoğlu ve vekiller ile yürüyecek. Kalan bir kilometreyi ise CHP lideri tek başına tamamladı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasından da kalabalık bir grup Maltepe Meydanı'na doğru ilerliyor.

SAYI 2 MİLYONU GEÇTİ

Adalet Mitingi'ne katılım artarak devam ederken saat 16.00 itibariyle alanda olanların sayısı açıklandı. Katılım artarak devam ederken, kürsüden şu ana kadar Adalet Mitingi'ne katılımın 2 milyon kişi olduğu ifade edildi.

Aralarında Rutkay Aziz, Tilbe Saran, Harun Tekin, Melisa Sözen, Grup Redd,  Kardeş Türküler. Ferhat Tunç, Nur Sürer, Erdal Erzincan, Ege, Mustafa Alabora, Gülriz Sururi, Halil Ergün, Sumru Yavrucuk, Melike Demirağ, Meltem Cumbul, Atilla Atasoy, Iraz Yöntemi Dilek Türkkan, Sezgi Mengi’nin de aralarında olduğu sanatçılar sahneye çıktı.

Melike Demirağ, “Herkes için adalet istiyoruz” derken özellike açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için adalet talebini yineledi.

Melike Demirağ ile birlikte sanatçılar “Arkadaş” şarkısını söyledi. Ardından "Dağ başını duman almış" marşını söylediler.

16.30 Onur Akın sahnede: Bekle bizi İstanbul

Sanatçı Onur Akın “Bekle bizi İstanbul” şarkısı ile sahnede yer aldı.

Akın, "Tarihi günlere tanıklık ediyoruz. Bu kadar olumlu bir yürüyüş yok" dedi çok heyecanlı olduğunu söyledi.

16.15 Hak, hukuk, adalet sloganları

Alandaki insanlar sık sık "Hak, hukuk, adalet" sloganı atıyor. Etkinliğinin sunumunu yapan kişi sahneden yaptığı duyuruda, Kılıçdaroğlu'nu da aynı slogan ile karşılama çağrısı yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul milletvekili Aykut Erdoğadu Adalet Mitingi için twitter hesabından uyarılarda bulundu. Erdoğdu "Araçlarınızı başka ilçelere bırakıp yürüyerek gelin... Alan kalabalık diye geri dönmeyin... Bu memleket meselesi... #AdaletMitingi" ifadelerini kullandı.

Adalet Mitingi'ne saatler olmasına rağmen Maltepe'deki miting alanı doldu.

Türkiye'nin dört bir yanından yüz binlerce insan Maltepe'deki tarihi buluşmaya katılmak için İstanbul'a geldi. CHP'lilerin aktardığına göre katılımın 2 milyonu aşması bekleniyor.

15 Haziran günü Ankara Güvenpark'tan yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğündeki adalet korteji, yirmi dördüncü günün sonunda Dragos'ta konakladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu bugün Dragos-Maltepe arasındaki son 3 kilometreyi kurmaylarıyla birlikte yürüyecek. Saat 16:30'da yürüyüşe başlayacak heyet yolun sonunda Maltepe'deki büyük Adalet Buluşması'na dahil olacaklar.

KILIÇDAROĞLU’NUN YÜRÜYÜŞ PLANINDA DEĞİŞİKLİK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun miting alanına yürüyüş planında son dakika değişikliği yapıldı. Kılıçdaroğlu, miting alanına giden son 3 kilometreyi tek başına yürüyeceğini duyurmuştu. Ancak bu planda değişiklik yapıldı. Kılıçdaroğlu, Dragos sahilden beraberinde milletvekilleri ve bir grup yurttaşla yaklaşık 2 kilometre yürüyecek. CHP lideri alana giden son 1 kilometrelik bölümde ise tek başına devam edecek.

KILIÇDAROĞLU KÜRSÜYE 18:00’DE GELECEK

CHP lideri dünyanın en uzun yürüyüşünü tamamlayarak Maltepe Sahili'nde ulaşacak ve konuşmasını gerçekleştirecek. Kılıçdaroğlu’nun kürsüye saat 18:00 sıralarında çıkması bekleniyor.

Tarihi ‘Adalet Buluşması’nın ev sahibi konumundaki CHP İstanbul İl Başkanlığı, yaklaşık 10 bin sivil toplum örgütü, meslek odası, siyasi parti ve derneklere davetiye gönderdiklerini duyurdu.

VALİ VASİP ŞAHİN'İN AÇIKLAMASI

İstanbul Valisi Vasip Şahin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşünün güzergahı ile Maltepe'de yapılacak mitingde 15 bin polisin görev yapacağını söyledi. 

Şahin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev için Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde katıldığı karşılama töreninin ardından basın mensuplarının mitingde alınacak güvenlik önlemlerine ilişkin sorusunu yanıtladı. 

Cuma gününden itibaren Kılıçdaroğlu'nun ilde bulunduğunu anımsatan Şahin, söz konusu miting ve yürüyüş güzergahının emniyetini sağlamak üzere bugün 15 bin polisin görevlendirildiğini belirtti. 

Şahin, güvenlik tedbirlerini en üst seviyede aldıklarını ifade ederek, "İnşallah en güzel şekilde bir miting yapılıp, gerçekleşip, kazasız, belasız, milletimizin de katılanların da memnun olduğu bir faaliyet olarak sona erecektir." diye konuştu.

ÇOK SAYIDA STK VE SİYASİ PARTİ DE KATILIYOR

Başkanlığı açıklamasına göre; sendikalar, meslek odaları, kitle örgütleri ve farklı dünya görüşlerine sahip, Saadet, ÖDP gibi birçok siyasi parti de buluşmaya katılacağını duyurdu.

Siyasi partilerin yanı sıra DİSK, KESK, TMOOB ve TTB'ye bağlı yüzlerce STK da alandaki yerini alacak.

ULAŞIM NASIL OLACAK?

CHP İstanbul İl Başkanlığı tarihi yürüyüşe ilişkin ‘ulaşım’ bilgilerini de paylaştı. Buna göre; İstanbul'un 958 mahallesinden Maltepe'ye araç kaldırılacak.  Alana girişler ise saat 15.00'ten itibaren başlayacak. Alana deniz yolu dahil olmak üzere 4 farklı arama noktasından giriş yapılacak. Denizde ve alanın diğer çevrelerinde geniş güvenlik önlemleri de alınacak.

ONUR AKIN VE ZÜLFÜ LİVANELİ MİNİ BİRER KONSER VERECEKLER

Sanatçılar Onur Akın ve Zülfü Livaneli de saat 16:00’da miting alanında kürsüye gelerek mini bir konser verecekler.

‘REKOR KATILIM OLABİLİR’

Maltepe’de tarihi mitingin yapılacağı alan ise öğle saatlerinde dolmaya başladı. Buluşmaya katılımın 2 milyonu aşması bekleniyor. CHP’lilerin aktardığına göre bugün Maltepe’de mitinge katılım bakımından bir rekor kırılabilir.

80 METRE GENİŞLİĞİNDE SAHNE

İşte madde madde buluşmanın gerçekleşeceği alanda alınan önlemler;
-Kılıçdaroğlu’nun konuşma yapacağı sahne 80 metre genişliğinde 20 metre derinliğinde olacak ve üzerinde 2 adet dev LED ekran ile ADALET yazılı bir pano olacak.

Buraya gelecek vatandaşların sahneyi daha iyi görebilmesi için alanın çeşitli noktalarına da 6 adet dev LED ekran ile 6 adet ses sistemi yerleştirilecek.

-Alanın en hızlı ulaşılabilir noktalarında 4 ambulans noktası hazır bulunacak.
– 3 ayrı noktada seyyar tuvaletler kurulacak.
– Alanda 2 adet bebek bakım çadırı ve yaşlı ya da hastaların dinlenebilmesi için çadırlar olacak.

-Alanın giriş kapılarına yakın yerlerde 30 adet çadır kurulacak ve bu çadırlardan tişört, yelpaze, bayrak ve şapka dağıtımı yapılacak.
– 1 milyon şişe su taşıyacak soğuk hava depolu 10 adet TIR alanın çevresinde hazır bulunacak.

-Basın mensupları için 40 metre uzunluğunda iki ayrı bölümden oluşan bir basın tribünü konumlandırılacak. Bu basın platformunda canlı yayınlar için mini stüdyo alanları da kurulacak. Canlı yayın araçları basın platformunun hemen arkasındaki alana yerleşecek.
– Adalet Buluşması mitinginde 5 bine yakın partili alanda görevli olacak.

Maltepe Etkinlik Alanı'na gelen vatandaşlar, iki ayrı güvenlik noktasından alana alınıyor. Vatandaşlar, giriş kapılarına yakın yerlerde kurulan stantlardan, üzerinde "adalet" yazısı bulunan tişört, bayrak, şapka ve Türk bayrağı alıyor. Bu arada Dragos sahilde dün gece Kemal Kılıçdaroğlu ile geceleyen vatandaşlar da miting alanına geliyor. Meydanda vatandaşlar ellerinde Türk bayrağı, üzerinde "adalet" yazılı döviz ve bayraklar taşırken, "Hak, hukuk, adalet" şeklinde sloganlar atıyor. Sahneden müzik yayını da yapılıyor.

Bu arada, etkinlik alanındaki meydana 80 metre genişliğinde 20 metre derinliğinde, üzerinde 2 dev led ekran ile "adalet" yazılı bir sahne kuruldu. Sahnenin iki yanında Türk bayrağı ile Atatürk posteri bulunuyor. Meydanın muhtelif noktalarında 6 dev led ekran ile 6 ses sistemi yer alıyor. Etkinlik alanının etrafında ise dev Türk bayrakları, Atatürk posterleri, üzerinde "adalet" yazılı dev posterler ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun posterleri asılırken, alanın içerisinde de üzerinde "adalet", "hak, hukuk, adalet" yazılı ve Türk bayraklı uçan balonlar bulunuyor.

Alanın en hızlı ulaşılabilir noktalarında ambulanslar bekletiliyor. Ayrıca 3 ayrı noktada seyyar tuvaletler yer alıyor. Alanda 2 bebek bakım çadırı ve yaşlı ya da hastaların dinlenebilmesi için de çadırlar kuruldu. Su taşıyan soğuk hava depolu 10 tır alanın çevresinde hazır bulunuyor. Basın mensupları, mitingi sahnenin sağ tarafında kendileri için kurulan iki ayrı tribünden takip ediyor. Emniyet personelinin yanı sıra, görevli partililer de alanda güvenliğin sağlanmasına ve organizasyona destek veriyor.