‘CHP’de bunu başarabilenler ayakta kalacak’: Mecliste tek nöbetçi bırakma önerisi…

‘CHP’de bunu başarabilenler ayakta kalacak’: Mecliste tek nöbetçi bırakma önerisi…

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, Erdoğan’ın Meclis gibi çalışma yetkisi bulunduğunu, parlamentoya işi düştüğü zaman da işini gördürecek bir yedek partisi olduğunu kaydederek, CHP için ‘Ya Meclis’in içine hapsolacaksın ve yok olacaksın ya da Meclis dışına çıkacaksın ve varlığını büyüteceksin’ önerisini gündeme getirdi. Bursalı, gelecek dönemin ise büyük fırsatlar içerdiğini, ancak bu fırsatların tabanda-yerelde olunduğu sürece yakalanabileceğini bildirdi.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı, CHP’nin çok sayıda milletvekili ile yetkisizleştirilmiş, işlevleri öz olarak budanmış Meclis’te temsil edildiğini belirterek, “Ne yapacak 146 milletvekili?’ diye sordu.

Bursalı, ‘Ne yapmalı? Meclis’te tek kişi nöbetçi bırakmak yeter!’ başlıklı yazısında, ‘Başkan’ın elinde “Meclis gibi çalışma” yetkisinin bulunduğunu, Meclis’e işi düştüğü zaman da, işini gördürecek bir yedek partisinin olduğunu belirtti. Bursalı, şu görüşleri dile getirdi:

‘CHP’NİN MECLİSTE BOYU KISALIR, UZAMAZ’

CHP veya tüm muhalefet, Meclis’te şüphesiz laflarını söyleyeceklerdir. O kadar. 16 yıl boyunca laflarını söylediler, ama boyları bir santim uzamadı. Hele şimdi, Meclis’in daha çok Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kurulduğu bu dönemde, boylarının kısaldığını bile görebiliriz.

Hele medyanın, TV’si ve gazetesiyle tamamen iktidarın kontrolü altına sokulduğu bugün, milletin çoğunluğunun, muhalefetin varlığından ciddi ve anlamlı haberi bile olmayacağını varsayarsak...

Ya Meclis’in içine hapsolacaksın ve yok olacaksın.. Ya da Meclis dışına çıkacaksın ve varlığını büyüteceksin.

‘BİR NÖBETÇİ BIRAKMAK YETER’

Gerçeği biraz abartıyor görünürseniz meramınızı ve günün gerçeklerini daha iyi anlatırsınız. Bence Meclis’e bir kişi nöbetçi bırakmak yeter. Sayı pazarlığa açıktır! Olmaz, yetmez diyene önerim 3 kişi olur, veya 5 kişi.. daha fazlası değil.

 Bunun yerine, CHP’nin – milletvekillerinin, parti örgütünün yapması gereken, planlı programlı halk içine yayılmak ve 5 yıllık bir süre sonunda iki kat güçlenerek çıkmaktır.

Güçlenmenize önümüzdeki dönem yaşayacağımız konjonktür de yardımcı olacaktır.

‘YENİ BİR MODEL YARATMALISINIZ’

Ne yapacaksınız? Gençlerle, sivil toplum örgüt ve liderleriyle, tabandaki büyük demokrasi-özgürlük-insan hakları, emekçi hakları–kadın hakları talepleriyle organik birleşeceksiniz.

Yeni bir model yaratmalısınız. Yeni bir dil. Yeni bir örgüt.. Var olanları dağıtarak işe başlayın! Bu işe girişirseniz, zaten örgütünüz de tepeden tırnağa değişecektir.

Ve CHP’de bunu başarabilecekler ayakta kalacaktır.

Yerelden, tabanda politikanın dibi yapılmalı, belediyelerde parti iktidarda olmalı. Politika yukarıda, anlamını yitiren Meclis’te, salı günleri toplantılarında yapılmamalı.  

Yerelde, tabanda iktidar olmayı öğrenip başaran parti, çağ atlar. Belediyeleri, her birini, Türkiye’de iktidara gelmiş gibi yönetmelisiniz, saydam, katılımcı, halkla birlikte yönetmelisiniz, yönetimde demokrasiyi gerçekleştirin hele.

‘BALIKLAR DENİZDE YÜZÜYOR’

Mesele artık CHP vb meselesi olmaktan çıkmış ve ülkenin varlığı yokluğu meselesine doğru yol almaktadır. Böyle bir bilinç yaratılmalı. Önümüzdeki dönem, büyük fırsatlar çıkacaktır. Ama bu fırsatlar Meclis’te değil tabanda-yerelde olunduğu sürece yakalanabilir. Balıklar denizde yüzüyor!

Ülke çapında tabanda-yerelde, halk önderleri ile birlikte hareket edenin geleceği olacak ve Türkiye için bir gelecek yaratabilecek. Sorayım: 146 milletvekili ve parti örgütü ne yapmalı sizce?”