CHP’ye İnce katkısı: Anketlere göre o eşiği aştı…

CHP’ye İnce katkısı: Anketlere göre o eşiği aştı…

Milliyet yazarı Güneri Civaoğlu, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce’nin yakın çevresine göre yüzde 30’a dayandığını, araştırmalara göre ise CHP’nin yüzde 25 eşiğini aştığını yazdı. Civaoğlu, Erdoğan’ın önde olduğunu ancak onu takip eden ikinci ismin İnce olduğunu belirterek, Muharrem İnce’nin CHP tabanından İYİ Parti’ye olası akışın önünü de kestiğini kaydetti.

Milliyet Gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin  beklenenin üzerinde bir performans gösterdiğini belirtti.

Civaoğlu, ‘CHP’ye İnce katkı’ başlıklı yazısında, Muharrem İnce’nin yakın çevresine göre yüzde 30’a dayandığını, araştırmalara göre ise CHP’nin yüzde 25 eşiğini aştığını kaydetti. Civaoğlu, şu görüşleri aktardı:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açık ara önde ama onu takip eden ikinci isim İnce görünüyor. Kendine gazete sayfalarında, TV ekranlarında yer açabiliyor. TV’de gazetecilerle soru cevap programlarında da iyi not aldı.

Bunlar kişisel kazanımları.

‘İYİ PARTİ’YE AKIŞIN ÖNÜNÜ KESTİ’

Ama... Belirli aralıklarla düzenli araştırmaların ortaya koyduğu bir başka gözlem de var.

Şöyle ki...Birkaç hafta önceye kadar “CHP oylarından Meral Akşener’in İYİ Parti’sine kaymalar olacağı” yorumları paylaşılıyordu. Özellikle Ege’de...

Ancak...Muharrem İnce’nin kampanyası, CHP seçmenini de toparlamış, konsolide etmiş.

CHP tabanından İYİ Parti’ye -olası- akışın önünü kesmiş. CHP örgütü de, daha bir hareketlenmiş.

Bir yandan saflar sıkılaşırken, umut kıvılcımları da uçuşmaya başlamış.

Yani...Muharrem İnce sadece cumhurbaşkanı adayı olarak kendi yarışmasını yapmanın ötesinde, CHP’yi de motive etmekte.

'SORU İŞARETİM OLMADI DEĞİL AMA...'

Muharrem İnce “karizmatik” bir aday.

Peki... Meydanları doldurduğu gibi, bu ilgiyi sandığa yansıtacak oy akışını da yapabilir mi?

Yıllar önce bugünkü MHP’nin kökü olan MP (Millet Partisi) Genel Başkanı Osman Bölükbaşı da karizmatik bir liderdi. Güzel ve cesur konuşurdu. Espriliydi. O konuşurken meydanlar dolar taşardı. Ama “Şu meydanları dolduranlar sandıklara da oy atsalar ne güzel olurdu” diye konuşurdu her seçim sonrası.

İnce için de böyle soru işaretlerim olmadı değil. Ne var ki... Osman Bölükbaşı’nın siyaset yaptığı tarihlerde ölçüt sadece “meydanlara topladığı kalabalıkların büyüklüğüydü.”

Oysa...Sonradan anketler girdi devreye. Seçmenin nabzı anketörlerin “seçilmiş örnek gruplara” sorularına verilen cevaplarla tutulmaya başladı. Şimdi ise “anketler” de evrim geçirdi. Cevaplar “video kayıtları yapılarak” da alınıyor. Yüz ifadeleri ile verilen cevaplar karşılaştırılıyor. Çapraz sorularla cevapların doğruluğu çek ediliyor. Daha önceki araştırmalarla karşılaştırılıyor. Anlamlandırılıyor.

Yani...Kamuoyu araştırma sonuçlarıyla sandığa yansıyan oylar -çok minimal farklar olsa bile- örtüşmekte.

O nedenle, Muharrem İnce’nin performansı Osman Bölükbaşı’nın meydanları doldurma, mıknatıs etkisiyle aynı terazide tartılamaz.

İNCE’NİN YELKENLERİNİ DOLDURAN RÜZGAR

Bölükbaşı ile aynı kefeye konulmaması gereğini düşündüren bir diğer faktör de CHP’nin -neredeyse- Cumhuriyet’le yaşıt bir köklü parti olduğu gerçeğidir. MP, yeni kurulmuş -nispeten- küçük bir partiydi.

CHP ise köklerinin yüz yıla uzamasının yanı sıra seçmen sayısı olarak da Türkiye’nin ikinci partisi. İnce’nin yelkenlerini dolduran arkasındaki rüzgâr güçlü.”