CNN muhabiri kimyasal maddeyi koklayarak saptıyor

CNN muhabiri kimyasal maddeyi koklayarak saptıyor

Suriye’deki üç noktaya füze yağdıran ABD, İngiltere ve Fransa, kimyasal saldırı iddialarındaki eksikleri Suriyeli çocuklara dayandırılan CNN ve BBC haberleriyle telafi etmeye çalışıyor.

Suriye’nin Duma yerleşiminde kimyasal silah kullanıldığı iddialarının üzerine Suriye’deki hedeflere sınırlı da olsa askeri müdahale gerçekleşti. Suriye’ye yönelik ABD, İngiltere ve Fransa tarafından apar topar düzenlenen füzeli saldırı, kimyasal iddialarının tartışılmasına engel olmadı. Şimdi sıra, yeterince ikna edici bulunmayan iddiaların altını doldurmaya geldi.

MÜLTECİ KAMPINDA ‘KİMYASAL KOKUSU’

CNN International ve BBC, ayrı ayrı yaptıkları görüntülü haberlerle, kimyasal iddialarına yeni bir boyut kattı. Batı’nın müdahaleci politikasını yayın çizgisi olarak benimseyen bu iki medya organı, kimyasal saldırıdan kurtuldukları iddia edilen "tanıklarla" görüştü.

Halep’te bulunan, Türkiye’nin kontrolündeki mülteci kampına giden CNN muhabiri, anlattığı hikayeye, kampta yoğun ve rahatsız edici bir koku olduğunu söyleyerek başlıyor. Kampta bulunan kişilerin Duma’dan geldikleri belirtiliyor. Kimyasal gaz saldırısının kanıtı olarak okurlara hissettirilmek istenen, kampın içerisinde dolaşırken bile bu saldırının algılanabileceği.

CNN muhabiri, aylarca sığınakta kalmak zorunda kaldığını söylediği çocukların sırt çantalarını kokluyor ve çantalardan "kekremsi bir koku aldığını" söylüyor. Bu koku, CNN’e göre, kimyasal saldırının kokusu. Oysa bahsedilen kimyasal saldırıların "kokusuz bir gazla" gerçekleştirilmiş olması gerekiyor, fakat CNN için bu gerçeklerin pek önemi yok. Üstelik kimyasal gazın kampa taşınması ve CNN muhabirinin bunu korkusuzca soluması, olasılık dışı.

‘BİRİ KİMYASAL SALDIRI DİYE BAĞIRDI’

Muhabirin konuştuğu Nur ismindeki kadın, CNN’in "devrim" olarak andığı ayaklanma başladığında kızlarının iki aylık olduğunu söylüyor ve hayatta gördükleri tek şeyin kan ve ölüm olduğunu aktarıyor.

Çocukların annesi Nur, şunu söylüyor: Birisi "kimyasal" diye bağırdı ve boğazımın düğümlendiğini hissettim, vücudum gevşedi.

Bu hikaye, Rusya’nın yayımladığı görüntülerle örtüşüyor. Saldırının ardından yaralılara müdahale edilirken birisi sahneye çıkıyor ve bunun bir kimyasal saldırı olduğunu söyleyerek panik yaratmaya başlıyor. Tam da bu sırada, kameralar kayıt yapıyor ve meşhur "sulama" ve oksijen verme sahneleri yaşanıyor.

18 yaşındaki Melek adında bir başka kişiyse, “koku burnuma geldiği gibi ağzım balgamla doldu, öksürük krizi geçirdim” diyor.

CNN: TANIKLAR SALDIRIYI ‘YETERSİZ’ BULDU

CNN, bulduğu kurbanlara "askeri müdahale çağrısı" yaptırmaktan da geri durmamış. Nur, “Esad rejiminin bize yaptıkları suçtur ve durdurulması gerekir” diyor. CNN’in iddiasına göre saldırıdan kurtulanlar askeri müdahaleyi yetersiz bulmuş.

BBC’nin haberinde de, kimyasal saldırı iddialarına konu olan görüntülerdeki Masa isimli 7 yaşındaki kızla konuşuluyor.

Kimyasal saldırıya uğradığı iddia edilen kız son derece sakin. Bir varil bombasının yaşadıkları binaya isabet ettiğini, tıp merkezine götürüldüklerini, orada suyla müdahale edildiğini ve iğne yapıldığını anlatıyor. Geçtiğimiz hafta kimyasal maddeye maruz kalmış bir çocuğun olanları sempatik ve mutlu ifadelerle aktarması düşündürücü. Sözü edilen kimyasal maddeler, çok az miktarlarda bile maruz kalındığında öldürme gücüne sahip.

ŞÜPHE BULUTLARI YOĞUNLAŞIYOR

Bütün bu görüntüler kimyasal iddialarının altını doldurmak için ABD ve İngiltere tarafından dolaşıma sokuldu. Bunun nedeni, kimyasal saldırı iddialarının havada kalması ve dünya genelinde şüpheyle karşılanması.

Rusya’nın daha önce yayımlandığı görüntülerde, kimyasal saldırıya müdahale görüntülerinde yer alan doktorlar ve orada bulunanlar, kimyasal belirtilerinin olmadığını anlatıyor.

Bu görüntülerin ötesinde, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) yetkililerinin bölgede araştırma yapması beklenmedi bile.

CNN ve BBC’nin, gerçek analizler yerine çocukların anlatımı üzerinden kurdukları hikayeler şüpheyi artırmaktan başka bir sonuç vermiyor.

Öte yandan, propaganda savaşlarında çocukların istismar edilmesini kimse gündeme getirmiş değil. ABD, İngiltere ve Fransa öncülüğüdeki emperyalist müdahale stratejisinin bu anlamda da kirli bir yol izlediği söylenebilir.

Saldırı şimdilik savuşturulmuş olsa da, kimyasal silah iddialarının altını doldurma gayretiyle başka hangi yollara başvurulacağı merak ediliyor. (SoL Haber Portalı)