Kırık makas Avusturya ile Türkiye arasında diplomatik sorun oldu

Kırık makas Avusturya ile Türkiye arasında diplomatik sorun oldu

Avusturya’da yaşayan bir Türk vatandaşının vücudunda makas parçası bırakıldı, sorumluluğu doktorlar değil, makas firması üstlendi.

Avusturya’da yaşayan R.Y. adlı Türk vatandaşının bu ülkede ilginç bir hukuk mücadelesi yürüttüğü ortaya çıktı. R.Y, 1999’da, kalp ameliyatı olduğu sırada makas kırıldı ve parçası göğüs kafesinin içine düştü. Doktorlar uğraşlara rağmen kırılan parçayı çıkaramadı. Bu arada hastanın durumunun kritikleşmesi üzerine, ameliyatı yapan doktor inisiyatif alarak hastayı kaybetmemek için söz konusu parçayı içeride bırakarak, ameliyatı sonlandırdı. Bu hususta R.Y’ye bilgi verildi. R.Y, önce hastane ve doktor aleyhine sonra da Alman makas firmasına dava açtı. R.Y. hastane ve doktora açtığı davayı kaybederken, mahkeme makas firmasının 5 bin Avro tazminat ödemesine ve iç organlarında kalan makas parçası nedeniyle maruz kalabileceği her türlü fiziki ve psikolojik rahatsızlıkların bedelinin karşılanmasına karar verdi. R.Y, son olarak da Meclis’ten yardım istedi. Meclis, konuyu Dışişleri Bakanlığı’na taşıyınca, durum diplomatik boyut kazandı.

AİHM TRENİ DE KAÇTI

R.Y, vücudunda kalan makas parçası için başvurduğu mahkemelerden hiçbir tazminat alamadığını, mahkeme masraflarının da üzerine kaldığını ve Türkiye Cumhuriyeti Viyana Konsolosluğu’ndan da yardım göremediğini belirterek şikâyet etti. R.Y’nin başvurusunu işleme alan Meclis Dilekçe Komisyonu da konuyu Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü’ne iletti. Dışişleri Bakanlığı devreye girip, olayı Viyana Başkonsolosluğu’na iletti. Viyana Başkonsolosluğu da Dışişleri Bakanlığı’yla, R.Y’nin şikâyetiyle ilgili şu bilgiyi paylaştı: “R.Y’nin doktor kusuru nedeniyle hastane ve doktor aleyhine dava açtığı davanın 2015 yılında R.Y. aleyhine sonuçlandığı, temyiz edilmekle Avusturya Yargıtayı’na (Oberster Gerichtshof) intikal eden davada nihai kararın 30 Mart 2016 tarihinde verildiği ve Yargıtay’ın kararı onadığı, R.Y’nin davayı kaybettiği ve bu şekilde tüm iç hukuk yollarının tüketilmiş olduğu anlaşıldı.” Bilgi notunda, “R.Y’nin avukatları ile de görüşüldü ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru için olan altı aylık sürenin 2016 yılında sona erdiği ifade edildi” denildi.(Cumhuriyet)