Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, gazetemiz Yurt’u ziyaret etti. Uysal, ziyaret sırasında ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başkan Uysal, geçtiğimiz gün CHP Genel Başkanı’nı ziyaret etme sebebinin hem nezaket ziyareti, hem de referandum sonrasında ülkede çıkan birtakım şartları konuşmak olduğunu belirtti. İttifak konusunun da değerlendirmeye muhtaç bir konu olduğunu ifade eden Uysal, “Salt siyaset partilerin mücadelesi olmaktan çıktı. O nedenle Cumhurbaşkanlığı ile beraber genel seçimin yapılacak olması iç içe geçmiş bir süreç olacak. Türkiye’de ikili bir yapı olsun isteniyor. Bugün AKP iktidarının siyasal tasavvuru bu. Bunun Türkiye’ye bir netice üretmeyeceğini, kutuplaşmayı daha da arttıracağını söylüyoruz. Aday çıkarıp çıkarmayacağımızı önümüzdeki süreçte değerlendireceğiz” dedi.

TOPYEKUN SEFERBERLİK VURGUSU 

Başkan Uysal, sanatçıların Afrin ziyareti ile başlayan tartışmalar hakkında da görüşlerini belirterek, TSK’nın Afrin’de Zeytindalı Harekatıyla çok önemli bir mücadele verdiğini kaydetti. Uysal, “Bölgede bir kuşatılmışlık içine alınmamak için Türkiye’nin önleyici tedbirleri var. Bu süreçte HDP hariç diğer partiler desteğini beyan etti. Topyekun seferberlik halinde bir duyguyu bu mücadelenin arkasına koyabilmektir. Bir yandan şehitler verdiğimiz, bir yandan da sanki bir eğlence yapıyormuşuz gibi bir algıya düşürülüyor olması orada mücadele veren silahlı kuvvetlerimizi zedeler. Bu meseleyi Türkiye’nin içinden kademe kademe koyulaşarak gelmiş siyasal toplumsal ikliminden bağımsız da değerlendiremeyiz” diye konuştu.

"BORÇLANMA ÜZERİNDEN BÜYÜME"

Ülke ekonomisi konusunda da açıklamalarda bulunan Uysal, bünyede depo edilen, çok uzun süredir ötelenen ve geride bırakılan 15 yılın dünya projektörünün de Türkiye’nin önüne çeşitli avantajlar sergilendiği noktada daha farklı değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Uysal, “Yüksek katma değer üretmek noktasında ve dünya ile rekabetinde mukayesede üstünlüğünü artırmak noktasında farklı bir ekonomik siyasal politikayı tercih etmeliydi, ama bugün büyükşehirlerdeki rant düzeni üzerinden, istihdam yaratmayan borçlanma üzerine kurulu bir büyüme modelinin artık son perdesini yaşıyoruz” dedi.