'Dersim Katliamı'nın baş mimarı Celal Bayar'dır'

'Dersim Katliamı'nın baş mimarı Celal Bayar'dır'

Türkiye Sosyal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfı'nın (TÜSES) 2014'ten beri her yıl düzenlediği Özgür Siyaset Atölyeleri'nin 2017 yılındaki 3'üncü atölye çalışması gerçekleşti. Tarih Vakfı Başkanı, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Ö. Alkan'ın 'Siyaset ve Tarih' atölyesi TÜSES'in Gayrettepe'de ofisinde yapıldı. Atölye çalışmasına birçok üniversiteden, farklı bölümlerden lisans, yüksek lisans öğrencileri katıldı. İki aşamalı gerçekleşen atölye çalışmas

"Prof. Dr. Erdal İnönü'nün İzinde Siyasette Uzlaşma Kültürü", "Ortadoğu Konferansı; Bir Arada Yaşamanın ve Barışın İmkânlarını Aramak" gibi çalışmaları ile adından sıkça söz ettiren Türkiye Sosyal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) 2014 yılından beri devam ettirdiği Özgür Siyaset Atölyeleri'ni bu sene de gerçekleştiyor. TÜSES bu sene yapılan Özgür Siyaset Atölyeleri'nin 3'üncüsünde Tarih Vakfı Başkanı, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Ö. Alkan'ı konuk etti. Alkan 'Siyaset ve Tarih' konulu sunumunda 19. Yüzyılın dünya tarihinde en fazla dönüşümün yıllar olduğunu belirterek "bugünkü birçok yeniliği, teknolojiyi 19. yy borçluyuz. Farklı kültürler birbirini bu dönemlerde tanıyor, uzun menzilli göçler bu dönemde gerçekleşiyor. Metre, kilogram, metreküp bu dönemde standart hale geliyor. Mesela o dönemde Osmanlı arşını kullanıyor. Ancak İstanbul arşını ile, Mardin arşını bir değil. İstanbul arşını 67 cm gelirken, Mardin arşını ise 56 cm gelir aynı şekilde ağırlık ölçüsü de öyledir" dedi.

DÜNYA GLOBELLEŞİYOR...

1876 tarihinde Kuzey Yarım Küre'nin telgraf ve demir ağlarla birbirine bağlandığını söyleyen Alkan "Dönemin Osmanlı gazetelerinin incelediğinde Siirt'teki bir gazetede Japonya Borsası'nın haberlerinin yer aldığını göreceksiniz" ifadelerini kullandı.

19. yy'de edebiyat alanında da farklılıklar ve yeniliklerin yaşandığını belirten Alkan "Dünya Klasikleri'nin çoğu bu dönemde yazılmıştır. Romanla birlikte empati de gelişmiştir. Çünkü roman empatidir. Roman kişinin kendisini bir başkasının yerine koyarak yazmasıdır. Şiir öyle değildir, empati yapmaz, kişiseldir. Roman empati yapar" ifadelerini kullandı.

Osmanlı'da devletin yapması gereken işlerin uzun süre vakıflar aracılığı ile gerçekleştiğini söyleyen Alkan "Kamu fikrinin ortaya çıkması 1850'lerdir. Suları şehirleri getirilmesi vakıflar ile yapılmıştır. Bir itfaiye teşkilatı bile 1856 yılında Beyoğlu'nda kurulmuştur. Daha önce bu işlere tulumbacılar ve kadılar bakardı" dedi.

DERS KİTAPLARI İKTİDARA GÖRE ŞEKİLLENİYOR

Eğitimin, ders kitaplarının iktidara göre şekillendiği belirten Alkan "Türkiye nüfusu yaklaşık 80 milyon... 25-30 milyonu öğrenci... Bütün öğrenciler bir anda sokaklara çıksa devlet bununla baş edemez. Burada okulun farklı bir işlevinin olduğu daha ortaya çıkıyor. İnsanları kontrol altına alıyor. Devlet itaati okul aracılığı ile sağlıyor. Soru sordurmayan, sorgulatmayan bir eğitim sistemi isteniyor." ifadelerini kullandı.

TARİKAT VE CEMAATLER OSMANLI’NIN OKUL AÇMASINA KARŞI ÇIKTI

Osmanlı'da ilk kez okulların 1838 yılında açılmaya başladığını, 2 ortaokulun Beyazıt ve Süleymaniye'de açıldığını, okulların açılmasına tarikat ve cemaatlerin tepki gösterdiğini ifade ederek, ilkokul açılmadığını, bu ihtiyacın mahalle mekteplerinde devam ettiğini söyledi. İlk karma eğitim veren okul olan Galatasay Sultaniyesi'nin 1838'de açıldığını belirterek "Devlet okulları açılmaya başlayınca cemaat ve tarikatlar buna çok büyük tepki gösterdi. Kendilerinin elindeki güç alınıyordu. Galatasaray Sultaniyesi'nde karma eğitim verilmeye başlanması da cemaat ve tarikatları ayağa kaldırdı. Buna Hristiyan cemaatleri de dahil" dedi.

İKİNCİ ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE YAZILAN TARİH KİTAPLARINDA 50 YIL YOK

Alkan, "İkinci Abdülhamid döneminde yazılan tarih kitaplarında Namık Kemal, Mithat Paşa gibi önemli isimleri adı yer almaz. O dönemin tarih kitaplarında 50 yıl yoktur. 1908 yılına kadar okuyan çocuklar Tanzimat Fermanı'nı, Meşrutiyeti, Meclis'i filan bilmez. Bu sadece o dönem için geçerli değil, her dönem böyle olmuştur. 1908-1918 yılları arasında Enver Paşa Kahraman diye anlatılır, 1923'ten itibaren de hain diye... Tüm inkılap tarihi kitaplarını topladım, gördüm ki tarih kitaplarının son sayfaları iktidara göre değişiyor. Aynı yazarın 1950'nin Eylül ayından önce yazdığı ders kitabı ile Eylül ayından sonra yazdığı ders kitabı farklı. Çünkü Eylül ayında iktidar değişiyor, iktidar değişince ders kitapları da değişiyor. 12 Mart'tan sonra devrim tarihi olan kitabın adı İnkılap tarihi diye değiştiriliyor. Çünkü devrim kelimesini solcuların kullandığı öne sürülüyor. Solcuları en büyük tehlike olarak görüyorlar." ifadelerini kullandı.

'LAİKLİK İNANLARI GÜVENCE ALTINA ALAN BİR KURUMDUR'

Laikliğin önemine dikkat çeken Alkan, "Türkiye'de en kolay siyaset yapılan iki konu kadın ve dindir. Başörtüsü ve imam hatip tartışmaları buna örnektir.  Keza laiklik de bazı kesimler tarafından kullanıldı. Oysa laiklik inanları güvence altına alan bir kurumdur. Laiklik baskı değil özgürlüktür. Dinin siyaseten kullanılması konusunda bir itiraz geliştirmeliyiz. Bunu da ancak laiklikle yapabiliriz" dedi.

"DERSİM KATLİAMI'NIN BAŞ MİMARI CELAL BAYAR'DIR"

Mevcut iktidarın Dersim Katliamı konusunu saptırdığını aktaran Alkan, Dersim Katliamının baş mimarı Celal Bayar'dır. Oysa hep CHP'yi ve İsmet İnönü'yü suçluyorlar. Çünkü Celal Bayar'ı kendilerine yakın görüyorlar" diyerek şöyle devam etti: İsmet İnönü'nün bir biyografisi yoktur. İnönü tarihi bir figür olarak Atatürk'ten daha fazla önemlidir. Çünkü İnönü, 1920'lerden 1970'lere kadar Türkiye'ye yön vermiş, siyasetin içinde yer almıştır.

"SELANİK'DEKİ EV ATATÜRK'ÜN DOĞDUĞU EV DEĞİLDİR"

Alkan, "Selanik'teki Atatürk'ün evi diye bilinen yer Atatürk'ün doğduğu ev değildir. Zübeyde Hanım'ın ikinci evliliğinden sonra taşındığı yerdir. Atatürk'ün doğduğu ev Tekin Mahallesi'nde yer alıyordu. Atatürk harabeye döndüğünü, yıkıldığını gördüm çok üzüldüm demiştir. Selanik'teki evi ziyaret ettiğimde bahçesindeki nar ağacını Ali Rıza Efendi'nin eliyle diktiği yazıyordu. Konsolosluk çalışanına emin misiniz diye sordum. Cevap veremedi. İşte bizde böyle ciddiyetsiz işler yapılıyor" dedi.

BU İKTİDAR 2019'DA SEÇİM YAPMAZ

Mevcut iktidarın 2019'da seçim yapmayacağını iddia eden Alkan, "Son zamanlarda Atatürk hassasiyeti yaşanıyor. O yüzden 2019'da seçim yapılacağını sanmıyorum. 1919'u çağrıştırdığı için. 2019'da yapılacak seçim CHP'ye yarar" ifadelerini kullandı