Dikili Belediye Başkanı iddialara cevap verdi

Dikili Belediye Başkanı iddialara cevap verdi

İzmir Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun hakkında ortaya atılan iddialara ilişkin resmi belgelerle açıklama yaptı. “Şahsım hakkında çeşitli basınyayın organlarında yer alan haberler hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılması- na ihtiyaç duyulmuştur” diyen Tosun şöyle devam etti: “Ben, Dikili sevdalısı Mustafa Tosun’um. Bu olay alçakça yapılmış bir kumpastır. Hukukun, kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu incelemeler, soruşturmalar ve verilen takipsizlik kararı ortadayken yapılan

Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun bazı basın-yayın organlarında hakkında ortaya atılan iddialara ilişkin resmi belgelerle açıklama yaptı.

Şahsım hakkında çeşitli basın-yayın organlarında yer alan haberler hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur” diyen Tosun şöyle devam etti: “Ben, Dikili sevdalısı Mustafa Tosun’um. Bu olay alçakça yapılmış kumpastır. Hukukun, kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu incelemeler, soruşturmalar ve verilen takipsizlik kararı ortadayken yapılan iftira ve alçaklığı halkımızın vicdanına havale ediyorum. Ayrıca bu konuda tüm hukuksal mücadelemi sonuna kadar yürüteceğimi ifade ediyorum”

Başkan Tosun, taciz iddiasının ve kumpasın siyasi linç amacıyla tezgâhlandığına dikkat çektiği açıklamasının tamamında şu görüşlere yer verdi:

“Şahsım hakkında çeşitli basın-yayın organlarında yer alan haberler hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur” diyen Tosun şöyle devam etti: “ Ben, Dikili sevdalısı Mustafa Tosun’um.  Bu olay alçakça yapılmış kumpastır. Hukukun, kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu incelemeler, soruşturmalar ve verilen takipsizlik kararı ortadayken yapılan iftira ve alçaklığı halkımızın vicdanına havale ediyorum. Ayrıca bu konuda tüm hukuksal mücadelemi sonuna kadar yürüteceğimi ifade ediyorum”

Başkan Tosun, taciz iddiasının ve kumpasın siyasi linç amacıyla tezgâhlandığına dikkat çektiği açıklamasının tamamında şu görüşlere yer verdi:

“Şahsım hakkında çeşitli basın-yayın organlarında yer alan haberler hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamalarının yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.2014 yerel seçimlerinin ardından Dikili Belediye Başkanlığı görevine seçildim. Göreve seçilmemin ardından tüm vatandaşlarımıza karşı eşit yaklaşım ve hizmet bilinci ile hiç bir ayrımcılık yapmadan, hizmet vermek için çalışma arkadaşlarımızla birlikte gecemize gündüzümüze katarak görev yaptık, yapmaya devam ediyoruz.

Başkanlık görevini yürüttüğüm Dikili Belediyesi 3,5 yılda gerçekleştirdiği yatırımlarla bölgemizde öne çıkan yerel yönetimler arasında yer almıştır. Bu durumu hazmetmeyen bazı kişi ve gruplar kamuoyunun yanlış bilgilendirmesi için çamur at izi kalsın ve kumpas mantığıyla tarafımı kirli bir oyunun içine çekmek istemektedirler. Ancak şu çok iyi bilinmelidir ki her zaman işini kentine ve kentlisine en iyi şekilde hizmet verebilmek için yapmakta ve kamu yararına hizmet etmekte olan şahsım asla bu oyunlara ve kumpaslara boyun eğmeyecektir.

Her zaman dürüstlüğün ve ahlakın yanında olduğumu belirtir, sözde taciz olayına ilişkin ortaya atılan haksız iddiaları kabul etmediğimi bir kez daha kamuoyuna bildiririm. Şahsımı karalamaya/itibarımı zedelemeye yönelik yapılan bu linç girişiminin siyasi emel ve beklentileri olanlar tarafından tezgâhlandığı kesindir. Bu kirli bir algı yaratmaya yönelik yapılan kumpas tezgâhına ilişkin cevabım ve delillerim aşağıdaki yer almaktadır.

1-     Şahsımı karalamaya/itibarımı zedelemeye aynı zamanda kirli bir algı yaratmaya yönelik bu kumpas tezgâhının ürünü olan sözde taciz olayının 17 Temmuz 2017 tarihinde olduğu iddia edilmektedir. Bu iddia tamamen yalandır, iftiradır.

Çünkü bahse konu tarihte adı geçen personel görevini yapmadığı için tarafımdan sert bir şekilde uyarılmıştır. Kanımca sert bir şekilde uyarmamı hazmetmeyen bu şahıs ilçede siyasi çıkarlarını düşünen kişi ve gruplarla işbirliği yapıp tarafıma böyle bir iftira atmaktadır. Dikili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve takipsizlik kararı verilen soruşturmanın dosyasında o gece yaşanılanların tek tanığı olan Buğra Akın’ın verdiği ifadelerde (Ek-2) olayın bir taciz olayı olmadığını aksine kaçak bandrolsüz kitapları toplaması gerekirken toplamayıp, görevini yapmayan zabıta yardımcı personelinin uyarılması olayı olduğunu net olarak ortaya koymaktadır. Yine bu konunun taciz olayı olmadığı görevini yapmayan personelin uyarılması konusu olduğunu net olarak ortaya çıkaran Çandarlı Jandarma Komutanlığı’nın 17 Temmuz 2017 Saat 20:00’da tuttuğu tutanak da  (Ek 1) ektedir.

2-    Sözde haberde geçen kamera kayıtları kesilerek servis yapılmıştır.  Kendimden bir şüphem olsa şeffaf davranmam ve görüntülerin erişimini engellerdim.

3-   Ayrıca bahse konu kamera kayıtları incelendiğinde şahsa karşı elimi uzatarak “gelip sizin elinizden tutup ben mi işlem yaptıracağım kendiniz yapamıyor musunuz” dediğimi gösteren reflekste net olarak ortadadır. Yine görüntülerde göründüğü gibi şahısta, tacize uğradığını ortaya koyan bir ruh hali, ağlama ve kıyafetlerinde herhangi bir değişiklik durumu mevcut değildir. Şahsın ortaya koyduğu durum tarafımca yapılan uyarıya verdiği tepkidir.

4-   Bu konu ile ilgili bir diğer önemli nokta da, olayın olduğu iddia edilen gün ile şikâyet tarihi arasında uzunca bir süre vardır. Kanımca bunun sebebi de şahsıma yapılan bu kumpas için art niyetli kişilerin kendilerine ortam ve zaman kazandırma çabasıdır.

 5-    Ben Dikili ilçesinde 17 yıldır veteriner hekim olarak görev yaptım. Girmediğim ev, damına uğramadığım, sofrasına oturmadığım üretici ve çiftçi yoktur. Tüm halkımız tarafından karakterim iyi bilinmektedir. Bahse konu ses kayıtlarında kesilip servis edilen konuşmalardaki özür dilememin sebebi özellikle Zabıta Müdürümden gelen telkinlerdir. Bende insani bir reflekste bulunup, çalışma arkadaşlarımı kırmamak için davetlerine icabet ettim ve konuyu kapatmak ayrıca şahısların “başkan sarhoştum özür dilesin konuyu kapatalım” dedikleri için ve konunun çok uzamaması için özür diledim. Özür dilememin asıl etkeni de o gece şahsa sert bir şekilde bağırmamdır.

Gelelim konunun diğer detaylarına;  Bu şahıslar bu komplo olayını kullanarak tarafımdan ilk olarak bir müdürüm aracığıyla para isteme girişiminde bulunurlar. Müdürümün “siz şerefsiz misiniz” tepkisinin ardından ikinci bir plan devreye girer. Bu planda şahsa sözleşmeli memurluk, şahsın kardeşine birim değişikliği ve masa başı görev, kardeşinin eşine belediyede iş ayrıca olayın tek görgü tanığı olan müdürümüzün görevden alınmasının gerçekleştirilmesi taleplerinde bulunmuşlardır.

Yine bu konuda diğer ayrıntıları da irdeleyecek olursak, bir meclis üyesi çalışanlarımızdan birine bu olayın daha önceden planlandığını ortaya koyan ifadelerde bulunmuştur. Bir başka meclis üyesi haberin yayınlandığı siteye finansal destek için reklam vermiştir. Bu reklam da çıkan sözde haberin altında yer almıştır. Bir diğer meclis üyesinin avukatı da sözde iddiaların ifadelerini kaleme almıştır.

Kişisel çıkar peşinde koşan bazı yerel siyasilerde bu olayı farklı noktalarda olaydan önce dile getirerek bu konunun planlı, işbirlikçi bir şekilde ortaya koymuşlardır.  Sonuç olarak; Ben Dikili sevdalısı Mustafa Tosun’um. Bu olay alçakça yapılmış bir kumpastır. Hukukun, kolluk kuvvetlerin yapmış olduğu incelemeler, soruşturmalar ve verilen takipsizlik kararı ortadayken yapılan iftira ve alçaklıkları halkımızın vicdanına havale ediyorum. Ayrıca bu konuda tüm hukuksal mücadelemi sonuna kadar yürüteceğimi ifade ediyorum.”