Erdoğan'dan bir tehdit daha: Müsaade etme lüksümüz yok

Erdoğan'dan bir tehdit daha: Müsaade etme lüksümüz yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "Adalet Yürüyüşü"nü hedef alarak, “Kalkıp da ‘TEM’i veya E-5’i de işgal ederiz’ diyecek olursanız durum aynı 15 Temmuz’a dönüşür ki ona da müsaade etme lüksümüz asla yok” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Tarabya’daki Huber Köşkü’nde medya kuruluşlarının sahipleri ve yöneticileriyle iftar yemeğinde bir araya geldi.

Habertürk'te yer alan habere göre Erdoğan, medya patronlarına ve köşe yazarlarına hitaben şu ifadeleri kullandı:

Bugün ortalığı ayağa kaldıranların, nümayişle suç bastırmaya çalışmak yerine, öncelikle kendilerini hesaba çekmeleri gerekiyor. FETÖ ile işbirliklerini sorgulamalıdırlar. Hukuk önünde hiç kimse layüsel değildir, dokunulmaz asla değildir. Kendi istedikleri kararlar çıkmadığında yargı kurumuna saldıranlar en büyük zararı bu ülkeye veriyorlar. Unutmayın, adalet yollarda değildir. Adliye binalarındadır. Rahmetli Demirel’in dediği gibi; “Yollar yürüyerek aşınmaz”. Bunu aşındıramazlar. Varsa bir haksızlık müracaat edeceğin yer bellidir. Siyasette sözü olanın bunu ifade edeceği yer de yol kenarları değil, Meclis kürsüsüdür. Biz ülkemizi güçlü kılmak istiyorsak, biz bu ülkeyi birlik, beraberlik içinde muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak istiyorsak, o zaman ülkeyi karıştırmanın hiçbir anlamı yoktur. Sizin gibi 15 Temmuz’da da bunu yapanlar oldu. Sizin 15 Temmuz’dakilerden ne farkınız var?

Onların elinde F-16’lar vardı. Helikopter ile saldırıyorlardı, tanklarla, toplarla saldırıyorlardı. Sizler de şu anda yollarda yürüyüşleri yapıyorsunuz. Akşam da karavanlarda istirahat ediyorsunuz. İşte olay bu. Sizler eğer kalkıp da “TEM’i veya E-5’i de işgal ederiz” filan diyecek olursanız o zaman durum aynı 15 Temmuz’a dönüşür ki ona da tabii müsaade etmek gibi bir lüksümüz asla yok. Zaten yapılan iş şu an hukuki değildir, onu da söyleyeyim. Bunu yasal yollardan, böyle bir adımı atmak suretiyle gidişiniz şu andaki hükümetimizin bir inceliğidir, daha da ileri gidiyorum, bir lütfudur.