Erdoğan: Suriye'ye yapılan operasyonu doğru buluyorum

Erdoğan: Suriye'ye yapılan operasyonu doğru buluyorum

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'un Fatih ilçesinde partisinin 6. Olağan İlçe Kongresi'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Fatih İlçe Kongresinde önemli açıklamalar yaptı. 

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

 "SURİYE'YE YAPILAN OPERASYONU DOĞRU BULUYORUM"

"Son günlerde rejimin kimyasal saldırısının ardından ABD ve Rusya'nın başını çektiği restleşmeye şahit olduk. Bu sabah rejim hedeflerine operasyon yapıldı. Onun için bu gece de uykusuz geçti. Rejimin daha önce de çeşitli defalar yaptığı bu tür saldırıların cevapsız bırakılması düşünülemezdi. Bu bakımdan operasyonu doğru buluyoruz. Kimse bu kimyasal saldırının faili, bedelini ödemesi lazım. Ancak kimyasal saldırıya düzenlenen bu hassasiyetin konvansiyonel silahlarla katledilen yüz binlerce masum sivil için de gösterilmesini istiyoruz. Suriye'de oynanan oyun başkadır. Suriye'de yapılan iş, önce rejimin zulmüne sessiz kalmak, ardından bir terör örgütünün el altından destekleyip sahaya sürülmesi, sonra da başka bir terör örgütüyle asıl projeyi hayata geçirmektir.

BİZ OYUNU ÇOKTAN ÇÖZDÜK

Bunları kimse görmezden gelemez ama biz bunları hep konuştuk, hep söyledik. Biz bu oyunu çoktan çözdük. Biz eğer hedef DEAŞ'sa biz DEAŞ'la zaten savaşıyoruz ya. Biz DEAŞ'a karşı mücadelemizi verdik. Nerede? Fırat Kalkanı Harekatı'nda 3 bin DEAŞ'lıyı biz oralardan etkisiz hale getirerek attık. Suriye'de halklar için bir adım atılacaksa tüm terör örgütlerine karşı aynı ilkeli tavrın ortaya konması gerekiyor. Suriye halkı rejim ile terör örgütleri arasında tercih yapmak zorunda bırakılmamalıdır. Sınırları içinde 3,5 milyon Suriyeliyi misafir eden bir ülke olarak bu sorunun çözülmesini en çok biz isteriz. Az önce kahve içtiğimiz yerde ders çalışan Suriyeliler gördüm. Biz ensar olan bir toplumdan, yıllar yılı Mekke'nin fethine hazırlanmış bir Peygamber'i gördük. Bu kolay bir şey değil. Sevgililer sevgilisi Peygamberimizi muhacir olarak Medine'ye ama Mekke'ye dönüşü manidardır. Muhacir olan Peygamberimiz Evelallah Mekke'nin fethini bitirdi.

“İSTANBUL GİBİ BİR CEVHERİ TEHLİKEYE ATTIK”

İstanbul'da surların olduğu bölgenini peyzaj çalışmalarıyla düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bir dönem İstanbul'un gecekondular tarafından kuşatılmasının sebebi öncelik sıralamasının yapılamamasıdır. Türkiye'nin dört bir yanından göçü engelleyecek tedbirleri alamayanlar, bu şehre gelen insanları nizamı bir şekilde iskan da edememişlerdir. İnsanımız zaten kendi imkanları ile öyle veya böyle başlarını sokacak ev yapıyorlardı. Hiç değilse aynı imkanlarla bu evlerin mahallesi ise caddesi ile düzgün bir şekilde yapılmasını sağlamanın önünde hiçbir engel yoktu. Maalesef bizden önce İstanbul'da bu yapılmadı. Çünkü iskan işi zihniyet işidir. Vizyon olmayınca proje de olmuyor. Sonuçta ortaya önce dev yerleşim yerlerinin kurulduğu, ardından altyapısının getirildiği en son olarak da imarının yapıldığı şehirler çıkıyor. Hadi yeni kurulan yerleri bir kenara bıraktık. Şehirlerimizin Fatih gibi kadim bölgelerine de sahip çıkamadık. Surlardaki gecekonduları hatırlıyorsunuz. Cami bahçelerindeki nice tarihi eserin içindeki garabet yapıları, deme çatma kulübeleri unutmadık. Yenisini doğru yapmayı bıraktık, eskisine sahip çıkamayan bir anlayış yüzünden İstanbul gibi bir cevheri tehlikeye attık. Belki çok iddialı gelecek. Üzerinde çalışmamız gereken bir şey var. Surların dibinde tarihi olarak neler var hendekler var. Bu hendeklerin içerisinde neydi oralarda salatalık, soğan falan yetiştirilirdi. Ama öyle yazılar duydum ki okudum ki. Ne dediler. İşte Osmanlı döneminde ordunun bütün gıda ihtiyacı buralardan karşılanıyordu. Yahu kardeşim doğrudur. Yüzyıllarca önce oradan karşılanıyor olabilir. Artık şu anda böyle bir dönem var mı? Bizim şimdi orayı, o surları yapılacak projelerle güçlendirmemiz lazım. Oralardaki görüntü kirliliğini ortadan kaldırmamız lazım. Artık çevre peyzaj diye bir dönem var. Oralara bir çevre ve peyzaj düzenlemesi getirmek suretiyle oraları adeta İstanbul piknik alanı haline getirmek varken oraları niçin hala bir garabet olarak saklayalım. Bu konularda dahi bakıyorsunuz,  siyasetin içinde belli yerlere gelmiş olanların inadı tutumlarını aşmak mümkün olmadı. Bunun için 15 yılımız geride kaldı. Artık bunu aşmamız lazım. Bunun içinde çalışıp bu adımları atmamız lazım. Bir Zeytinburnu'na iniyorsun Oralarda tüm ailelerin çocukları ile nasıl akın ettiğini görüyorsunuz. Bu İstanbul'un ihtiyacı, bunu yapmamız lazım. Fatih'in buna çok ihtiyacı var” şeklinde konuştu. 

"BAY KEMAL BU İŞLERDEN ANLAMAZ"

Bay Kemal bu işlerden anlamaz. Ama Bay Kemal bugün Hatay'a gidiyor. Hayırlı yolculuklar, biz dalga geçmeyiz, yeter ki gitsin. Yanına hangi sanatçıyı almış bakmayız. Yeter ki teröristleri yanına almasın. Adalet kavramı çok güzel bir kavram. Ama adalet yürüyüşü yaparken yanına teröristleri alırsan onun adı adalet olmaz, atalet olur.

ERDOĞAN'DAN DİPLOMASİ TRAFİĞİ

Birazdan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşeceğiz. Bu arada Sayın Putin ile ve ABD ile de görüşeceğiz. Biz kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için doğru bildiğimiz yolda yürüyeceğiz. 5 yıl önce Esad ile ilgili düşüncelerimize dünya kulak kabartsaydı bugün bu hale gelmeyecekti. Malesef bir kulaklarından girdi bir kulaklarından çıktı. Dinlemediler. Sahada yolumuza devam ederken soruna Astana ve Cenevre çerçevesinde çözüm bulma gayretimizi de sürdüreceğiz. Son kriz dünyanın nasıl büyük bir tehdit altında olduğunu da koymuştur. Tüm dünyaya çağrıda bulunuyorum: Gelin, kimyasalıyla, konvansiyoneliyle kitle imha silahlarının her çeşidinin ve mevcut silahların geleceğini masaya yatıralım. Gelin, Suriye'de yaşanan son krizi yeni nükleer ve konvansiyonel silahlanma projelerine dev kaynaklar aktarmanın değil bu imkanları tüm insanlığın hayrına kullanmanın vesilesi haline getirelim. ABD ve Rusya'ya dedim ki: Gelin, 3,5 milyon mülteci sadece bizde var. Bu silahlanma yarışını bir kenara koyalım. Bu teröristleri buradan def edelim. Güvenli bölgeler oluşturalım dedim. Çok güzel dediler ama adım atmadılar. Suudi Arabistan'a da yaptım bu teklifi.

"HER SEÇİME BİR İMTİHAN NAZARIYLA BAKTIM"

Her seçimi milletimizin bize olan güveninin bir göstergesi olarak görüyorum. Her seçime bir imtihan nazarıyla baktım. En son imtihanımızı 16 Nisan'da verdik. İnşallah 2019 seçimi çok daha farklı olacak. Eğer isminiz Fatih ise sizinde Fatih gibi neticeler elde etmeniz gerekir. Burada Fatih Sultan Mehmet Han var. Yavuz Sultan Selim Han, Kanuni Sultan Süleyman Han var. Bu ne demek? Sorumluluğunuz çok büyük. Fatih İlçesi'ne hakettiği hizmetleri getirmek ecdadımıza sorumluluğumuzun da bir gereğidir. Benden bir şey istediler, Külliye'ye gelebilir miyiz dediler. Bende onlardan sizden 300 kişi istiyorum dedim. Külliye'ye gelecekler. Burası eskiden Sulukule idi. Hakkaten medeni bir Sulukule meydana geldi. İşe AK Parti bu demektir. Mezbelelikleri ele alıp modern hale getiren belediyeler demektir.

ERDOĞAN KONGREDEN ÖNCE HALKA SESLENDİ

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrin'de etkisiz hale getirilen YPG'li sayısının yaklaşık 4 bin 200 olduğunu bildirdi.

Erdoğan, partisinin Fatih 6. Olağan İlçe Kongresi öncesinde İBB Fatih Spor Kompleksi yanındaki alanda halka seslendi.     

Bugün Fevzi Paşa Caddesi'nde biraz yürüdüğünü ve büyük bir coşku, heyecan ve aşkla karşılaştığını dile getiren Erdoğan, "İnşallah bunu 2019 Mart'ında da ardından inşallah Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçiminde de görürüz." dedi.

Vatandaşlarla "Rabia" işareti yapan Erdoğan, 81 milyonun tek devlet olduğunu belirterek, "Niye? Rabbimiz öyle emrediyor da onun için. Bizi kavimler halinde, kabileler halinde yaratan Rabbimiz, üstünlüğü şu kavime, bu kavime vermedi. Üstünlük neyle? Üstünlük ittika ile takvayla... Paran, pulun üstünlük sebebi değil. Makam, mevki üstünlük sebebi değil. Hepimizin yarın gideceği yer neresi? İki metreküp mezar. Elimizde garanti var mı? Sağımız olduğu gibi kabristan. Zaten ölümü öldürdüğümüz gün güçlüyüz." diye konuştu.     

Afrin'de bunu gördüklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:     

"Afrin'deki gazilerden, komuta kademesinde, yanıma geldiler. Bir tanesi çok manidardı. Arkadaşı dedi ki 'Bu komutan, Cumhurbaşkanım, çok farklı.' 'Nedir' dedim farkı? 'Bu, cephede adeta delik deşik oldu.' Özgür Suriye Ordusu'ndan. 'Karnı yok.' dediler. 'Aç bakayım.' dedim, açtı. Hakikaten karnı alınmış. Dikişler tamamıyla... Omuzdan aldığı mermiler, kalçadan aldığı mermiler. O haliyle tekrar cepheye gitmiş. PKK terör örgütü onun başına çok büyük paralar veriyor. Fakat ondaki o inanç, ondaki o iman farklı bir şey. Akif diyor ya 'İman ki o cevher ki İlahi ne büyüktür/İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.' Satılıklarla onların imanı bir olur mu? Bay Kemal ne diyor? 'Onlar.' diyor 'Terör örgütü terör.' Bay Kemal, onlar benim Mehmetçiğimle beraber Afrin'de savaşan yiğitler. Sen terör örgütü mensuplarıyla kol kola gidebilirsin ama onlar terör örgütüyle değil, tam aksine benim Mehmedimle kol kola Afrin'de savaştılar, savaşıyorlar. İşte şu anda da Afrin'de etkisiz hale getirilenlerin sayısı ne oldu biliyor musunuz? Yaklaşık 4 bin 200."                     

"DEMOKRASİYİ YENİDEN İNŞA EDİYORUZ"     

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hatay ziyaretini de eleştirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:     

"Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Bak, hani gitmiyordun? Ne oldu? Şimdi Hatay'a filan gitmiş. Hani sanatçılarla filan dalganı geçiyordun. 'O adamın yanında ne işiniz var.' diyordun. Ne işin var senin Hatay'da ya? Niye? Kardeşlerim, hesaba çektiler, 'Yanlış oluyor.' dediler, 'Gitmen lazım.' dediler. Bu adam aynısını nerede yaptı bir de biliyor musunuz? 15 Temmuz'un sonrasında, 7 Ağustos'ta Yenikapı Mitingi'ni yaptık mı? Ben Yenikapı mitinginde ona da davet gönderdim. Sayın Bahçeli'ye gönderdim. Sayın Bahçeli anında cevabını verdi ve geldi. Ama beyefendi Bay Kemal, cuma akşamına kadar gelmeyeceğini söylüyordu. Son cuma akşamı, baskılar neticesinde o da geleceğini bildirdi. O bizim 7 Ağustos'taki barış, dayanışma mitingimize leke getirdi. Niye? Çünkü sonraki süreçte 7 Ağustos'un bir barış mitingi olmadığı, kardeşlik mitingi olmadığı istikametinde açıklamalar yaptı. Ne söylersen söyle. Biz milletle barışığız, biz milletimizle el eleyiz. Biz demokrasiyi yeniden inşa ediyoruz ve bununla bu yolda devam ediyoruz. Bizim ruhumuzda kardeşlik inşa edilmiş vaziyette. Çünkü biz birbirimizi Allah için seviyoruz. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Akrabalık için değil, makam, mevki için değil, sadece Yaradan'dan ötürü."     

"ONLAR KAÇACAK, BİZ KOVALAYACAĞIZ"     

Bayrakta şehitlerin kanının olduğunu, hilalin bağımsızlığın simgesi, yıldızın da şehitlerin kendisi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte 780 bin kilometrekarelik bu vatan toprakları şehit kanlarıyla yoğruldu ve vatan oldu. Bu vatanı böldürtmedik, böldürtmeyeceğiz." dedi.     

Terör operasyonları konusunda da bilgi veren Erdoğan, şunları söyledi:     

"Cudi, ne yaptık görüyorsunuz, inlerine girdik, Gabar'da inlerine girdik, Tendürek'te inlerine girdik, Bestler Dereler'de inlerine girdik, hala giriyoruz, gireceğiz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Yurt dışında, Kosova'da aldık geldik mi 6 tanesini FETÖ. 3 tanesini de Gabon'dan aldık geldik mi? FETÖ. Yurt dışından 80 tane FETÖ'yü aldık geldik. Almaya devam. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Çünkü şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız."     

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devlet olmadığını vurgulayan Erdoğan, Cumhur İttifakı ile de 81 milyona bir mesaj vereceklerini belirtti. Erdoğan, "Bizi bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. İnşallah sandıklardan farklı çıkacağız. Farklı çıkalım ki Türkiye'de yeni bir dönem başlasın." ifadelerini kullandı.     

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sonrasında alandakilere satranç takımı dağıttı.     

Erdoğan'a, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AKP Genel Başkan Yardımcıları Ravza Kavakçı Kan ve Mehdi Eker, AKP İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da eşlik etti.     

Fatih Belediyesi'ne bağlı mehter takımı da Erdoğan'ın konuşması öncesinde, surlar üzerinde konser verdi. Konser sırasında mehter ekibinde yer alan bir grup, Türk devletlerinin bayraklarını taşıdı. Bazı çocukların da Erdoğan maskesi taktığı görüldü.