Erdoğan’dan Bahçeli’ye cevap geldi: MHP ile…

Erdoğan’dan Bahçeli’ye cevap geldi: MHP ile…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Şayet siyasal süreçte bloklaşma sertleşirse MHP, AK Parti ile yan yana mücadelesini sürdürecektir” ifadelerini kullanan MHP Lideri Bahçeli’nin sözlerini değerlendirdi. Erdoğan, seçim ittifakı ile ilgili de konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Şayet siyasal süreçte bloklaşma sertleşirse MHP, AK Parti ile yan yana mücadelesini sürdürecektir” ifadelerini kullanan MHP Lideri Bahçeli’nin sözlerini değerlendirdi. Erdoğan, “Milletimizin çıkarları noktasında MHP ile her türlü adımı atmaya varız” dedi.

Erdoğan seçimle ilgili olarak da ittifak düşünülebileceği mesajını verdi. Hürriyet’ten Hande Fırat’ın haberine göre, Erdoğan şöyle konuştu:

TEREDDÜDÜMÜZ DAHİ YOKTUR

“(Devlet Bahçeli’nin ‘MHP, AK Parti ile sonuna kadar birlikte mücadele etmeye kararlıdır’ açıklaması) Ben Bahçeli’nin şu Cumhurbaşkanlığım dönemi içinde yerli ve milli olarak vatanseverlik konusundaki tüm yaklaşımlarını aynen paylaşmışımdır, paylaşıyorum. Bundan sonraki süreçte de vatanseverlik noktasında, ülkemizin değerleri noktasında milli yerli olacak her konuda; hele hele terör örgütleriyle dayanışma içinde olan bir ana muhalefet partisi karşısında biz yerli ve milli olarak vatanımızın çıkarları tüm milletimizin çıkarları noktasında MHP ile biz her türlü adımı atmaya varız. Bu konuda tereddütümüz dahi yoktur.

İTTİFAK SEÇİM ÖNCESİ DÜŞÜNÜLEBİLİR

(Seçim sistemi, ittifak, baraj konusunda bir çalışma var mı?) Bu konuda bir çalışma yok. Bana göre şu an için bu, erken sayılabilecek bir tartışma. Ancak ülke olarak baraj meselesinde tecrübemiz, deneyimimiz fazlasıyla var. Olaya ekonomik ve mali istikrar olarak bakmamız lazım. 50 artı 1 ile siyasi istikrar geliyor. Dolayısıyla bütün bunları göz önüne aldığımızda belki bir seçim öncesi ittifak düşünülebilir, onun üzerinde durulabilir. Bu da yetkili kurullarımızın çalışması, gerekli değerlendirmeleri yapması gereken bir iştir. Bunlar da bu ülkenin evlatlarının birbirleriyle neler yapabildiğini göstermesi açısından çok çok önemlidir.”

SİYASET NAMUSUNDAN TAVİZ VERMEYİZ

(PYD-YPG’nin masaya davet edilmeyeceği konusunda güvence aldınız mı?) Türkiye olarak biz, terör örgütlerinin olduğu masada kesinlikle olmayız. Bu, Cenevre için de geçerli Astana için de. Buralara bir terör örgütünün katılmasını kabul edemeyiz. Dolayısıyla bir masada terör örgütü olacaksa, hiç kimse bizim de oraya oturmamızı beklemesin. İki kere iki dört. Siyasetin namusu vardır, biz siyasetin namusundan taviz veremeyiz. Siyasi çıkış yolu deniliyorsa o zaman hadi tüm silahlar, toplar, tanklar hepsi araziden çekilsin; o zaman AGİT vesaire kimleri sokacaksak devreye, bunları sokalım devreye hemen burada siyasi çıkış yolunu arayalım. Türkiye olarak biz de siyasi çözüm için üzerimize ne düşecekse yapalım. Kaldı ki iş sadece siyasi çözümle bitmeyecek. Karşımızda artık yerle bir olmuş bir Suriye var. Kuru kuruya bir şeyler söylenmesi yetmiyor.

SEVMEK BAŞKA, ATATÜRKÇÜLÜK BAŞKA

“(Partinizin Atatürk başlığında yeni bir hassasiyeti mi var?) Ben konuşmamda, bu ülkede tabular oluşturulmaması gerektiğini vurguladım. Atatürk’ü sevmek başka bir şeydir Atatürkçülük yapmak başka bir şeydir. Bizim anlatmak istediğimiz budur. Anlattığımız da budur. Ülkemizde maalesef böyle bir durum yaşanıyor. Ben ‘Atatürk’ ifadesini kullanmıyormuşum! Ya, yok öyle bir şey. Kullandığım yerler vardır, kullanmadığım yerler vardır. Bu matematik bir olay değil ki.

PKK’LILARIN ELİNE DÜŞTÜ

Atatürk’ün imzasına bakarsınız, bazı yerlerde K. Atatürk diye imzası vardır, bazı yerlerde Gazi Mustafa Kemal diye imzası vardır. Ben şimdi Gazi Mustafa Kemal de diyorum, Atatürk de diyorum. Ama adamın derdi bağcı ile olduğu için, ne deseniz kusur buluyor. Sıkıntı burada. Düşünün artık, kimlerin eline diline düştü ya. Marksistlerin, affedersin PKK’lıların, HDP’lilerin, şunların bunların eline düştü. Onlarla birlikte yürüyen kim? Sözde Atatürkçü Kılıçdaroğlu beraber bunlarla yürüyor.”