Erdoğan’ın en önemli hamlesi: 'Ne kadar taşı varsa...'

Erdoğan’ın en önemli hamlesi: 'Ne kadar taşı varsa...'

Seçime giren partiler arasında en şaşırtıcı aday listesinin AKP’de olduğu, Başbakan ve 20 bakanın kabineden kesildiği belirtildi. Son dönemin en önemli hamlelerinden birini yaptığı ve ne kadar önemli taşı varsa ileri sürdüğü ifade edilen Erdoğan, parlamento seçimlerine neden bu kadar güçlü yatırım yaptı, hangi tehlikeleri gördü?

Siyasi partilerin, 2018 milletvekili adaylarının açıklanmasının ardından tartışmalar, gündemin ilk sırasına oturdu. Bir Başbakan ve 20 bakanı kabineden kesip parlamentoya koyan AKP’nin aday listesinin çok şaşırtıcı olduğu belirtilirken, bu durum, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın en önemli hamlelerinden biri olarak değerlendirildi.

Eski AA Genel Müdürü ve Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, ‘AK Parti listesi neden böyle oldu?’ başlıklı yazısında, böyle bir listenin ancak lider iradesi olabileceğini belirterek, “Yoksa bu listeyi AK Parti teşkilatı ya da merkez yönetimi yapamazdı. Zaten bir liste yapmışlar ama Erdoğan hiç beğenmemiş. Başbakan Binali Yıldırım ile Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun ile oturup, neredeyse baştan sonra değiştirmiş” dedi.

NE OLUYOR?

Ortaya çıkan tablonun çok güçlü bir mesaj verdiğini belirten Öztürk, şunları yazdı:

“Erdoğan, ‘Parlamento seçimlerini o kadar önemsiyorum ki, bir Başbakan, 3 Başbakan yardımcısı, 17 bakanla Meclis’te size hizmet edeceğim’ diyor seçmene. Yetmedi, onlarca eski bakan, genel başkan yardımcısı da yanında cabası. Seçime giren partiler arasında aday listesi bu denli şaşırtıcı başka parti yok. Erdoğan kurduğu tüm hükümetlerde bu sayıda bakanı birden değiştirmemişti. Şimdi 21 bakanı birden kabineden çıkartıp Meclise oturttu.

Ne oluyor? Bu şaşırtıcı hamlenin sebebi nedir? Erdoğan neden böyle bir radikal hamle yaptı?

PARLAMENTODA ÇOĞUNLUĞU KAYBEDERSENİZ…

Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi çıktığından beri şahsen en çok uyarı yaptığım şey, Cumhurbaşkanı seçimi kadar parlamento seçiminin de önemli olduğudur. Eğer orada çoğunluğu kaybederseniz kanun çıkartamazsınız, hükümet kilitlenir. Ayrıca muhalefet 400’ü bulursa sizi her gün Yüce Divan’a göndermekle tehdit eder, perişan olursunuz.

Bu yetmezmiş gibi bir de ittifak yasası çıkartıldı, her partiye barajsız Meclis’e girme imkanı verildi. Alternatifler yaratıldı. Seçmenin eli daha da güçlendi. Böylece parlamento seçimlerinin ikinci kez önemi arttı.

‘ERDOĞAN BU TEHLİKELERİ GÖRDÜ’

İşte Erdoğan bu tehlikeleri ve belki de bizim görmediğimiz başka konuları da gördüğü için parlamento seçimlerine bu kadar güçlü bir yatırım yaptı.

AK Parti’nin ağırlığı olan, siyasette adı bilinen ne kadar ismi varsa sahaya sürülüyor. Düşünsenize üç vekilin çıkacağı Rize’de AK Parti bir bakan ve bir genel başkan yardımcısını oradan aday gösterdi. Şimdi Rizeli seçmen oy vermesin de ne yapsın.

Anadolu şehirlerine dağılmış listelerin üst sıralarına konulmuş çok sayıda bakan, genel başkan yardımcısı ve bilinen isimlerin seçmende bir etki yaratacağı kesin. Listenin geri kalan kısımlarının nasıl etki yaratacağını henüz bilmiyoruz.

Bildiğimiz bir şey var, o da seçmen adaylar konusunda artık çok hassas ve şakası yok.

Burada Erdoğan’ın listelere radikal müdahalesinin ikinci sebebini konuşmalıyız.

LİSTELERE MÜDAHELENİN İKİNCİ NEDENİ

Seçmen, adaylar konusunda çok hassas ama aday adayları o hassasiyeti karşılayacak türden değildi. Yani başvurularda oldukça büyük bir nitelik sorunu ortaya çıktı. Önemli bürokratlar, akademisyenler, yöneticiler bu seçimde aday olmadılar. Zira parlamentonun kıymetinin düştüğünü zannediyorlar. Eh siyasete, ‘sadece bakan olursam girerim’ diye düşünen altın kıymetinde insanlar, gram/ons değerlerinin düşmesini istemezler.

Ortaya çıkan diğer aday adayları ise herkesi şok etti. Bir il başkanından dinledim durumu: “Yahu bu adamların bırakın bizim partiden aday adayı olmasını, hiçbir partinden olmasını istemem. O derece kötü tipler.”

Erdoğan listeleri gördüğünde bu tabloyu da fark etti. O yüzden bazı isimleri arayarak bizzat aday olmasını istedi. O da yetmeyince satranç oyununda piyonları bir kenara çekip, ne kadar önemli taşı varsa ileri sürdü. Bu seçimleri bu denli önemsiyor yani. Bence Erdoğan son dönemlerin en önemli hamlelerinden birini daha yaptı.

Şimdi 21 bakanla ve onlarca baba yiğit siyasetçiyle parlamento seçimi önemli oldu. Doğal olarak seçmenin ilgisi bir anda buraya kaydı. İkna oldu mu? Bunu zaman gösterecek.

YENİ KABİNE DE ŞAŞIRTABİLİR

21 bakanının olmadığı bir kabineye, 21 yeni bakan atanacak demektir. Kabine üye sayısı değişecek mi bilemiyoruz ama çok sayıda yeni isim göreceğiz.

Dışarıda kalan siyasi isimlere baktığımızda, yeni bakanların siyasette olmayan, yeni isimler olacağını tahmin edebiliriz. Yani vekil yapılmayanların hepsi bakanlık beklemiyor herhalde!

Yeni kabineyle ilgili iki ihtimal var:

Birincisi politik yanı zayıf, teknik ve idari yanı güçlü isimlerle bir kabine kurulabilir. Ki çok büyük bir ihtimalle böyle olacak.

İkinci ihtimal, kabinede yeni siyasi aktörler göreceğiz. Ki bu daha zayıf ihtimal.

ABD’de olduğu gibi, şirket CEO’ları, iş adamları, yöneticiler bakan olursa şaşırmayalım. Her ne kadar Trump’ın kabinesi bu isimleri barındıramayıp, yine eski bürokratlarla, siyasilerle dolduysa da Türkiye’de bunu ilk defa denemiş olacağız.

Sonuç itibariyle, parlamento seçimleri Erdoğan’ın güçlü adaylarla yaptığı son hamlesi yüzünden birden önem kazandı. Sahada yansımalarını hep beraber izleyeceğiz.”