Kadın düşmanı açıklamaları ve hareketleriyle sıkça gündeme gelen Sevan Nişanyan, bu defa cinsel saldırı suçuna sahip çıktı.

Cinsel saldırı suçu nedeniyle  4 yıl 2 ay ceza alan akademisyen ve Birikim yazarı Murat Paker’i destekleyen Nişanyan, paylaşımına gelen eleştirileri ise “linç” olarak niteledi.

Nişanyan’ın yaptığı skandal açıklama şu şekilde:

Sekiz yıldır ‘terapi’ adı verilen iç dökme seanslarına gidip mahreminizi paylaştığınız birinin, faraza, en kötü ihtimalle, size ‘yürümesi’ yahut öpmeye kalkması, yahut çükünü çıkarıp göstermesinin vereceği net ZARAR nedir? Bir kariyer ve saygınlık için kırk küsur yıl emek vermiş birinin işini, mesleğini, hayatını, ailesini, insan ilişkilerini, itibarını bilerek, isteyerek, taammüden ve uzun vadeli ısrarla mahvetmenin vereceği ZARAR nedir?

İlkinin cezası 4 yıl ise, ikincisinin cezasının EN AZINDAN idam olması gerekir.

NOT: Sekiz değil beş yılmış, uçmuşum. İdam fenaymış, onu da bildirdiler sağ olsunlar.

EŞİNİN ÜZERİNE DIŞKI BOŞALTMIŞTI
Sevan Nişanyan, 29 Mayıs 2008'de tartıştığı eşi Müjde Nişanyan'ın üzerine, mutfakta kahvaltı hazırlığındayken, kavanoza koyduğu dışkısını döktüğü iddiasıyla karakolluk olmuştu. Eşinin şikayetçi olması üzerine jandarma tarafından ifadesi alınan Sevan Nişanyan, “Bu tür aile içi kavgalar her ailede olur. Bunun dışarı yansımasına üzüldüm” demişti.

NE OLMUŞTU?
Murat Paker hakkında, sekiz yıl önce terapiye başladığı bir danışanı cinsel saldırı suçlamasında bulunmuş, bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle danışanına yönelik cinsel saldırı” suçu işlediği gerekçesiyle Paker’e dava  açmıştı. Paker, 17 Ocak’ta yapılan karar duruşmasında TCK 102/1-1 hükmü uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Kararda, verilen cezanın iki yıldan fazla olması nedeniyle “hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi” ve “cezanın ertelenmesi” hükümlerinin sanık hakkında uygulanmayacağı da belirtildi. Paker’in avukatları “aksi ispat edilemeyecek derecede kesin bir delil bulunmamasına rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak ceza verildiğini” öne sürerek karara itiraz edeceklerini iddia etmişlerdi.