İnsan hakları savunucularına göre, Mübarek Adel, Sayed Fadhel, Sayed Alevî, Muhammed AlMutaghawi, Murtadha Alsindi ve Habib Al-Jamri isimli altı mahkumun cezası haksız yargılama sonrası verildi. Murtadha Alsindi ve Habib Al-Jamri gıyaben yargılandı.

Mahkûmlar, çeşitli terör suçları ve Bahreyn hükümet üyesi ve Bahreyn askeri mareşali Şeyh Halife bin Ahmed El-Khalifa'ya suikast düzenleme ile yargılandı.

İnsan hakları savunucularından Maryam Al Khawaja, “bu cezanın Noel gününde, uluslararası tepkileri ertelemek için bu sabah alınması da rastlantı değildir" dedi.

Bahreynli din adamı Şeyh Maytham Al Salman, bugünün mahkûmiyetiyle ilgili ciddi kaygılar taşıdığını ve suçlamaların yapıldığına ve işkence altında zorla itiraf üzerine kurulduğuna inandığını söyledi. "Bu cezalar ahlaki açıdan ve politik olarak çok kötü bir hatadır" dedi.

Mahkûm edilenlerden telekomünikasyon mühendisi Sayed Alawi, Ekim 2016'da devlet telekomünikasyon şirketi Batelco'daki ofisinden kayboldu ve bir avukata veya ailesine dokunmadan beş hafta boyunca iletişimsiz kaldı.

Sayed Alawi’nin karısı Mecidah Al Moosawi, "Kocam masum. Şiddete inanmıyor ve sürekli şiddet uygulayanları eleştiriyor. Kocamın Bahreyn'deki demokratik reformları desteklediği için cezalandırıldığına inanıyorum. Dünya kocamın yasadışı olarak infaz edilmesine sessiz kalmamalı "dedi.

İşkence yapmak, krallığın insan hakları ihlalinde rekor ülke olan Bahreyn'de rutin bir hal aldı. 2017’de, siyasi muhalefet kapanırken, işkence ve cinsel tacizin düzenli olarak rapor edildiği ülkenin tek bağımsız gazetesi de kapanmaya zorlandı ve Bahreyn insan hakları için korkunç bir yıl oldu.

Bahreyn’de alınan idam kararları daha fazla huzursuzlukla sonuçlanıyor ve bu durum ülkenin istikrarsızlığını arttırıyor.