Fehmi Koru, muhalefete adaylık için Abdullah Gül'ü adres gösterdi

Fehmi Koru, muhalefete adaylık için Abdullah Gül'ü adres gösterdi

Abdullah Gül’ün yakın arkadaşı Fehmi Koru;  CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi partilerinin sınırlarını aşan, toplumun güvenebileceği bir ismi aday olarak belirlemeleri gerektiğini belirterek, 'Gül’e baskı yapma düşünülmeli' dedi. Koru, Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerinden, isim belirlemede kendisine yardımcı olunmasını istediğini, başka partilerle görüşmelerin sürdüğünü söylediğini savundu.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yakın arkadaşı Fehmi Koru, muhalefet partilerine, ‘adaylık için Gül’e baskı yapılması’ önerisinde bulundu.

Koru, kişisel blokunda kaleme aldığı ‘CHP’liler CHP’li aday istiyor… CHP’li adayla gidilecek seçimde sandıktan kim çıkar dersiniz?’ başlıklı yazısında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partili milletvekilleriyle toplu görüşmeler yaptığını, o görüşmelerden edindiği izlenimi, PM üyeleriyle paylaşacağını kaydetti.

Koru, “Zamanından erkene alınması beklenen seçimlerden biri cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu ve o seçim aynı zamanda sistem değişikliği yolunda atılan adımların sonuncusu sayıldığı için de, aday üzerinde spekülasyoınların istişari görüşmelerde gündeme gelmesi kaçınılmaz. Nitekim gelmiş de” dedi.

‘EKMELEDDİN SENDROMU’

Bazı milletvekillerinin, ‘‘Aday olarak Abdullah Gül’ün adı dolaşıyor; bunun doğru olmadığını şimdiden açıklayalım’’ teklifini, CHP genel başkanına yönelttiğini, Kılıçdaroğlu’nun ise ‘‘Biz kişiler değil ilkeler üzerinde çalışıyoruz; diğer partilerle de görüşerek bu konuda bir tavır belirlemek niyetindeyiz’’cevabını verdiğini kulis bilgisi olarak aktaran Koru, özetle şu görüşleri dile getirdi:

“Siyaset bilimi jargonuyla konuşursak, CHP’nin şimdi içerisinde bulunduğu duruma ‘Ekmeleddin sendromu’ diyebiliriz. Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimine MHP ile bir ortak aday üzerinde uzlaşarak gitmişti CHP ve ortak aday olarak belirlenen Ekmeleddin İhsanoğlu sonradan MHP saflarına katılarak Meclis’e girmişti. Sanırım CHP’liler bunu sorun haline getiriyor ve tekrarlanmamasını arzu ediyor.

Çok değerli bir bilim tarihi profesörü olma ve literatüre emsalsiz eserler kazandırması yanında, uluslararası camiada da takdir edilen bir kişiliğe sahip Ekmeleddin İhsanoğlu, aslına bakılırsa, muhalefetin o dönemde bulabileceği en ideal adaydı. Ancak bir eksiği vardı: Kamuoyu tarafından kişiliği, o güne kadar neler yaptığı ve hangi özellikleri sayesinde cumhurbaşkanlığına münasip görüldüğü bilinmiyordu. Buna rağmen yüzde 40’a yakın oy almayı başardı Ekmeleddin İhsanoğlu…

AKP DE EŞİT GÖRÜNTÜLÜ YARIŞ İSTEMELİ

AK Parti adayının -o kişinin şahsen hükmettiği oy yüzde 50’nin üzerinde dolaşan Tayyip Erdoğan olması bile gerekmiyor, herhangi bir AK Partilinin- daha ilk turda kazanabileceği bir seçim olacak yapılacak ilk cumhurbaşkanlığı seçimi…

Muhalefet partilerinin (CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin) cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi partilerinin sınırlarını aşan, şahıs olarak da seçildiğinde partiler üstü kalabilecek, aralarında uzlaşabildikleri ilkeleri hayata geçirmeyi benimseyecek ve benimseyebileceğine toplumun güvenebileceği bir ismi aday olarak belirlemeleri gerekiyor.

O ismin illa Abdullah Gül olması da gerekmiyor.

GÜL’E BASKI YAPMAK…

Kendisine sorulduğunda Gül de adaylığa razı olabileceği yolunda bir işareti bugüne kadar vermedi zaten.

Ancak sayılan özellikle sahip başka biri bulunamazsa Abdullah Gül’e bu yolda baskı yapmak düşünülmeli.

Gül’ün yarışa katılması AK Parti için de olumlu bir gelişmedir.

AK Partililer yarışa o kadar önde başlıyorlar ki, adaylarının karşısına çıkacak adayın kimliği o tabloyu zor değiştirir. Ancak yarışın eşite yakın şartlarda geçtiği tablosu ülke için olduğu kadar AK Parti’nin de yararınadır.

KILIÇDAROĞLU’NUN DAVETİ

Kulislerden, CHP liderinin görüştüğü partili milletvekillerini herkesten oy alabilecek bir isim belirlemede kendisine yardımcı olmaya davet ettiğini de öğrendim.

Parlamenter sisteme dönülmesi yolunda adımlar atılmasını, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, karar mekanizmasında şeffaflık, denge ve denetleme işlemine yatkınlık, israf ve yolsuzluklarla mücadele ilkeleri istikametinde bir yeniden yapılanmayı gerçekleştirebilecek bir kişi olabilir muhalefetin destekleyebileceği aday…

CHP’nin veya herhangi bir partinin tek başına belirleyeceği veya zorlama yoluyla bir partinin diğerlerine empoze edeceği bir isimle gidilecek seçimin olumsuz sonucuna bütün partiler katlanmak zorunda kalacaktır.

Türkiye içte ve dışta belli merkezler tarafından ‘tek adam rejimi’ tarzında takdim edilen bir ülke olduğu görüntüsünü de bu sayede yıkabilir.

RADARA YAKALANMADIKLARINA GÖRE…

En azından iki güçlü adayın yarıştığı bir seçim bu amaca hizmet edebilir.

AK Parti’nin MHP ile gerçekleştirdiği ‘cumhur ittifakı’nın hazır oyu (yüzde 50 AK Parti, yüzde 12 MHP olduğuna göre) kendi adayını rahatça seçtirecek bir çoğunluğa ulaşıyor nasıl olsa…

Kılıçdaroğlu, milletvekillerine, ‘‘Başka partilerle görüşmelerimiz sürüyor’’ da demiş.

Radara yakalanmadıklarına göre, olağanüstü gizli yürütülüyor olmalı o temaslar…”