FETÖ'nün finans kaynağı itirafçı oldu

FETÖ'nün finans kaynağı itirafçı oldu

FETÖ'nün finans kaynağı olan Kaynak Holding’in eski kurucu ortaklarından olan Adnan Dinçer itirafçı oldu. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan Dinçer, Samanyolu TV’nin örgüt mensupları tarafından tüm Türkiye’de toplanan altınlarla kurulduğunu ifade etti. Dinçer ifadesinde bu olayla ilgili şu bilgileri verdi:

Sözcü'den Can Özçelik'in haberine göre,  Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) finans kaynağı kuruluşu olan Kaynak Holding'in eski kurucu ortaklarından olan Adnan Dinçer, örgütün medya yapılanmasında yer alan Samanyolu TV'nin nasıl kurulduğunu anlattı. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan Dinçer'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifade Kaynak Holding hakkında hazırlanan iddianamede yer aldı.

TÜM TÜRKİYE’DEN ALTIN TOPLANDI

Dinçer, Samanyolu TV'nin örgüt mensupları tarafından tüm Türkiye'de toplanan altınlarla kurulduğunu ifade etti. Dinçer ifadesinde bu olayla ilgili şu bilgileri verdi: “Mesela Samanyolu TV kurulurken Türkiye çapında altın himmeti yapıldı. Türkiye’nin her tarafından toplanan altınlar İstanbul’a getirildi. Zaten örgüt bir kuruluş kuracağı zaman mutlaka talimat ile ve himmetle bu işi yapardı. Örneğin 10 TL'lik bir iş yapılacağı zaman 100 TL'lik himmet toplanmışsa kalan 90 TL'nin nereye gittiğini hiç kimse bilemez ve soramazdı. Samanyolu olayında da böyle olmuştur. Burada da sadece imamlar yardımcıları ve ilgili kişiler bu işi biliyorlardır.”

ÖRGÜTE ADAM KAZANMA YÖNTEMİ: AYAR ÇEKME

FETÖ'nün okul, hastane gibi kurumlar için gösterişli binalar yaptığını anlatan Dinçer bunun sebebini de şöyle aktardı:  “Örgüt içerisinde bulunduğum sırada tespit ettiğim bir husus ise, bir okul, hastane yurt
gibi bir bina yapılacaksa çok lüks ve gösterişli yapılırdı. Buradaki amaç insanlar etkilemekti. Örgüte kazandırılmak istenen kişi için kullanılan tabir ‘Ayar çekmekti.' Ayar çekmenin kişinin sosyal ve ekonomik durumuna göre yapıldığını biliyorum. Örgütte himmet, kurban, burs ve abonelikler dışında her toplantı ve gezi sonunda mutlaka sadaka adı altında paralar toplanırdı. Örgütte uygulanan yöntem cebinde ve cüzdanında ne varsa verme şeklinde olurdu. Yani örgütün her faaliyeti mutlaka paraya dayanmaktaydı. Örgütün parasal ve finansal durumu devlet sistemi gibi işlemekteydi.”