Maltepe cezaevinde tutuklu bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutukluluğundan doğan mağduriyetinin, 222 günü bulduğu, CHP örgütlerinin bu konuda infial halinde olduğu belirtildi.

Berberoğlu’nun bir haber için iki ayrı davadan yargılandığı kaydedilirken, “MİT TIR’ları davasında aynı haberi aylar önce yazan Aydınlık Gazetesi başta olmak üzere diğer yayın organlarının davasının ayrılması bir yana, Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve yazı işleri ekibindeki hiç kimseye dava açılmadı” görüşü savunuldu ve “Açılmasın da. Davadaki çelişkiler yumağı açısından ve emsal oluşturması bakımından önemli bir ayrıntı değil mi? Sizde ne dersiniz Fikret Bila, Erdal Şafak, Mete Belovacıklı, Murat Kelkitlioğlu, Veysi Şahin ve diğer yayın yönetmenleri?” sorusuna yer verildi.

Yurt Gazetesi Ankara Gündemi köşesinde, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun yargılanma süreciyle ilgili gelişmelere yer verilirken, şunlar kaydedildi:

“Adalet Bakanı Abdülhamit Gül biliyordur ama bir kez de biz hatırlatalım. Enis Berberoğlu son duruşmaya elleri kelepçeli olarak götürülmek istendiği için katılmadı. İfadesini SEGBİS üzerinden görüntülü olarak verdi. Unutmayın, Enis Berberoğlu halen milletvekilidir. Adalet hepimize gerekli bir olgudur.

YAMAN ÇELİŞKİ

Söz Enis Berberoğlu’ndan açılmışken toplumda karıştırılan bir konunun ve de bir yaman çelişkinin altını çizmek istiyorum. Enis Berberoğlu Hürriyet Gazetesi’nde iken iktidar-muhalefet dengesini kuran başarılı bir genel yayın yönetmeni oldu. Hatta Ertuğrul Özkök, boşalttığı koltuğuna FETÖ’nün medya imamlarından, gözdesi Eyüp Can Sağlık’ın oturmasına hayır demedi.

Başka bir deyiş ile Enis Berberoğlu gelsin diye mücadele etmedi. Erdoğan da AKP içinden kendisine telkin edilen Eyüp Can ismine sıcak bakmadı. Önüne konulan Eyüp Can ismini de sevmediğini açıklamaktan geri durmadı.

Enis Berberoğlu, altı yıla yakın süren yayın yönetmenliğinde şeffaf oldu... Gazetecilik sınırlarını asla aşmadı.

FETÖ imamlarının Hürriyet’e Genel Yayın yönetmeni olarak istemediği Enis Berberoğlu MİT tırları davasından müebbet ceza aldı. Ceza oranı iyi halden (!)

25 yıla düştü. Söz konusu haber daha önce birçok gazetede çıktığı halde… Bu haberin Berberoğlu tarafından verildiği kanıtlanmadığı halde…

Haber konusu devlet sırrı sayıldı ama halen YouTube’de MİT tırları baskını görüntülerini dakika dakika izleyebilirsiniz.

BİR HABER, İKİ DAVA

Enis Berberoğlu’nun bu cezası İstinaf mahkemesi tarafından 14 Ekim’de lehine bozuldu. Yerel mahkeme davanın İstinafta görülmesini talep etti. Önceki gün görülen dava bu. Ancak bu davaya bakan ve kararı bozan hâkimler 15-20 gün önce davadan alındı, önceki günkü davaya yeni atanan hâkimler bakacak. Karar duruşması muhtemelen 13 Şubat’ta…

Enis Berberoğlu 24 Şubat’ta da kendisine 25 yıl ceza veren 14. Ağır Ceza mahkemesi tarafından aynı yargıçlarda bu kez FETÖ terör örgütüne üye olmaktan ve bu örgüte yardım ettiği gerekçesiyle 7,5 yıl ile 15 yıl arası hapis cezası istemi ile yargılanacak.

Bir haber iki ayrı dava. Birisi müebbet ceza, diğeri de 15 yıla kadar hapis cezası istemi. Durum bu. Ne  habermiş be…

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bakan Abdülhamit Gül de bilir ki, bir haberin üç unsuru vardır. Haberi veren kaynak, yazan kişi ve yayınlayan yazı işleri. Yazı İşleri’nde son karar Genel Yayın Yönetmeni’ndedir.

Uygulama budur. Ama garabete bakın ki, medya davalarında kanunen hep sorumlu yazı işleri müdürleri adalet önünde hesap verir. 

SİZ NE DERSİNİZ?

Ama MİT TIR’ları davasında aynı haberi aylar önce yazan Aydınlık Gazetesi başta olmak üzere diğer yayın organlarının davasının ayrılması bir yana, Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve yazı işleri ekibindeki hiç kimseye dava açılmadı.

Neticede bir haber bu. Açılmasın da. Davadaki çelişkiler yumağı açısından ve emsal oluşturması bakımından önemli bir ayrıntı değil mi?

Sizde ne dersiniz Fikret Bila, Erdal Şafak, Mete Belovacıklı, Murat Kelkitlioğlu, Veysi Şahin ve diğer yayın yönetmenleri?