Gökan Zeybek: AKP seçimi kaybediyor MHP yok oluyor

Gökan Zeybek: AKP seçimi kaybediyor MHP yok oluyor

CHP İstanbul 2. Bölge 7. sıra Milletvekili Adayı Gökan Zeybek adaylık sürecini ve ülkenin içinde bulunduğu durumu YURT’a anlattı. CHP İstanbul örgütünün ve Sarıyer, Kâğıthane, Şişli ve Beşiktaş başta olmak üzere özellikle İstanbul ikinci bölgede yaşayanların çalışmalarıyla yakından tanıdığı Mimar Gökan Zeybek “AKP seçimi kaybediyor, MHP de yok oluyor” dedi.

Ceren KAYA/ YURT

Öncelikle Gökan Zeybek kimdir?

Bayburt doğumluyum. 7 yaşımda İstanbul’a geldik. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesini bitirdim. İstanbul’un hemen hemen bütün ilçelerini dolaştım. 1984 yılından bu yana SODEP, SHP ve CHP’de siyaset yapıyorum. Partide yapmadığım görev kalmadı. En son Parti Meclis üyesi olarak milletvekili adayı oldum.

İlk kez mi aday oluyorsunuz? Aday olma sebebiniz nedir?

Partide uzun yıllar hizmet etmeme rağmen ilk kez milletvekilliği adaylığı için müracaat ettim. Benim siyasete bakış açım şu; Milletvekilliği çok önemli ve kutsal bir görevdir. Partinin değişik kademelerinde görev yaptıktan sonra milletvekilliğinin çok daha doğru olduğuna inandım. İlçe başkanlığı, il yönetim kurulu ve ilçe yönetim kurulu üyeliği yaptım. İlçe ve il belediye meclis üyesi oldum. Alt kademedeki bütün görevlerde bulundum. Bu bilgi ve birikim deneyimle de milletvekilliğine müracaat ettim. Bunun da çok doğru bir yöntem olduğuna inananlardanım.

Herkesin bu şekilde aday olmasından yana mısınız?

Avrupa’da sosyal demokrat partilerin tümünde insanlar ilk yerel meclislerde ve bölge parlamentolarında görev yapmadan kimse ulusal parlamentoya gidemiyor. Gelişmiş demokrasileri incelediğimiz zaman çalışmanın karşılığında belli makamlara gelmek ve her çalışanın da kendisinden önce başarının ödüllendirildiğini görmesinin doğru bir model olduğuna inanıyorum. Ben her yere örgütten gelen arkadaşlarımızın emek ve çalışmalarıyla gelmesine çok değer verdim.

AYDINLAR TÜRKİYE'DE ESARET ALTINDA

Ülkemizde en önemli 3 temel sorun nedir?

Türkiye’nin en temel sorunu ekonomidir. Ülkenin kötü yönetilmesinden kaynaklanan orta gelir tuzağına düşmüş olmamızın birinci sıkıntı olduğunu söyleyebilirim. 2 ay önce bu birinci değildi. 2 ay içinde ekonomik sorunlar, ülkenin milli gelirinin azalması, kişi başına düşen gelirin azalması, işsizliğin artması, esnafın ve küçük boy işletmelerin mali sorunlar yüzünden bankalara kadar borçlu hale gelmesi bence birinci sorundur. İkinci sorun ise adalettir. Ülkede hukuk sistemi altüst edilmiş durumda. Anayasa ile güvence altına alınmış olan bireyin temel hak ve özgürlükleri keyfi kararlarını ortadan kaldırmış durumda. Seçilmiş siyasiler, gazeteciler, düşünürler ve aydınlar Türkiye’de esaret altındadır. Üçüncü önemli sorun da eğitimdir. Türkiye’de nitelikli işgücüne olan ihtiyacı karşılayacak eğitim kurumlarından yoksundur. Türkiye’nin parlak ve gelecek vaat eden çok zeki çocukları maalesef bu eğitim sistemi yüzünden beyin göçü ile yurtdışına kaçırılmaktadır. Türkiye’deki eğitim sisteminde yapılan müdahaleler yüzünden de nitelikli okulların etkisiz hale getirilmesiyle de başarılı lise öğrencilerini ve başarılı üniversite öğrencilerini bulabilme şansımız çok azalmıştır.

Bir milletvekili adayı olarak projeleriniz neler?

Ben mimarım. Siyasi çalışma olanağım olan mülkiyet meselesi, yerinde dönüşümler, özellikle kentin çeperlerinde bulunan roman mahallelerinde mülksüzleştirmelere karşı verilen hukuki mücadeleler, yine şehrin merkezindeki gece kondu alanlarının rant projelerine dönüşmesi, dolayısıyla bu bölgede yaşayan yurttaşların yerinden yurdundan edilmesi karşısında verilen demokratik mücadelede onların hep yanında olacağım. Sonuçta milletvekili olarak ezilenlerden yoksullardan özellikle İstanbul’da yaşama tutunmaya çalışan gecekondu mahallelerinin ev sorunlarının çözümü konusunda yanlarında olmaya özen göstereceğim.

Aynı gün Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılacak...

Erdoğan döneminin bugün itibariyle bittiğini söyleyebilirim. İkinci tura kalacağı kesin. İnşallah Muharrem Bey ilk turda seçimi bitirir, ama diyelim ki olmadı ikinci tura kalırsa, 8 Temmuz’da biz Millet İttifakı’nı oluşturan partiler ve onun dışında kalan özellikle HDP seçmeninin de oyunu alarak Türkiye’nin daha özgür ve demokratik bir yönetime kavuşması için seçimi ikinci turda kazanmayı çok istiyoruz. Bunun için de örgütümüz vatandaşlarımız ve Türkiye’nin bugüne kadar bütün coğrafyalarında hep şunu söylüyoruz; CHP adayı Muharrem İnce parti rozetini çıkararak herkesin Cumhurbaşkanı adayı olmuştur ve bir kereye mahsus ödünç oy istiyoruz.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sizce ikinci tura kalır mı?

Yüzde 90 ikinci tura kalır. İlk turda Erdoğan’ın kesin olarak kaybettiğini söyleyebilirim. İlk turu kaybederse seçimi de kaybeder. Çünkü çok hızlı eriyor. AKP’nin oy kayıplarını Nisan ayındaki bir yüksek dağın güneye bakan yamacındaki karların erimesi gibi görmek mümkün. Sokaklarda AKP yok, vaatleri tamamen gerçek dışı, inandırıcılıkları yok. En önemlisi AKP’ye bugüne kadar gönül vermiş olan seçmen kendisini aldatılmış ve yoksullaşmış olarak görüyor. Yani en çok inandığı
lider tarafından kandırılmanın derin bir hayal kırıklığını yaşadıklarını görüyorum.

Partilerin stantlarına ve yöneticilerine saldırılar oluyor, ne diyorsunuz?

AKP seçimi kaybediyor, MHP de yok oluyor. Çünkü ülkeyi bu kadar kötü yöneten bir iktidara yanaşması noktasındaki bir muhalefet partisini anlamak mümkün değil. Devlet Bahçeli bence 24 Haziran’da MHP’nin genel başkanıdır, ama 25 Haziran sabahında MHP’nin genel başkanı olarak kalır mı kalmaz mı bundan büyük bir şüphe duyarım. Büyük bir ihtimalle MHP de kurultaya doğru koşar adım gitmektedir.

ÖNCELİKLE DÜŞÜNMEMİZ GEREKEN TÜRK VATANDAŞLARIDIR

Erdoğan’ın dışındaki herhangi birinin cumhurbaşkanı seçildiği takdirde her anlamda büyük bir enkazı devralacağı dillendiriliyor, ne dersiniz?

Şu anda tabi 70 miyar doların üzerinde dış ticaret açığı olan, her ay 10-15 milyar liranın üzerinde bütçe açığı veren bir ülke ekonomisi ile karşı karşıyayız. Yaratılmış olan soygun ve vurgun ekonomisinin tahribatlarının ülkede önemli problemler yarattığına inanıyorum, ama Türkiye’nin çözmesi gereken bir başka problem de dış politikadaki açmazlarımızdır. Ülkede 4 milyon Suriyeli var. Çok kısa sürede Ortadoğu’da yaşanacak olan bir barış iklimiyle birlikte Türkiye’deki milyonlarca Suriyelinin kendi ülkelerine geri döneceğini ve Türkiye’de şu anda yaşanan ekonomik sıkıntıların önemli bir kısmını oluşturan işsizlik meselesiyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. Kimse kusura bakmasın biz CHP olarak öncelikle düşünmemiz gereken Türk vatandaşlarıdır. Pasaportunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kimlik numarasını taşıyan insanların geleceğini düşünmek bizim birinci önceliğimizdir. Ekonomide de böyledir.

Seçmenlerinize mesajınız var mı?

Bütün yurttaşlarımızın inançlarının yüksek seviyede tutmasını istiyorum. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti’ye 15 milletvekili vererek partinin seçime girmesini sağlarken büyük bir devlet adamı davranışı göstermiştir. Refah Partisi geleneğinden gelen Saadet Partisi’ni İYİ Parti’yi, Demokrat Parti’yi hatta sol yapılanmaların tümünü CHP’nin içinde yer aldığı Millet İttifakı’nda birleştirmekle de bence Türkiye’de önemli bir başarıya imza atmıştır. AKP’nin toplumu kutuplaştırarak, ayrıştırarak iktidarda kalma anlayışına karşı olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, toplumu birleştirerek siyasetteki kutuplaşmaları ortadan kaldırarak, bugüne kadar yan yana gelmeyen farklı toplumsal kesimleri tek bir amaç etrafında bir araya getirmeyi başararak bence Türkiye demokrasisine de çok önemli bir katkı sağlamıştır. Bütün yurttaşlarımıza gelecek aydın günlerin, gençlerimiz ve çocuklarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

İNSANLARIMIZ BASKICI BİR ORTAMDA YETİŞİYOR

Ülkenin içinde bulunduğu durumu nasıl görüyorsunuz?

Bir kere moral yok. Ekonomik problemler, hukuk skandalları, işsizlik, eğitimdeki başarısızlık genel olarak geleceğimizi oluşturan gençlerin özgüvenlerini giderek kaybetmelerine ve geleceği ilişkin iddialarını ötelemelerine yol açıyor. Ben bir ülkenin gençlerin hayal gücü oranında büyüyebildiğini, gençler hayal ettiği sürece ülkenin gelişebileceğine inanıyorum. Hayal gücünü kaybetmiş olan yeni kuşakla karşı karşıyayız. Büyüyemeyen bir ekonomi ile karşı karşıyayız. Özgürce düşündüğünü söylemekten korkan, yazamayan, sosyal medyada paylaşamayan ve değişik ortamlara girip çıkmaktan çekinen bir kuşakla karşı karşıyayız. Bunun ülkenin büyümesinde ciddi sıkıntı yarattığını düşünüyorum. Bir ülke özgürlüklerinin genişliği oranında gelişir. Maalesef çok kapalı bir yapıya büründük. İnsanlarımız baskıcı bir ortamda yetişiyor.

CHP VARSA HERKES İÇİN VARDIR

Sandık güvenliği konusundaki düşünceniz nedir?

Bu konuyla ilgili İstanbul İl Başkanlığı çok ciddi bir çalışma yapıyor. İstanbul’un hiçbir sandığında, güvenlikle ilgili bir sıkıntı yaşanmayacak. Yüksek Seçim Kurulu 134 bin seçmenin oy verdiği seçim çevrelerindeki oyların güvenli alanlara taşınmasıyla ilgili bir karar verdi. Bu karar son derece yanlış. Özellikle doğu ve güneydoğuda seçmenleri belli merkezlere toplayarak oralarda oy kullanmalarını sağlamak seçimlerin temel ilkelerine aykırıdır. Çünkü seçimler yurttaşların yaşadığı çevrede en yakın okulda ya da sandıkta gerçekleşmek zorunda. İnsanların oyunu kullandıktan sonra o oylarının sayımını da gözetmeleri gerekir. Türkiye’de 1950’den beri seçimler gizli oy açık tasnif yöntemiyle yapılır. Birleştirilmiş sandıklar taşınmış sandıklar açık tasnifi tamamen engelleyecek uygulamalardır. Ancak faşist ülkelerde görülen bir uygulamadır. Zaten OHAL koşullarında bir seçime gidiyoruz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde OHAL koşullarında seçim iptal olmaz. Bütün yurttaşlarımızın gönülleri rahat olsun. CHP varsa herkes için vardır. CHP’nin olduğu yerde sandıklarda herhangi bir hileye ya da hurdaya izin vermeyeceğimizin herkesin bilmesi gerekir.