Halk TV’den zorunlu Can Ataklı açıklaması

Halk TV’den zorunlu Can Ataklı açıklaması

Halk TV, programı sona erdirilen Can Ataklı'nın Korkusuz Gazetesi'ndeki yazısı üzerine açıklama yaptı.

Halk TV programı başarısız olduğunu öne sürerek Can Ataklı'nın programını sona erdirdi. Can Ataklı bugünkü köşe yazısında Halk TV ve Deniz Baykal ile ilgili iddialarda bulundu. Halk TV de Ataklı'nın yazısı üzerine bir açıklama yaptı. İddiaların komplo teorisi olduğu belirtilerek, Ataklı'nın; programın formatını dikkate almadığı, reytinglerin düşük olduğu bu nedenlerden dolayı da yayından kaldırıldığı belirtildi.

Halk TV'den Korkusuz Gazetesi’ne gönderilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Gazeteniz yazarlarından Sayın Can Ataklı, bir-kaç gündür ve son olarak da bugünkü köşe yazısında Halk TV’deki programının sona erdirilmesiyle ilgili olarak akıl almaz iftira ve dedikoduları dile getirmektedir. Sayın Deniz Baykal ve kızı Aslı Baykal’ın adını da vererek yazdığı tüm ifadeler gerçek dışıdır. Bugüne kadar Halk TV’deki hiçbir uygulamaya karışmamış olan Sayın Baykal, bilindiği gibi sağlık sorunlarıyla uğraşmaktadır.

Can Ataklı, Halk TV’de Ayşenur Arslan’ın görevi bırakmasından sonra Yazı İşleri programını yapması için tarafımızca göreve başlatılmıştır. Kendisiyle ayrıca Ayşenur Arslan’ın tekrar başlamak istemesi halinde programı bırakacağı konusunda mutabık kalınmış bunu da ilk Yazı İşleri programında ekrandan ifade etmiştir.

Yazı İşleri programı geçen süreçte maalesef başarılı olamamıştır. Can Ataklı ile birlikte belirlediğimiz program formatının dışına çıkmıştır. Kendisine defalarca programa gündeme uygun gazeteci ve uzman konuklar almasını önerdiğimizde, “Konuk ne söyleyecek ki ben daha iyi konuşuyorum” karşılığını vermiştir.

REYTİNGLER DÜŞÜKTÜ...

Kanal yönetimi olarak, programının verimsiz olduğunu ve reytinglerinin düşük kaldığını kendisiyle defalarca konuştuk ve birlikte çözüm aradık. Ancak aylarca çabalamamıza karşın bir olumlu gelişme sağlanamadı. En son olarak TSK’nın Afrin Harekatının sıcak gelişmelerine ayak uyduramadığı ve gündem dışı kaldığı için programının süresi kendisiyle konuşularak iki saatten bir saate düşürüldü.

VEDA PROGRAMI DA YAPTI

Ancak sorun yine çözülemedi. Bunun üzerine Halk TV Yayın Kurulu, medyadaki son gelişmeleri de göz önüne alarak daha etkin ve yoğun izlenme arayışı kapsamında kendisiyle de konuşarak karşılıklı anlayış içinde programı yayından kaldırdı. Kendisi de bunu makul karşıladı ve son bir veda programı yapmak istedi. Bu talebi de olumlu karşılandı ve Halk TV’de bir veda programı da yaptı. Durum bundan ibarettir ve bunun dışındaki Sayın Ataklı’nın her türlü iddiası gerçek dışıdır.

Sadece Halk TV’de değil, tüm televizyonlarda kamuoyu tarafından yeterince izlenmeyen programlar yayından kaldırılır ve yerine başka programlar konulur. Sayın Ataklı’nın programının yayından kaldırılması da bu kapsamda ne ilktir ne de sondur.

KOMPLO TEORİLERİ

Üzücü olan profesyonelce alınmış olan kararların komplo teorileri ile başka noktalara çekilmeye çalışılmasıdır. İktidar tarafından beslenen havuz medyasının, halkımızı tek yanlı kandırma girişimine karşı Halk TV’nin, halkımıza gerçekleri anlatma konusundaki kararlılığı güçlenerek devam etmektedir.

Kamuoyuna, değerli izleyicilerimize ve ilgililere saygıyla duyururuz.

Can Ataklı bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:

Halk TV Baykal’ı da sıkıntıya soktu.

Halk TV’deki işime son verildikten sonra beni de çok şaşırtan ama aynı oranda da çok mutlu eden bir gelişme yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum.
Kamuoyunda ilk kez bir medya kuruluşunun yaptığı uygulama bu kadar büyük tepki yarattı.
İşten çıkarıldığım günden bu yana tepkiler kesilmediği gibi artarak devam ediyor.
Hemen şunu belirteyim ki, tepkiler sadece benim işten çıkarılmama yönelik değil aslında. Öyle sanıyorum ki özellikle demokrat, muhalif, medeni insanlar artık isyan ettiler.
Benim atılmam, ardından da Hüsnü Mahalli’nin aynı kaderi paylaşması duyarlı kesimleri bu kez ayağa kaldırdı.
Bizlerin isimleri üzerinden milyonlarca insan artık içine atmaktan yorulduğu isyan duygularını ortaya koydu.
Bunun iyi irdelenmesi gerekiyor. Toplumun önemli bir bölümü medyanın tamamen AKP’lileşmesine “dur” deme kararında artık.
Bu arada beni biraz üzen bir gelişme de oldu.
İşten çıkarılmamdan sonra sosyal medyada bir söylenti dolaşmaya başladı.
Buna göre; atılma talimatını veren kişi Deniz Baykal. Çünkü Baykal Tayyip Erdoğan’la anlaştı. Eğer Erdoğan’ın önünde Halk TV engel olarak duruyorsa bu halledilecek. Erdoğan da bunun karşılığında Baykal’a destek olacak,
kızı Aslı’yı da ilk seçimde aday gösterecek.
Dedikoduyu yayanlar sanıyorum Baykal’ın kızı Aslı’nın 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü olduğu iddiası ile gözaltına alınmasını, ancak çok kısa sürede Erdoğan’ın talimatıyla serbest bırakılmasını dayanak alıyorlar.
Tabii bir de Halk TV’nin “tek sahibinin” Baykal olması da bu konudaki şüpheleri artırıyor.
Buna inanmam çok zor. Baykal’ın rahatsızlığı biliniyor. Böyle bir ortamda işime son verilmesi için talimat vereceğini sanmıyorum, ki ayrıca aramızdaki hukuk da en azından bunun bu kadar görgüsüzce yapılmasını engeller.
Buna karşı bütün bu dedikodulara rağmen Baykal cephesinden hiç açıklama yapılmıyor.
Belli ki Baykal zorda. Açıklama yapsa ve “Bunlar elbette yalan” dese bu kez “O halde muhalif gazeteciler neden hiçbir gerekçe gösterilmeden atılıyor?” sorusuna cevap vermek zorunda kalacak.
Çünkü öyle ya da böyle Baykal yıllardır Halk TV’nin tek sahibi olduğunu her nedense sakladı. Bu gerçek öğrenilince herkes ister istemez yayılan dedikodular yüzünden kuşkuya düşüyor.
Halk TV yaptığı bu operasyonla Baykal’ı hasta yatağında çok zor duruma sokmuş oldu.