İBB görevlileri 'ibret olsun' diye dövmüşler!

İBB görevlileri 'ibret olsun' diye dövmüşler!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) görevlilerinin vapurda saldırdığı 18 yaşındaki simitçi, ölümle tehdit edildiğini belirterek, “Geceleri uyuyamıyorum, psikolojim bozuldu” dedi.

Eminönü-Adalar hattında 29 Temmuz’da kaydedilen görüntüde belediyeye bağlı güvenlikler tarafından simit satan bir gencin darp edildiği görülüyordu.

Darp edilen 18 yaşındaki simitçi Ali Kayacan’ın Pendik’te oturduğu, beş kardeşin en küçüğü olduğu öğrenildi.

Kavak Pınar Lisesi son sınıf öğrencisi Kayacan’ın okul harçlığını çıkarmak için çalıştığı kaydedildi.

Adalar Gerçek gazetesinden Aysel Kılıç’a konuşan Kayacan, ağabeyinin de simitçi olduğunu belirterek, 13 yaşından beri hafta sonları simit sattığını, okuluna ağırlık verdiği için simitçiliğe fazla zaman ayıramadığını söyledi.

COPLA VURDU, BURNUM KANIYORDU

Kayacan, güvenliklerin saldırı anını da şu sözlerle anlattı: “O gün Burgazada’da simit satıyordum. Öğlen vaktiydi. Adalar Şehir Hatları vapuru iskeleye yanaşınca Büyükada’ya gitmek için simit tepsimle bu vapura bindim. Biner binmez güvenlikçiler kollarımdan tuttu. ‘Vapurda simit satamazsın’ dediler. ‘Simitlerini aşağıya makine dairesine bırak’ dediler. Onları takip ettim. Aşağıda bulunan makine odasına iner inmez bir güvenlikçi simit tepsimi aldı, diğeri de yüzümü tokatladı. Elleri öyle ağırdı ki düşmemek için kendimi zor tuttum. Güvenlikçi tokat atmaya devam ederken, diğeri de copla vurdu. Burnum kanıyordu. Vurmamaları için yalvardım ama onlar vurmaya devam etti. Burnum kanıyordu. Çok korkuyordum… Sadece güvenlikçilerin girdiği bu saklı odadaki çığlıklarımı yolcuların duyup gelmesini çok isterdim. Ama ne duyan oldu, ne de gören.”

ÖLÜMLE TEHDİT ETMİŞLER

Kendisinin görüntülerini çektikleri için güvenlikçilerin ‘çok keyiflendikelerini‘ anlatan simitçi, saldırganların “Bu görüntüleri başka satıcılara da gösteririz” dediklerini söyledi.

Kayacan, güvenliklerin “Olayı polise söylersen seni öldürürüz” diyerek tehditler savurduklarını da aktardı: “Heybeliada’da indiğimde iskelede polis ekibi karşımdaydı. Ama korktum, onlara anlatamadım. Su buldum, kanayan burnumu temizledim. Aileme bile haber vermedim. Ama eve gittiğimde herkes olayı duymuştu. Amirlerine kendilerini beğendirmek için olsa gerek, güvenlikçiler darp görüntülerimi kendi WhatsApp gruplarında paylaşmışlar. Sonra da benim gibi simit satıcısı olan gençlere bu görüntüleri gösterip ‘Siz de vapurda bir şey satarsınız sizi de böyle yaparız’ diye tehdit etmişler.”

Kayacan, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ve adli tıptan darp raporu alarak savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kayacan, şunları söyledi: “Geceleri uyuyamıyorum. Psikolojim bozuldu. Simit satmaya da çıkamıyorum. Çok zor günler geçiriyorum. Bana yaşatılanların başka simitçilere, satıcılara yaşatılmaması için herkesin davama sahip çıkmasını istiyorum.”

KİMSENİN HAKKI YOK

Kayacan’ın ağabeyi Abdullah Kayacan da şunları kaydetti: “Beş kardeşiz. Maddi olanaksızlıklardan biz okuyamadık ama kardeşimizi okutmaya çalışıyoruz. Ali çok başarılı bir çocuk. Okulda dereceye giriyor. Okursa çok iyi yerlere gelecek… Çocuklarımızın, gençlerimizin hayatlarıyla oynamaya kimsenin hakkı yok. İBB güvenlikleri bu videoyu çekerek kendi sonlarını getirdi. Sadece işlerine son verilmelerini değil, bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için güvenlikçilerin mahkemece de cezalandırılmasını istiyoruz. Adalet yerini bulana kadar biz mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Belediye, saldırganların işten atıldıklarını, haklarında idari soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.