İlerleyen günlerde ne olacak? İşte uzmanlardan dolar yorumu...

İlerleyen günlerde ne olacak? İşte uzmanlardan dolar yorumu...

Trump'ın attığı tweetle 4.20 seviyelerine yaklaşan doların ilerleyen dönemde nereye doğru gideceğini uzmanlar yorumladı...

Dolar ve euro tarihi rekor kırdıkları bir günü geride bıraktı. Dün yaşanan küresel gelişmelerle dolar 4.1938’i euro 5.1940’ı gördü. ABD Başkanı Donald Trump’ın attığı tweet piyasaları alt üst etti. Borsa günü 1.32’lik bir kayıpla kapattı. Uzmanlar piyasalarda yaşanan bu gelişmeleri sozcu.com.tr’ye değerlendirdi.

“SAVAŞ TEDİRGİNLİĞİ…”

Trump’ın attığı tweetle piyasaların başka bir boyut kazandığını belirten GEDİK Yatırım Algoritmik İşlemler Müdür Yardımcısı Gizmen Nalbantlı sozcu.com.tr’ye yaptığı açıklamasında, “Son günlerde gündem yaratan ABD-Rusya gerginliği dün Trump'ın attığı tweet ile başka boyuta taşındı. Trump, tweetinde “füzeler geliyor hazır olun” yazınca piyasalar savaş tedirginliği ile sert düşüş yaşadı. Dolar 4.20'ye yaklaşırken endekste 106 bin seviyeleri görüldü.” dedi.

MERKEZ BANKASI’NDAN HENÜZ BİR HAMLE GELMEDİ

Ekonomik kur dengesinin şirketler üzerinde olumsuz etki bıraktığını belirten Nalbantlı, “İçeride ekonomik olarak kurdaki yükselişin şirketler üzerinde olumsuz etki yaratması ve borçların yeniden yapılandırılması gibi konular ön plana çıkıyor. Merkez Bankası'ndan henüz bir hamle gelmemesi ve geleceğinin şüpheli olması kuru bu seviyelerde tutuyor.  Piyasalar açısından zor günler geçiriyoruz. Dikkatli olmakta yarar var. Bir tweetin ya da bir söylemin borsayı 4000 puan düşürüp kuru %2 yükselttiği bir dönemdeyiz.  Kurda kısa vadede teknik olarak 4.1350 ve 4.10 destekleri var. Ortamın yumuşaması ile bu seviyelerin altında yeniden 4.05-4.06 bölgesi görülebilir. Yukarıda ise 4.20-4.25 bandı haber akışına göre yeni zirvenin oluşabileceği bölge olarak karşımıza çıkıyor.  Endeks tarafında 110 bin 500 ve 111 bin 200 dirençlerine tepki olabilir. Asıl önemli seviye 112 bin 500. Şimdilik bu seviye geçilmeden alım yapmanın riskli olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

TL CİNSİ VARLIKLAR ÜZERİNDE BASKI DEVAM ETMEKTEDİR

Küresel anlamda ise, gündemi meşgul eden ticaret savaşları ve Trump'ın kötü yönetimi gibi faktörlerin negatiflik getirdiğini belirten Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise sozcu.com.tr’ye yaptığı açıklamasında; “TL cinsi varlıklar üzerindeki baskı devam etmektedir. Geniş perspektifte TL'nin değer kaybı ve piyasaların geri çekilmesi üzerinde etkili olan faktörlere son dönemde risk iştahındaki oynamalar da eklenmektedir. Küresel risk iştahının azalması ve piyasa değişkenliğinin artması gibi faktörler gelişen ülke varlık sınıfının zorlanmasına, bu varlık sınıfı içerisinde yer alan TL varlıklarının da negatif etkilenmesine neden oluyor. Elbette; artan risk primi, yükselen enflasyon ve proaktif olmayan Merkez Bankası görüntüsü, para politikası ve mali politika duruşundaki ayrışım, cari açık gibi etmenler negatif yönde TL'ye spesifik durumlar olarak özetlenebilir. Küresel anlamda ise, gündemi meşgul eden ticaret savaşları ve Trump'ın kötü yönetimi gibi faktörler negatiflik getirmekte. Bu duruma bu hafta Suriye ve Orta Doğu siyasetinde artan risklerin de eklendiğini görmekteyiz. Yani bu hafta piyasamızdaki olumsuz hareketler Rusya'dan yükselen risklerin yarattığı etkiden kaynaklanmaktadır.” dedi.

TRUMP’IN TWEETİ PİYASALARI RAHATSIZ ETTİ

Trump’ın attığı twitle piyasaların alt üst olduğunu belirten Erkan, “Suriye'de artan gerilim, ABD ile Rusya restleşmesi, Trump'ın attığı twitle fitilin ateşleniyor olduğu endişeleri piyasaları bayağı bir rahatsız etti. ABD ile İngiltere müttefikliğine Fransa ve katılması muhtemel başka ülkeler bir tarafta iken Rusya, İran, Suriye rejimi gibi aktörler başka tarafa toplanıyor. Piyasalar diplomatik çözüm olacak mı, yoksa sıcak çatışma gerçekleşecek mi sorularının cevabını arıyor ve henüz bu cevaplar bulunabilmiş değil.” ifadelerini kullandı.

Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan konuşmasının devamında sozcu.com.tr’ye şu açıklamalarda bulundu; “Artan RUB oynaklığının geçiş etkisi ise işin teknik açıklaması olarak eklenebilir. RUB likidite sıkıntısından dolayı RUB satamayanlar portföylerden TL çıkışı yapıyor olabilir, ayrıca bu durum MICEX ve BIST içinde geçerli olabilir. İlk etki olarak RUB oynaklığının normalleşmesi gerekmektedir. Kısa dönemde bu durum iken orta dönemde Rusya borsa endeksi Türkiye’den daha ucuz bir hale geliyor, bu da Rusya al Türkiye sat yatırım fikirlerini tetikleyecektir. Bu da ilave yeni olumsuz olarak devreye girebilir.

4.30’A YAKLAŞTIK

4,10 üzeri kalıcı fiyatlamalarda USDTRY kurunun kısa vadede yukarı gitme isteği artabilir. USDTRY kuru son dönemde yukarı yönlü çıkışlarında istekli bir profil izledi ve 4,0825 – 4,1172 seviyeleri üzerine çıkarak 4,20 – 4,30 bölgesine yönelik beklentileri daha da güçlendirdi. Bu sebeple de yukarı yönlü çıkışlarına devam etme potansiyelinin güçlendiği bir süreçte 2018 yılına yönelik 4,20 – 4,30 bölgesi beklentimize bir adım daha yaklaştık. Yıl geneli için 4,20 – 4,30 beklentisini korumaktayız. Geniş resimde 4,00 psikolojik bandı üzerinde fiyatlamanın yeni normal haline geldiğini görmekle beraber, anlamlı bir geri çekilme isteği görmediğimizi, bu psikolojik bant üzerinde ana hareket dalgalarının yukarıya doğru olmaya devam etmesini beklediğimizi söyleyebiliriz. Yabancı raporlar tarafında TCMB faiz artırımı yapsın söylemleri başladı. Bu noktada ana ölçüt aslında USDTRY seviyelerinden çok, kur oynaklığının eksesif seviyelere çıkıp çıkmayacağı yönünde. Bir taraftan da enflasyon beklentilerini hesaba katmak gerekir, çünkü Şubat – Nisan periyodunda TL'de görülen sert değer kayıplarının TÜFE tarafında ilerleyen aylarda yansımaları mutlaka olacaktır. Bu da düzelemeyen enflasyon beklentilerinin yükselmesine sebebiyet verebilir. Kur oynaklığı; hem belirsizlik kaynağı, yani risk primini artıran bir durum hem de ekonomimizin yapısı itibariyle enflasyona direkt etkisi bakımından enflasyon beklentilerini de yükseltiyor. Bu noktada TL varlıklarına yatırım yapacak olan yabancının talep ettiği bir faiz miktarı vardır. Bu faiz miktarını enflasyondan arındırdığımızda ortaya çıkan reel faiz, şu anda gelişen ülkelerle kıyasladığımızda bizim için yüksek değildir.

Merkez Bankası, tahvil faizleri düşmeden fonlama faizini manuel olarak düşürürse kurlar buna sert yukarı doğru tepki verebilir ve bu enflasyon görünümünü de bozabilir. Enflasyon önemli bir etmen, halen yüksek ve gerçekleşen son enflasyon verileri 25 Nisan'da Merkez Bankası'na ilişkin ne negatif ne de pozitif yönde bir faiz aksiyonu beklentisi oluşturmuyor. Nominal faizde değişiklik olmaması, enflasyon düşürülemediği sürece reel faizimizin rekabetçi seviyelerden uzaklaşmasına ve carry trade avantajının yitirilmesine neden oluyor. Diğer gelişen ülkelerin merkez bankaları faiz indiriyor, ancak onlar enflasyonda düşüş sağladıkları için bu hareket alanına sahipler. Bu noktada, 25 Nisan'da Merkez Bankası'ndan faiz aksiyonu beklememekle beraber, eğer döviz likiditesinin kuruması kaynaklı olarak piyasa oynaklığı artacak olursa sözel yönlendirme, zorunlu karşılık, ROM veya döviz likiditesini artırıcı diğer önlemler gibi durumlar söz konusu olabilir. Ancak faiz aksiyonu şu anda beklemeyiz. Teori ve pratik çok farklı şekillerde gerçekleşebilir.”