‘İşçiye yarasa da KHK çok yanlış’

‘İşçiye yarasa da KHK çok yanlış’

“Ne oldu kötü mü oldu, on binlerce kişini hayatı garanti altına alındı diyebilirsiniz. Evet kötü oldu. KHK’yla yapılması kötü oldu. Yürütme  aynı zamanda yasama organı da oldu” görüşü dile getirildi.

Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, taşeron işçi uygulamasına son verilmesinin doğru bir karar olduğunu belirtirken, bunun OHAL’e dayandırılarak KHK ile yapılmasını eleştirdi. Tezkan, “OHAL niye ilan edildi? 15 Temmuz’da ayaklanan, hükümeti devirmeye çalışan, ülkeye el koymaya yeltenen FETÖ adlı çeteyle mücadele için. Taşeron işçisiyle OHAL’in ne ilgisi var?” diye sordu.

Tezkan, ‘İşçiye yarasa da KHK çok yanlış’ başlığıyla köşesine aldığı yazıda, “İkisini birbirinden ayıralım. Taşeron işçi uygulamasına son verilmesi, 400 bin taşeron işçinin kadroya alınması doğru karar, alkışlanacak karar. Ama bunun OHAL’e dayanılarak KHK ile yapılması yanlış. Hem de çok yanlış” dedi. Tezkan, özetle şunları yazdı:

“Çünkü  yasama organı devre dışı bırakılıyor.

‘MECLİS SEYİRCİ OLACAK’

OHAL niye ilan edildi? 15 Temmuz’da ayaklanan, hükümeti devirmeye çalışan, ülkeye el koymaya yeltenen FETÖ adlı çeteyle mücadele için.  Taşeron işçisiyle OHAL’in ne ilgisi var? Ne oldu kötü mü oldu, on binlerce kişini hayatı garanti altına alındı diyebilirsiniz. Evet kötü oldu. KHK’yla yapılması kötü oldu. Ülkeyi KHK ile idare etmek yönetim biçimi haline geldi. Yürütme  aynı zamanda yasama organı da oldu.

Yasa tasarısı Meclis’e getirilseydi; geçmeyecek miydi? CHP yıllardır istiyor. MHP evet diyor. HDP de evet diyecekti. İtiraz eden çıkmazdı, hızla Meclis’ten geçerdi. Meclis seyirci konumuna düşmezdi..

Umarım yanılırım. Korkum şu; meclissiz kanun çıkarma alışkanlık olacak. Doğal karşılanacak. kalıcı olacak. Bugünün KHK’ları. 2019’dan sonra karşımıza ‘Başkanlık Kararnameleri’  olarak çıkacak.  Meclis seyirci olacak.

‘TEK TİP DOĞRU DEĞİL’

İktidar kararnameyle bazı suçtan yargılananlar için tek tip elbise uygulaması getirdi. Elbiseleri de sınıflandırdı. Suçlamaya göre kimi badem kurusu, kimi gri  tulum giyecek.

Eline silah alarak darbeye yeltenen, iç savaş çıkarmak için tanklarla halkın üzerine yürüyen, F-16’ları havalandıranları; 15 Temmuz’un mimarlarını ayırıyorum. Üniforma giyerek halkın karşısına dikilmişlerdi,  üniforma gibi elbise giyerek yargılansınlar diyorum. Öfkeliyim..

Ama  hukuk adına şunu da savunuyorum.  Mahkeme kararını verene kadar suçlu değiller. Belki içlerinden bazıları beraat edecek. O tulumu giymek masum bir insanı yıkabilir.

İtirazım bu değil. Daha farklı.

KHK’ya bakıyoruz tek tip elbisenin kapsamı çok geniş. Mesela yasa cebir ve şiddet kullanmayı suç sayıyor ama bugün cebir ve şiddetle ilişkisi olmayanlar da darbecilikle yargılanıyor. Eline silah almayanlar hükümeti devirmekle suçlanıyor.

Bu FETÖ’cü hakim/savcılar  uygulamasıydı.  Sevmedikleri kişileri  terör örgütüyle irtibatlı/iltisaklı sayarak  tutukladılar. O dönem çok yazdık. Bir sabah ansızın terörist olarak uyanabilirsiniz dedik. Çünkü yasalardaki ifadeler çok esnek. Bugün de bu anlayış hâlâ sürüyor.

Sorum şu.. Ne yani, gazetecilere, yazarlara, akademisyenlere de tulum mu giydirilecek! Türkiye adına iyi görüntü değil.”