Journo'dan Fırat Yeşilpınar'ın haberine göre, kaçırılma üzerinden üç yıl geçtiğini ifade eden baba Taş, “Bugüne kadar yetkililer bana net bir şey söylemedi. Yakılma videosunun ardından da bana açıklama yapılmadı. Sadece bekle diyorlar. Genelkurmay’a, Savunma Bakanlığı’na ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na defalarca dilekçe yazdım. Fakat hiçbiri bana geri dönmedi” diye konuştu.

Çocuğu ile ilgili gaiplik davası açtığını söyleyen Baba Taş şu ifadeleri kullandı: “Çocuğumun hayatta olup olmadığına ilişkin dava açtık. Davanın sonucu Pazartesi belli olacak. Hâkim bana dosyanın kapatılacağını ve oğluma şehitlik verileceği söyledi.”

‘Oğlumun akıbetini öğrenmek hakkım’

Baba Taş eşinin de psikolojik durumun iyi olmadığı ve ilaçlar ile ayakta durduğunu ifade etti. “Annesi sürekli oğlunun yaşama umudu ile bekliyor” diyen Taş, “İnsanın evladının yakılma görüntülerinin çıkması nasıl ifade edilebilir ki. Bir babanın durumu nasıl olabilir. Benim devlet yetkililerinden ricam şu. Çocuğuma ilişkin bir açıklama yapsınlar. Eğer şehit olmuşsa ben de şehit oldu diyeyim. Tek isteğim bu. Ama eğer sağ ise bana bu mutlu haberi versinler. Bana açıklama yapmak zorundalar. Oğlumun akıbetini öğrenmek benim hakkım.” dedi.

Yetkililer sessiz

Söz konusu video yayınlandıktan sonra devlet yetkililerinden net bir açıklama yapılmadı. Savunma Bakanı Fikri Işık, “Evet, üç tane askerimizin DEAŞ’in elinde olduğunu değerlendiriyoruz ancak bundan öteki tüm yorumlar teyit edilmiş bilgi değildir.” ifadelerini kullandı.

Dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise olayın ardından şu açıklamalarda bulundu: “Bu video görüntüleri ile ilgili TSK’dan teyit edilmiş bir bilgi yoktur. Bu tür terör örgütleri çok aşağılıktır. Olsun olmasın herhangi bir video görüntüsü yayınlayarak halkı korkutmak istiyor. Kusura bakmasınlar, medyadaki bazı arkadaşlar da ayaklarını denk alsınlar. Uyduruk görüntülerle halkı galeyana sürükleyemezler. Terör örgütleriyle ilgili sosyal medyayı kimse kullanmasın. Herkese de tek tek hatırlatacak değiliz. Ulusal medyada bu konuda dayanışma vardır. Bu değerlendirme içerisinde hareket eden kuruluşlara teşekkürler.”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise askerlerle ilgili sorulan soruları yanıtsız bıraktı. Genelkurmay Başkanlığı ise olayın araştırılacağını söyledi.

CHP’li Yarkadaş: Askerlerimiz sağ salim getirilsin

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, yakılma görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından gerek aile gerek de iktidar ile direk iletişime geçen isimlerden biri. Yarkadaş, konu ile ilgili defalarca soru önergesi verdi fakat, herhangi bir sonuç alamadı.

Yarkadaş şöyle konuştu: “Askerlerimizin durumunu her platformda AKP’li yetkililere söyledik. Olayın hemen ardından da ben askerimizin babasını aradım. Destek olmak istedik. Ama hükümetten herhangi bir açıklama yapılmadı. Ailenin bugün gaiplik ilânı vermesi bir tarajedidir. Aile umudunu kesmiş. İktidar derhâl askerimizin nerede olduğunu açıklamalı ve askerimizin sağ salim getirilmesini sağlamalıdır.”

CHP’li Özel: Akıbetleri belli değil

CHP vekili Özgür Özel ise bir ülkenin pasaportunu taşıyan herkesin çok değerli olduğunu belirterek, “Normal şartlarda bir ülkede iki kedi kaybolsa daha fazla üzerinde durulur. Sonuçta bu çocuklar bu ülke için oraya gittiler. Görüntülere bakıldığında akıbetleri belli değil. Montaj deniliyor. Ama askerler ortada yok. Bu konuda hükümetin derhâl açıklaması yapılması gerek” dedi.

HDP’li Adıyaman: Gaiplik davası bilinçli olarak istendi

Halkların Demokratik Partisi Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman ise şu ifadeleri kullandı: “Gaiplik meselesi hukuki bir meseledir. Normal bir insandan beş yıl içerisinde haber alınamıyorsa bu dava açılır. Aile bu davayı miras gibi bir takım haklar için yapar. Ama bu olay böyle bir mesele değildir. Bu çocuk bir asker. Bu çocuk yaralı olarak ele geçmiş. Ve IŞİD bir video yayınlamış, videoda çocuklar yakılmış. Babanın gaiplik davasının açması bilinçli olarak istendi. Yani gaiplik davası açsın, haklarını alsın ve bu olay sessiz sedasız kapansın istiyorlar. Ama biz bunun peşini bırakmayız.”