İstiklal Marşı tartışması: Kılıçdaroğlu neden tartışmaya girmedi?

İstiklal Marşı tartışması: Kılıçdaroğlu neden tartışmaya girmedi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mart günü yaptığı konuşmada, “En büyük üzüntüm, bu emsalsiz marşın hakiki manasını yüreklere nakşedecek bir bestenin yapılamamış olmasıdır, inşallah bir gün o da olur” dedi. Erdoğan’ın, bu sözleriyle aslında geçmişten gelen bir tartışmanın fitilini yeniden ateşlediği belirtilirken, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun neden sessiz kaldığı anlaşıldı. İşte ayrıntılar…

Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, Anadolu’nun yedi düvele karşı bağımsızlık savaşı sürerken, Mehmet Akif’in sözlerini yazdığı şiirin 12 Mart 1921 günü kabul edilmesinden sonra Meclisin beste için yarışma açtığını, ‘Her işimiz bitti de marşlara mı kaldık’ şeklindeki tartışmaların, 1923 yılına kadar sürdüğünü kaydetti.

ERDOĞAN O TARTIŞMAYI YENİDEN HATIRLATTI

Açılan yarışmayı Ali Rifat Çağatay’ın bestesinin kazandığını, ancak 1930’dan sonra yeni bir kararname ile Osman Zeki Üngör’ün halihazırda kullanılan bestesinin çalınmaya başladığını ifade eden Zeyrek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 14 Mart günü yaptığı konuşmada “En büyük üzüntüm, bu emsalsiz marşın hakiki manasını yüreklere nakşedecek bir bestenin yapılamamış, bulunamamış olmasıdır. Temenni ederiz ki o da çıkar, inşallah bir gün o da olur” sözlerini hatırlattı. Zeyrek, Erdoğan’ın bu sözleriyle aslında geçmişten gelen bir tartışmanın fitilini yeniden ateşlediğini kaydetti.

‘KILIÇDAROĞLU’DAN GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR SÖZÜ’

Erdoğan’ın sözleriyle başlayan tartışmalara sessiz kalan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu telefonla arayan Zeyrek, aldığı yanıtı şöyle aktardı:

“Türkiye’nin bu kadar meselesi var. Şimdi İstiklal Marşımızdan rahatsız oluyorlar. Vatandaş borç batağı içinde, işadamları bankalardan kredi bulamıyor, işsizlik almış başını gidiyor, Türk Lirası değer kaybediyor, uluslararası derecelendirme kuruluşları notumuzu düşürüyor, eğitim sorunlar yumağı, İran’ın üniversiteleri bile bilimsel üretimde bizim üniversitelerimizi geçmiş, çiftçi perişan, bu sorunları bırakıyor, İstiklal Marşı’nı tartışmaya açıyor. Gündem değiştirmeye çalışıyor.”

‘BİR ADIM İLERİYE GÖTÜRDÜM’

Gazeteci Fehmi Koru ise kişisel blokunda, ‘Kılıçdaroğlu İstiklal Marşı tartışmasına katılmadı, ama ben bir adım ileriye bile götürdüm’ başlığıyla bir yazı yayınladı.

Zeyrek’in yazısından alıntılar yapan Koru, “Gündem değiştirme? Hımm. Neden olmasın? Devlet yönetimine gelmiş başarılı politikacıların bir özelliği de hoşa gitmeyecek bazı gerçekleri saklamak amacıyla zaman zaman gündemi istediği yöne çekmektir. Ancak bu gerekçede aksayan bir yön var: Kemal Kılıçdaroğlu tartışmaya katılmıyor tamam ama, o katılmıyor diye de tartışma duracağa benzemiyor” dedi. Koru, özetle şunları yazdı:

“Muhalefetteki başarılı politikacılar iktidardakilerin gündem değiştirme çabalarını boşa çıkartabilenlerdir oysa… Yeni ve etkili gündem maddeleriyle bunu gerçekleştirirler.

Medyamızda kimi onun bu eleştirisine karşı çıkıyor, kimi görüşünü onaylıyor, ama tartışıyor işte.

Yine de o sözlerin gündem değiştirme amacıyla söylendiğini sanmıyorum.

‘ERDOĞAN DAVETTE BULUNUYOR’

Her vesileyle Külliye’de ağırlanan, ara sıra biraraya geldiği müzisyenler var etrafında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; bence o bu sözleriyle onlara davette bulunuyor. İstiklal Marşı’nı yeniden besteleme çabası daveti bu…

Bir adım daha ileri giderek bir öngörümü daha belirteyim: Böyle bir çabanın varlığından haberdar bile olabilir Cumhurbaşkanı Erdoğan; hatta kendisine sunum yapılmış ve yeni besteyi eskisinden daha başarılı bulmuşsa buna da şaşırmam…

Daha önce gündeme taşıdığı konularda da öyle olmadı mı? Bazı konuları önce kendisi kamuoyu önünde tartışmaya açtı, istim arkadan geldi; bazen de zaten üzerinde çalışılmış bir konuyu ilgilisi açıklamadan önce ilk telaffuz eden kişi oldu Cumhurbaşkanı…

Marş için de bu iki alternatiften birinin söz konusu olduğunu düşünüyorum.

“Haydi bir daha” diye bir ara dillere pelesenk olmuş bir seçim şarkısı vardı, hatırlamamanız mümkün değil. Onun bestecisi Özhan Eren…

Ya da yine AK Parti’nin seçim şarkısı da olmuş, okuyan Uğur Işılak’ı milletvekili olarak Meclis’e de taşımış ‘Dombra’nın Kazak bestecisi Arslanbek Sultanbekov…

İstiklal Marşı olarak Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınmış ve Meclis’te gözyaşlarıyla kabul edilmiş şiiri yeniden besteleme uğraşını üstlenebilecek –belki de üstlenmiş– sanatçılar olabilir Eren ile Sultanbekov.

Deniz Zeyrek yazısında, 1 Mart 1921 günü Meclis’te Hamdullah Suphi tarafından kürsüye taşınmış şiirin 1930 yılına kadar Ali Rıfat Çağatay bestesiyle okunduğu, 1930’dan itibaren ise Osman Zeki Üngör’ün bestesi ile değiştirildiği notunu da düşüyor. Bir kararnameyle gerçekleşmiş bu değişiklik…

‘BANA HEYECAN VERİYOR’

Naçizane kanatim şu: İstiklal Marşı bestesinin müzikal açıdan sorunları olabilir, ancak bütün hatalarına rağmen bana heyecan veriyor; keşke şimdi olduğu biçimiyle kalsa.

Kazım Karabekir’in de bestesi var

Bu arada bir de not düşeyim: Aslında Meclis tarafından ‘İstiklal Marşı’ olarak kabul edilmiş Akif’in şiirini Çağatay ve Üngör dışında besteleyen başka müzisyenler de oldu. 12 ayrı beste.

Abdülkadir Töre, Lemi atlı, İsmail Hakkı Aksoy, İsmail Zühtü, Kazım Uz, Mehmet Zati Arca ve Ramazan Uçar’ın birer, Ahmet Yekta Madran ile Mustafa Sunar’ın ikişer İstiklal Marşı bestesi var. Bunlar 11 ediyor.

Onikinci beste İstiklal Savaşı komutanlarından Kazım Karabekir’e ait.”