Karar yazarından Bahçeli ve AKP'ye eleştiri

Karar yazarından Bahçeli ve AKP'ye eleştiri

‘Yetmez Devlet Bey, ‘Cumhur ittifakına’ oy vermeyen herkes FETÖ’cü kabul edilsin’ diyen Elif Çakır, ‘Erdoğan’ın ülkeyi karış karış gezip, halka, devleti ele geçirmeye çalışan çeteyi anlatmaya çalıştığı tarihlerde, Bahçeli’nin makam odasında 17-25’e ayarlanmış duvar saati fonlu fotoğraflar çektirdiğini’ kaydetti. Çakır, AKP’den kimsenin çıkıp, Bahçeli’nin skandal sözlerine tepki vermediğini yazdı.

Karar Gazetesi yazarı Elif Çakır, “Biz, ‘yolsuzluk rüşvet görünümlü darbe kalkışması’ diye yeri göğü inlettiğimiz, Tayyip Erdoğan ülkeyi karış karış gezip, meydan meydan halka “devletin kılcal damarlarına kadar sızan, devleti ele geçirmeye çalışan” çeteyi anlatmaya çalıştığı tarihlerde MHP lideri Devlet Bahçeli, makam odasında 17-25’e ayarlanmış duvar saati fonlu fotoğraflar çektiriyordu” dedi.

Çakır, Bahçeli’nin '100 bin imza veren seçmenlere FETÖ araştırması yapılsın' sözlerini sert sözlerle eleştirdi. ‘Yetmez Devlet Bey, ‘Cumhur İttifakına’ oy vermeyen herkes FETÖ’cü kabul edilsin’ başlığıyla bir yazı kaleme alan Elif Çakır, şunları kaydetti:

“Hadi diyelim ki, 17 -25 Aralığın bir darbe kalkışması olduğunu, devleti eli geçirme operasyonlarının ilk adımı olduğunu ilk günlerde anlamamıştı, meseleyi çözememişti.

Ve fakat, artık televizyon ekranlarının (AK Parti’nin  FETÖ karşısında yenilmeyeceği netleşince, hidayete erip rotayı AK Parti’ye kıran ve bir anda azılı FETÖ düşmanı kesilen) FETÖ itirafçılarının anlattıklarına doyduğu 2015’te...

‘FARK ETTİ VE HİDAYETE ERDİ’

MHP lideri Devlet Bahçeli sosyal medya hesabından şu mesajları yayınlıyordu:

“Biz saraydaki 17-25 rumuzlu şahsın Türkiye’yi yıkıma ve Türk milletini yok oluşa sürüklemesine itiraz ediyoruz, anladın mı?”

“Biz 17 -25 Aralık çerçevesinde; hırsızların mahkemeye çıkartılmasını, rüşvetçilerin yakasından tutulmasını istiyoruz, anladın mı?”

Sonra Devlet Bahçeli’de FETÖ’nün ne menem bir şey olduğunu fark etti ve hidayete erdi.

Ve... FETÖ’nün 17 -25 Aralık dosyalarına sahip çıkan, AK Parti iktidarını yolsuzlukla, hırsızlıkla suçlayan, TBMM’de komisyonlar kurulmasını isteyen MHP lideri Bahçeli artık bir FETÖ mücadelecisi.

‘AKILLARA ZİYAN TEHDİT’

Bahçeli evvelsi gün de çıktı, akıllara ziyan bir şekilde seçmenleri tehdit edip, İçişleri Bakanını ve Adalet Bakanını da göreve çağırdı. Şöyle buyurdu:

“FETÖ’nün siyasi ayağı varsa siyasi seçmen ayağı da vardır. FETÖ’nün siyasi seçmen ayağı adayların etrafında toplanmış olabilir. Pennsylvania talimat verip 100 bin kişi şu filan adayın etrafında toparlansın demiş olabilir. O yüzden imzalarda FETÖ taraması yapılsın.”

Temel Karamollaoğlu, Meral Akşener ya da başka bir ismin Cumhurbaşkanı olmasını isteyen ve bunun için İlçe Seçim Kuruluna gidip imza verecek vatandaşlar hakkında FETÖ taraması yapılacak!

Nitekim İlçe Seçim Kurulu’nda bir emniyet mensubu, imza vermeye gelen bir vatandaşı FETÖ’cülükle suçladı bile!

YSK’dan bir üye “listeleri denetlenmesi gerektiğini” söyledi bile.

‘AKP’DEN BİRİ ÇIKIP BU SKANDALA TEPKİ VERMEDİ’

AK Parti’den birisi de çıkıp bu skandala tepki vermedi, “Sayın Bahçeli ne diyorsunuz, burası demokratik bir ülkedir, bir vatandaşın anayasal hakkıdır istediği kişinin Cumhurbaşkanı olması için imza vermesi. Bu sistemi biz getirdik. Bu vatandaşın fişlenmesidir. Sizin bu açıklamanızdan sonra vatandaş fişlendiğini düşünür. Bu açıklama korku toplumunu oluşturur. Böylesi bir açıklama bizim ayağımıza sıkmak anlamına gelir” falan demedi..

Bilakis AK Parti sözcüsü çıktı, Bahçeli’nin tarihe kara bir leke olarak geçecek bu açıklamasına sahip çıktı ve AK Parti olarak Bahçeli’nin bu düşüncesine katıldıklarını söylediler!

Madem ki akıl baştan gitti, madem ki iş çığırından çıktı, oldu olacak şöyle yapın o halde!

24 Haziran seçimlerinde, oy tercihini ‘Cumhur İttifakı’nın dışında başka parti için kullanan bütün vatandaşlar FETÖ’cü sayılsın.

Değil mi ki, Cumhur İttifakı’nın dışında kalan bütün ittifaklar zaten “gayri milli”, “cümbüş”, “şer”, “dış mihrak” bağlantılı.

Değil mi ki, Cumhur İttifakı’na katılmayı kabul etmeyen bütün muhalif partiler “üst aklın” ajanları, dolayısıyla “vatana ihanet” etmiş oluyorlar.

Bunlara oy verenler de, oy verdikleriyle aynı suçu işlemiş olsunlar.

Fesuphanallah....

(…)AK Parti, seçmenin tekrar gönlünü kazanmak istiyor, seçmenle arasında yeniden güven tazelemek istiyor, bir yerde hata yaptığının farkında ancak yanlış yerlerde dolaşıyor.”