Köşe yazarları öfkeli: Uçak değil insanlık düştü

Köşe yazarları öfkeli: Uçak değil insanlık düştü

Uçak kazasında hayatını kaybeden 11 genç kadının ardından kına gecesi de denilebilecek bekarlığa veda partisi için sosyal medyadan yapılan çirkin eleştiriler, köşe yazarlarının öfkesine yol açtı. ‘Bekarlığa değil, insanlığa veda partisi’ olduğunu yazan kalemler, ‘uçağın değil, insanlığın düştüğü’ yorumunu yaptı.

İstanbul'a gelmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri'nden havalanan Başaran Holding'e ait özel jetin İran’da düşmesi sonucu aralarında iş adamı Hüseyin Başaran’ın evliliğe hazırlanan kızı Mina Başaran’ın da bulunduğu 11 genç kadının ölümü sonrası yapılan çirkin yorumlar, köşe yazarlarının hedefine oturdu.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, ‘Bekârlığa veda partisi yok insanlığa veda partisi var’ başlıklı yazısında, çirkin saldırıların, gelenek ve adetlerde bekarlığa veda partisinin bulunmadığı gerekçesiyle yapıldığına yer vererek, “Sırf bu gerekçeyle feci bir uçak kazasında can vermiş genç kadınların ardından saydırıyorlar da saydırıyorlar” dedi. Hakan, özetle şunları yazdı:

“Küfürler, müptezellikler, iğrençlikler, şerefsizlikler... Gırla. Okudum. Midem bulandı. Bu mide bulandıran müptezellere buradan soruyorum: Geleneğimizde, göreneğimizde bekârlığa veda partisi yok da... İnsanlığa veda partisi var mı? Bir kazaya kurban gitmiş insanların ardından kin ve nefret kusma partisi var mı? Ölmüş insanların ardından küfür kıyamet sövme partisi var mı?  Müptezelliğe merhaba partisi var mı? Bekârlığa veda partisini benimsememek için ille de insanlığa veda partisi yapmak mı gerekiyor?”

‘İNSANLIK DÜŞTÜ’

Hürriyet’in bir başka yazarı Ömür Gedik ‘Uçak değil, insanlık düştü’ başlığıyla kaleme aldığı yazıda, “Ne Mina Başaran’ı, ne arkadaşlarını ne de düşen uçağın mürettebatını tanıyorum. Kazada hayatlarını kaybetmelerinin ardından çıkan haberlere, yazılanlara, çizilenlere hem çok üzüldüm hem de çok öfkelendim. 11 can gitmiş, gencecik insanlar hayata veda etmişler. Hem onları hem de geride kalanları, sevenlerini, ailelerini düşününce insanın canı yanıyor, üzülüyor. Ama bir kez daha anladım ki insan dediğin bin türlüymüş. Canı yanmayanı, can yakmayı seveni varmış” dedi.

Kaza sonrası “Dubai’ye bekarlığa vedaya giden zengin kızları, bize ne”, “Böyle giyinirlerse...”, “Türkiye’nin suyu mu çıkmış, başka ülkeye özel uçakla gidersen bu olur” şeklindeki yorumlara yer veren Gedik, “Sahip olamadıklarına hasetle bakanların bu tür yorumlarını okudukça kalbim sıkıştı” diye yazdı.

‘NEYİN NEFRETİ BU?’

Habertürk yazarı Sevilay Yılman ise Neyin nefreti neyin öfkesi bu?’ başlıklı yazısında, “Toplum olarak o kadar ayrışmış ve öyle savrulmuşuz ki, ölüm karşısında bile; “bizler ve ötekiler” ayrımını çok rahat dile getirebiliyoruz” dedi.

Kaza sonrası sosyal medyadan yapılan yorumlara inanamadığını aktaran Yılman, özetle şunları yazdı:

“Düşünün... İçindeki 11 gencecik kadını İstanbul’a getiren özel jet, İran’da dağa çakılmış... Ve o 11 insanın anasının, babasının, eşlerinin, çocuklarının, kardeşlerinin, bütün sevenlerinin yüreğine ateşler düşmüş, ama birileri neyin hıncı ve öfkesiyle bilmiyorum, sosyal medyada aklına geleni yazıyor.

Neden? Çünkü efendim düşen jetteki o insanlar, aralarında hepi topu 1 ay sonra evlenecek olan arkadaşlarının kına gecesi de diyebileceğimiz bekârlığına veda partisi için gittikleri Birleşik Arap Emirlikleri’nden dönüyorlarmış. İnanamadım yapılan yorumlara.

'BİZ ARTIK BİZ DEĞİLİZ'

O yorumlara baktıkça kendi kendime, “Nasıl bir ülkede yaşıyoruz Allah’ım? Nasıl biz bu hale geldik?” demekten nevrim döndü. İşin garibi bu tür yorumları yapanlar, tek bir görüşten insanlar falan da değil. Bu akıllara ziyan yorumları yapanların profillerine göz attığımda kiminin Müslüman muhafazakâr, dindar kiminin ise her fırsatta, “Önce insan” diye bağıran sosyalistler olduğunu gördüm.

O acımasız, alçakça bulduğum yorumları buraya taşıyıp bir de ben ekmeklerine yağ sürmeyeceğim ama gerçekten çok üzüldüm. Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin diyorum. Ailelerine sabır diliyorum, ama bu vesileyle de bu toplumun ayrışmasında, ülke insanının merhamet denilen o ortak değeri bile kaybetmesine sebep olanlara seslenmek istiyorum: “Haberiniz olsun... Biz biz değiliz artık!”

'İNSANIN ÇÖKÜŞÜ'

Yeniçağ yazarı Selcan Taşçı Hamişoğlu ise 'İnsanın çöküşü' başlığıyla kaleme aldığı yazıda, özetle şu görüşleri dile getirdi:

"Aşağılık...Alçak...Rezil...İğrenç... Acımasız...Gaddar...Namert...Soysuz...Kıyıcı...Ahlaksız... Vicdansız...İnsafsız...Kokuşmuş... Leş...Kusuntu... Çürümüş... Çukur...Zalim (Senin Allah'ın var mı?)...Belki hepsi...Belki hiçbiri değil; topunun birden daha katmerlisi gerekli.

Önceki gün İran'da düşen özel jetteki 11 kadının tüyler ürpertici ölümünü, bıyık altından sırıta sırıta "bekarlığa veda partisi" diye etiketleyebilenlerin canavarca hislerini tanımlayacak sözcük bulamıyorum.

Çoğu, hayatlarının baharında/ilkbaharında evlilik hazırlığı yapan gencecik kızlar, ana-baba kuzuları...Yanlarında hamile arkadaşları var; anne adayı...Çiçeği burnunda anne var; dört aylık evladı öksüz kaldı.Aşırı dozda zenginlik mi yani suçları?Bu feci son müstahak mı?"