Kulis: Abdullah Gül, Meral Akşener'e rağmen adaylığa niyetli...

Kulis: Abdullah Gül, Meral Akşener'e rağmen adaylığa niyetli...

Muhalefette çatı aday tartışmaları sürerken, kulislere düşen son dakika haberlerine göre, Meral Akşener’in kendi cumhurbaşkanlığı adaylığında direnerek formülün önünü tıkaması durumunda bile Gül adaylığa niyetli. Bazı görüşlere göre ise CHP ve Saadet Partisi’nin ortaklaşa Abdullah Gül’ü aday göstermesi halinde CHP’liler yine de Akşener’i destekleyebilir. Peki CHP’nin B planı ne? İşte ayrıntıları…

Seçimin öne alınmasıyla siyasette önemli gelişmeler yaşanırken, muhalefette çatı adayı tartışmaları gündemin ilk sırasında yerini koruyor. Kulislere düşen iddialara göre, İYİ Parti Lideri Meral Akşener, kendi cumhurbaşkanlığı adaylığında direnerek formülün önünü tıkaması durumunda bile eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, adaylık niyetini sürdürüyor.

Milliyet Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, bugünkü köşesinde, ‘Gül’ün kararı bekleniyor’ başlıklı yazı kaleme aldı. Ankara’da siyasetin, cumhur ittifakı karşısındaki bloğun cumhurbaşkanı aday ya da adaylarının kim olacağına kilitlendiğini belirten Çevikcan, özetle şunlara değindi:

GÜL’DEN YEŞİL IŞIK

“11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefet bloğunun ortak cumhurbaşkanı adayı olması konusunda yoğun bir temas trafiği yaşanıyor.

Anlaşılan bu trafik birkaç gün daha sürecek.

Gül cephesinden yansıyan haberler, 11. Cumhurbaşkanı’nın belli şartlar altında adaylığa yeşil ışık yaktığı yönünde. Yansıyan bilgilere göre, Gül, mümkün olan en geniş partiler bloğunun desteğiyle ve mümkünse partilerüstü bağımsız bir aday olarak yarışa girmek istiyor.

Dün kulislere düşen iddialar, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kendi cumhurbaşkanlığı adaylığında direnerek bu formülün önünü tıkaması durumunda bile Gül’ün adaylıkta niyetinin olduğu yönünde.

‘İKNA SÜRECİ SON ANA KADAR SÜRECEK’

Dün Akşener ile biraraya gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun “Tekrar görüşeceğiz” diyerek temaslarının süreceğini açıklaması, ikna sürecinin son ana kadar devam edeceğini gösteriyor.

Bugün son anda bir değişiklik olmazsa Karamollaoğlu ile Gül bir araya gelecek.

CHP’NİN B PLANI

CHP ise öncelikle Gül’lü formül üzerinde kafa yoruyor. Ancak B planı da güçlü olarak masada. B planı; CHP’nin kendi içinden, tanınır, toplumsal algısı pozitif ve farklı kesimlerden oy alabilecek bir ismi aday göstermesi üzerine kurulu.

Burada da Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve İstanbul Milletvekili İlhan Kesici’nin yanına henüz yeni, güçlü alternatifler konulabilmiş değil.

‘CHP’LİLER AKŞENER’E OY VERİR’

Öte yandan Habertürk Gazetesi yazarı Fatih Altaylı ise iddiaya göre, CHP ile Saadet’in ortak adayının, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olacağını belirterek, özetle şunları kaleme aldı:

“O zaman aklıma şu sualler geliyor: 2007 yılında 367 saçmalığına sığınarak Gül’ün adaylığını engellemeye çalışan CHP, bugün çok daha yetkili ve etkili bir cumhurbaşkanlığı için Gül’ü tercih ediyorsa, o gün niye karşı çıktınız?

Diyebilirsiniz ki, “Erdoğan’dansa Gül’ü tercih ederiz”. Siyasetten sizin kadar anlamam ama size bir şey söyleyeyim.

Eğer CHP ile Saadet ortaklaşa Abdullah Gül’ü aday gösterirse bunun tek bir sonucu olur. CHP’lilerin yüzde 90’ı, abartmıyorum yüzde 90’ı adaylıktan kimse için çekilmeyeceğini açıklayan Meral Akşener’e oy verir. Değil Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk Anıtkabir’den çıkıp Gül’ü aday gösterse, CHP’lileri Gül’e oy vermeye ikna edemez.

Eğer Gül aday olursa, 2. tur Akşener ile Erdoğan arasında olur.

KORU: ‘İKTİDAR CEPHESİ GEREKSİZ HEYECAN YAPIYOR’

Gazeteci Fehmi Koru ise kişisel bloğunda, ‘Gül aday olsun mu? Sorunun adayın kimliği olmadığını ne zaman anlayacağız’ başlıklı yazısında, “Türkiye’nin ilk ve temel sorunu cumhurbaşkanı adaylarının kişiliği değildir. Temel sorun, 16 Nisan 2017 referandumunda sandığa kıl payı farkla yansımış olan anayasal sistem değişikliğidir ve bu değişikliği doğru bulmayanlar açısından cumhurbaşkanlığı seçimi en son fırsattır. Yanlıştan dönmek için son fırsat” dedi. Koru, özetle şu görüşleri belirtti:

“Her parti kendi adayıyla seçime giderse ikinci tura bile kalmadan seçimin nasıl sonuçlanacağı aşağı yukarı bugünden bellidir. Buna rağmen, “Ben olayım” veya “Benim adayım olsun” veya “O mu, asla olmasın” türü çabalar günü belirliyor. Oysa konunun bu yönü bir tarafa bırakılarak tartışmayı sistem değişikliği üzerinde yoğunlaştırma zamanıdır.

Her partinin yapması gereken, genel seçimde alacağı oyları en yukarıya çekmenin çabasına girmek olmalı.

Abdullah Gül ismi bu sebeple önem taşıyor.

İki yanlıştan bir doğru çıkmaz

Gül‘e yakıştırılan “Sustu, sustu, şimdi aday olmak istiyor” görüşü her anlamda yanlış. Sistem münakaşalarında hangi tarafta durduğuna dair görüşünü sürekli belli etti; şimdi de -eğer kabul edecekse- pek arzulamamasına rağmen adaylığı üstlenecek; bunu her haliyle belli ediyor zaten.

Bunları yazıyorum, ama muhalefetin dikkatini, kör parmağım gözüne türden, adaylar üzerinde yoğunlaşmaktan uzaklaştıracağını bekliyor muyum? Ne yazık ki, hayır.

İktidar cephesi, bana göre, gereksiz yere heyecan yapıyor.”