CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce Kırşehir'deki mitingine “Gülmek için yandaş medyayı izliyorum. Dün Erdoğan diyor ki vatandaşa ‘bana büyük ustalık’ diploması verin. Diploma vatandaştan istenmez üniversiteden istenir.” diyerek başladı.

AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Partiyi kurmadan önce Fethullah Gülen’le görüştü” diyen ve Erdoğan cephesi tarafından yalanlanan Muharrem İnce, Kırşehir mitinginde tarihi bir detayı açıkladı.

İnce, TRT eski Haber Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör’ün kaleme aldığı “Yenilikçi Hareket” isimli kitapta yer alan; 2000 yılında Erdoğan ile Fethullah Gülen’in görüştüğünün detaylarının olduğu bölümü açıkladı.

Muharrem İnce “Elimde bir kitap var. ‘Yenilikçi Hareket’ diye. Yazarı Nasuhi Güngör Erdoğan’ın yakın arkadaşı. Bu arkadaşı 17/25 Aralık’tan sonra TRT Haber Dairesi Başkanı yaptı.
Yani buna güveniyor. Dostu… Bu şahsiyet bir kitap yazmış. Kitabın 89. sayfasını okuyorum. Erdoğan sen de dinle ama sakın kumandayı duvara atma…
‘Erdoğan 2000 yılı Mayıs ayında ABD’ye yaptığı gezide uzun süredir orada yaşayan Fethullah Gülen’le biraraya geldi. Muhtevasından çok uzun yıllardır, birbirine hayli uzak olan iki ekolün biraraya gelmesi açısında da hayli dikkat çekiciydi..’ Yani Erdoğan’ın Gülen’le görüştüğünü yakın dostu açıklamış.” diye konuştu.

İnce, Erdoğan'ın "Biz ne aldanan ne aldatan olduk" açıklamalarını hatırlatarak Erdoğan'ın "Aldatıldık" sözlerini içeren bir videoyu, Milli Görüş'ün lideri Necmettin Erbakan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin videolarını izletti.

İnce Erbakan videosunu izletirken kendisini eleştiren Erdoğan'a, "Ben genel başkanıma, hırsız, siyonist demedim. Bak senin gelen başkanın Erbakan sana neler demiş?" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın otomobil fabrikaları konusundaki eleştirilerini hatırlatan İnce, "Sen arabanın kaportasını yapmaya talipsin, ben beynini" diye konuştu.

İnce, "Erdoğan'ın oyununa gelmeyeceğim" diyerek "Benimle kavga etmek istiyor, ben projelerimi anlatacağım" ifadesini kullandı.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İnce, "Gülmek için yandaş medyayı izlediğini aktararak, "İleri derecede gerizekalılar" ifadesini kullandı. 

İnce Kırşehir'deki konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Arkadaşın senin görüştüğünü söylüyor, ona sesini çıkarmıyor da, bana niye ses çıkarıyorsun? Sırayla açıklayacağım, mermilerimin hepsini kullanmam. Biraz acı çeksin. Merkez Bankası'nda yanlış olur, Muharrem İnce'de yoktur. Bir şey söylüyorsam o vardır, işkembeyi Kübra'dan atmam. Altını doldururum. Bu 25 günden İnce hastalığa tutulabilir."

"HEP ALDATILMIŞ"

"Mitingde Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiğim videoyu izletmiş. Ben söylediklerimin arkasındayım. Ne dediysem o. Eleştirebilirim, sen söylediklerinin arkasında mısın? Bakalım, verin 3 numaralı videoyu. Hep aldatılmış. Devam edelim. Bana diyor ki, sen kurultayda genel başkanını eleştirdin. Eleştirdim, sana mı soracağım? Muharrem İnce, ne dediyse o. Bakalım senin genel başkanın ne demiş, onu izletelim. 

Hep aldatılmış. Bana diyor ki; sen kurultayda genel başkanını eleştirdin. Eleştirdim, sana mı soracağım. Muharrem İnce ne dediyse o. Söylediğim lafın arkasındayım. Bak senin genel başkanın senin için neler demiş, dinleyelim.
"Bugün AKP'yi kuran kurduran, bütün bu gördüğümüz senaryolar siyonizmdir. Refah Partisi'ni iktidardan indirmek yetmez, bölmemiz lazım. Biz bakan olalım, biz başbakan olalım diye heves eden çocuklar var. Gelin bakalım, biz bunu verelim diyerek ortaya çıktılar. Camiye giden sakallı Hüsnü Bey'e sesleniyorum. Bu siyonizm Amerikalıları kafese koymuş, sen girmeye mecbur musun ya, sen Müslümansın. Hüsnü. Bre Hüsnü, hala 'Bunlar eski milli görüşçüler' diyorsanız, hadi oradan"

"SENİN GENEL BAŞKANIN SANA BAK BAKALIM NELER DEMİŞ"

Bana diyor ki genel başkanına laf söyledin, ben genel başkana hırsız demedim. Onun yerine geçmek istedim, yönetimle ilgili eleştirilerde bulundum. Hırsız demedim, siyonist demedim, İsrail uşağı demedim.

Ne diyordu Neşet Ertaş; cahildim dünyanın rengine kandım. Büyük usta ne diyordu; yazımı kışa çevirdin. Biz karanlığı aydınlığa çevireceğiz hep birlikte. Eğitim en iyi nereye yakışır biliyor musunuz, Kırşehir'e. Ben kuantum diyorum, robotların kontrolü diyorum. O otomobil yapacağız. Sen otomobilin kaportasını yapmaya talipsin, ben beynini yapmaya talibim.

Bakın yıl 2011; yandaş gazeteler, yerli otomobil yapmışız, 20-25 bin olacakmış. Yıl kaç, 2018. Var mı yerli otomobil? Yok.
Bak yapma, 30 yıl geriden takip ediyorsun. O otomobil işe yaramaz. Bir otomobili yapan mı güçlüdür, otomobili yapan robot mu güçlüdür, otomobilin beynini yapan mı güçlüdür. Dünyada bu tartışıldı. Beynini yapan güçlüdür. AK Partili annelere sesleniyorum, çocuklarınızı iyi eğiteceğiz.

Meydanlarda dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz diyor. Bakın çocuklarınızı dindar yetiştirmenizde sıkıntı yok, ama çocuklarınızı asla kindar yetiştiremeyiz. Bak yazmış, halkın adamı, gariban adam hoş geldin.

"OYUNA GELMEYECEĞİM"

Ben senden beş ay önce milletvekili oldum, aynı maaşı aldık, ben gariban kaldım da sen nasıl zengin oldun. Aslında gariban falan değilim, dünyanın en zenginiyim. Ben insanları Türk - Kürt diye ayırmam, kadın - erkek diye ayırmam, sağcı - solcu diye ayırmam. Benim gönlüm zengin. Meydanlara gelip benimle kavga etmek istiyor. Yok, onun oyununa gelmeyeceğim. Cevabımı vereceğim ama projelerimi anlatacağım. 60 milyon turist diyorum. Çiftçiye mazot 3 lira olacak diyorum. Asgari ücret 2 bin 200 lira olacak diyorum. 3600'ü vereceğiz. Üniversite öğrencilerine 19 Mayıs ve 29 Ekim'de 500'er lira karşılıksız burs vereceğiz. Başörtülü kardeşim, bunların yalanlarına inanma. Başörtüsünü ister evde, ister sokakta, ister devlet dairesinde tak. Bizim kıyafetle bir derdimiz yok. Öyle bir problemimiz yok bizim. Kandırılma, biz aş derdindeyiz. İş derdindeyiz, gelecek derdindeyiz.

"BİZİM MARKAMIZ YOK"

Türkiye televizyon yapıyor, otomobil yapıyor da boşa çalışıyor. Bir televizyondan 10 Euro kazanıyoruz, bir otomobilden 100 Euro kazanıyoruz. Avara kasnak gibiyiz. Neden para kazanamıyoruz? Onu tespit edelim. Para kazanamamızın sebebi, bizim markamız yok. Mercedesimiz, BMW'miz yok.

Tasarımı, markayı, üretimi gençler yapacak. Erdoğan başta kaldığı sürece doların düşmesi mümkün değildir. Demokrasiyle doların yükselmesi arasında ilişki vardır. Bir ülkede demokrasi yoksa, yargısı bağımsız ve tarafsız değilse yabancı yatırımcı o ülkeye güvenmez. 

Yabancı yatırımcıyı Türkiye'ye getirmek için güvenmesi lazım. O koca koca hakimler, savcılar cumhurbaşkanı gelince ayağa kalkıyor. 

SARAYIN MERMERLERİ

Adaylığım ilk açıklandığında ikinci tura kalır diyordum. Türkiye'yi gezdim, gördüm. İlk turda bitiririz bu işi diyorum. Yeni dönemde bir farkımız daha olacak. Şimdiye kadar siyasetçi meydanlarda hep kemer sıkacağız dedi dimi. Yine kemer sıkacağız ama bu sefer devlet kemer sıkacak, vatandaş değil. 300 arabayla gezmek yok. Bakın söyleyeyim size, Kırşehir Şeker Fabrikası'nı ne kadara sattılar? 330 milyon TL. Sıkı durun, AK Parti'ye oy vermiş Kırşehirli kardeşim. Senin şeker fabrikanı 330 milyon TL'ye sattılar. Erdoğan'ın bir uçağı 410 milyar. Sizin koca fabrika, Erdoğan'a bir uçak bile alamadı. Şimdi sesleniyorum, Kırşehir'den sesleniyorum. Sayın Erdoğan, sorun net. Senin uçak 410 milyon, Kırşehir'i 330 milyona sattın. Hiç mi devlet adamlığı görmedin, hiç mi bu insanlara acımıyorsun. Bir de bir sorum olsun. Türkiye'de mermer dediğiniz zaman akla neresi gelir? Afyon, Bilecik gelir dimi? AK Parti'nin il başkanına, milletvekillerine sorun. Saray'ın mermerleri Hindistan'dan mı geldi, Afyon'dan mı? Bir şey daha sorun, Samsun'a gittiğimde sahne büyüktü. Gençler de bana bisiklet getirdiler, ben de bindim. Ama bazı namussuzlar, bazı şerefsizler benim bisikletli fotoğrafımı alıp caminin içine yerleştirmişler. Bu fotomontajı demek ki FETÖ'den öğrendiler. Bunlar böyle ahlaksız insanlar. 

"SEN BEYGİRE BİN"

Sonra da Erdoğan bana diyor ki; sen bisiklete binmeye devam et. Ben bisiklete bineyim sen beygire bin. Tabii binebiliyorsan.