Muharrem İnce: Uludere'de emri kim verdi bulacağım

Muharrem İnce: Uludere'de emri kim verdi bulacağım

24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Muharrem İnce, 2011 yılında Uludere'de bombalanarak öldürülen 35 kişi için kim talimat vermişse bulacağını söyledi.

24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Muharrem İnce, seçim çalışmalarına devam ediyor. Sık sık gazetecilerle konuşan İnce, evinin bahçesinden canlı yayında yaptığı röportajda hem vatandaşın sorularını yanıtladı hem de seçim çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu. İnce'nin Scope üzerinden yaptığı yayını binlerce kişi izledi.

Yalova’daki evinin bahçesinden canlı yayına katılan Muharrem İnce, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 24 Haziran’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iddialı adaylardan biri olan İnce, seçim vaatlerini ve bundan sonraki süreci anlattı.

İnce, Kürt seçmene nasıl ulaşacağı yönünde bir soruya bu meseleyi "samimiyetle, parlamentoda, yalan söylemeyerek ve cesur adımlarla çözeceğini söyledi:

Ben dokunulmazlıklar konusunda partimle ayrı düştüm. Ben inandığımı yaptım. Kürtlerin hoşuna gitmesi için yapmadım. Siyaset bir ilke işidir.

Bu konuda yalnız kalsak da doğru olanı yapmam lazım. Kürtlerle 40 yıldır bir çatışma ortamı var. Bunu nasıl çözeceğiz?

Bunu bir, samimiyetle çözeceğiz. İki, parlamentoda çözeceğiz. Üç, yalan söylemeyerek çözeceğiz. Dört, cesur adımlarla çözeceğiz.

Herkes beraber yaşayalım diyecektir. AKP (Adalet ve Kalkınma Partisi) Türkiye'nin en gerici partisidir. Türkiye'nin en gerici partisinden en ileri bir adımı beklemek gaflettir. Geçmişte yaptıkları oy içindi. Uludere'de emri kim verdi? Ben cumhurbaşkanı olduğumda bunu bulacağım. Hiç çaresi yok.

İnce, aday olduğunu ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun evinde 3-5 gün önce öğrendiğini belirtti.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı @vekilince canlı yayında sorularımızı yanıtlıyor https://t.co/wNl5n565mB

— BBC Türkçe (@bbcturkce) 6 Mayıs 2018

İnce’nin röportajından satır başları şöyle;

“Sayın Kılıçdaroğlu beni davet etti, yaptıkları araştırmalarda benim ismimin önde çaktığını belirtti ve hazır olmam gerektiğini söyledi. CHP’ye bu süreçte haksızlık yapıldı; kararsızlar karar veremediler diye. Taktik gereği böyle yapıldı.”

“Ben cumhurbaşkanı olduğumda, beni gördüklerinde ayağa kalkmayacak yargıçlar olacak. Türkiye bir korku toplumu oldu. Yüksek yargıçlar çay topluyor, ayağa kalkıyor, düğme ilikliyor. Türkiye’de yargıyı yoluna sokmadıkça hiçbir iş yolunda gitmez. Yargı yargı yargı… Yargıtay’da ya da diğer yüksek yargı organlarında seçimler olacağı zaman gazetelerde çarşaf çarşaf işte bu kadar sosyal demokrat aday var, işte bu kadar ülkücü var.. Nereden biliyorlar bunların ideolojik yapıları, kimlikleri? Yani ayıptır bu utanmaları lazım bu haberden? Bunu yok edeceğiz. Bunu yok etmeliyiz. Liyakat olmalı. Cumhurbaşkanı bağırıp çağıran biri olmamalı. Cumhurbaşkanı tezek dememeli. Cumhurbaşkanı küfür etmemeli, hakaret etmemeli, cumhurbaşkanı kucaklamalı. Gerektiği zaman parti başkanlarını bir masa başında toplayabilmeli. Toplumun tümüne güven verebilmeli. Cumhurbaşkanı tektir. Tek olan şeyler bir grubun olamaz, tek olan şeyler hepimizindir. AKP’lilerin cumhurbaşkanı olmaz. CHP’lilerin bayrağı olmaz MHP’lilerin vatanı olmaz. Cumhurbaşkanı da tektir tıpkı bayrak gibi tıpkı Atatürk gibi kurtarıcımız gibi. Cumhurbaşkanının damarlarında sıcak siyasetin kanı akmamalıdır. Ben partiliyim CHP’liyim bununla öğünüyorum. Cumhurbaşkanı olduğumda siyaset yapamam. Bu yüzden adaylığım açıklandığı gün rozetinimi çıkardım sayın Genel Başkan’a teslim ettim. Belirleyeceğim adayların seçilmesinde CHP’nin etkisi tabi ki olacak.”

YARDIMCILAR KİMLER OLACAK?

“CHP’nin milletvekilleri aday yaptı beni… CHP’nin vaatleri beni bağlar. Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı yardımcılarını açıklayacağım tabii.

Bir söylediği bir söylediğini tutmayan bir cumhurbaşkanı var. Böyle bir ortamda ekonomi iyi gidebilir mi? Yabancı yatırımcılar korkuyor Türkiye’den. Diyorlar ki Türkiye’de bir diktatör var. Ordu onun elinde, ekonomi onun elinde. Üniversiteler onun elinde. Gazoza bile zam yaptılar. Uçsan da uçmasan da, geçsen de geçmesen de ödeyeceğin paralar var. Diyorlar ki bunu nasıl yapacaksın, nasıl düzelteceksin? Bu bir ekip işidir.”

KANDIRMAYACAĞIM, KANDIRILMAYACAĞIM

“Türkiye’de ahlaksız bir siyaset var. Konuşmalarımı izleyin Edirne’de ne söylüyorsam Diyarbakır’da da onu söyleyeceğim. Sabah az önce ‘veterinerle ilgili bir şey söyledin’ onu düzelt dediler, kızarlarsa kızsınlar veterinerden Cumhurbaşkanı olur, ama TÜBİTAK başkanı olmaz. Doğruları söylemek lazım. Bazıları kızarsa kızsın ama doğruları söylemek lazım. Benim bu millete karşı sorumluluklarım var asla yalan söylemeyeceğim, kandırmayacağım hatta kandırılmayacağım.

Dokunulmazlıklar konusunda o gün ne düşünüyorsam bugün de aynısını düşünüyorum. Uzlaşmak en çok istediğinizden vazgeçmektir. AKP Türkiye’de en gerici partidir. Türkiye’nin en gerici partisinden bunu beklemek doğru değildi. Kürt sorunu konusunda ilkeyi öne koyacağız, evrensel sorunlar geçerli olacak. 12 yaşındaki çocukların üzerine Uluderede bomba atıldı. Emri kim verdi, bunu bulacağım.”

MUHAFAZAKAR BİR AİLENİN DEVRİMCİ ÇOCUĞUYUM

Ben muhafazakar bir ailenin devrimci bir çocuğuyum. İlkokul 4 ‘te Ayetel Kürsi’yi en çabuk ben ezberledim. Hocam dedi ki bunu hafız yapalım. Kurban bayramında milletvekili iken iki defa babama yardım etmek için ahıra girdim.

Abdullah Gül’ün adaylığı söz konusu olduğunda Genelkurmay başkanı helikoptere binip baskı kurmaya gidiyor. Türkiye’nin geldiği duruma bakın. Tek kişinin aklıyla Türkiye’yi duvara çarptırırız. Ben Cumhurbaşkanı olduğumda bütçe yapma hakkını Meclis’e iade edeceğim. Böyle bir şey var mı, 600 kişi yapsın bütçeyi. Bu ülke  batar böyle gidirse. Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı’nda ilk önceliğimiz eğitim olacak. Üniversite öğrencilerinin burslarını artıracağım.”