Nagehan Alçı tartışmalı iddiasını sürdürdü: ‘Daron Acemoğlu Türkiye’ye gelecek mi?’

Nagehan Alçı tartışmalı iddiasını sürdürdü: ‘Daron Acemoğlu Türkiye’ye gelecek mi?’

Habertürk yazarı Alçı, dünyaca ünlü iktisatçı Acemoğlu’na yeni kabinede teklif götürülebileceği yolundaki yazısının epey yankı yarattığını belirterek, Erdoğan döneminde Acemoğlu’na 2011 yılında büyükelçilik önerildiğini hatırlattı. Alçı, ‘Türkiye’nin hem ekonomi hem demokrasisinde özellikle son 5 yılda ortaya çıkan tablonun hiç olumlu olmadığını’ kaydetti.

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyaca ünlü iktisatçı Daron Acemoğlu’na yeni kabinede teklif götürebileceğine ilişkin yazısının oldukça yankı yarattığını, çeşitli politik kesimlerden çok farklı tepkilerin geldiğini kaydetti.

Alçı, ‘Daron Acemoğlu Türkiye’ye gelecek mi?’ başlıklı yazısında, yalnızca Türkiye’yi düşünen, iyi niyetli ve sağduyulu herkesin bu teklifin düşüncesinden bile heyecanlandığını belirterek, “Ancak bir başka kesim daha var ki, onları Acemoğlu’na gitmesi mevzubahis bu teklif korkutuyor. İşte yine geldik benim “Yüzde 7’lik LAST fanatizmi” başlıklı sosyolojik tezime... Eski rejimin egemen sınıfı iken şimdi kaybetme psikolojisiyle hırçınlaşan LAST fanatikleri, Erdoğan’dan o kadar nefret ediyorlar ki, Türkiye ekonomisi daha da çöksün istiyorlar” görüşünü savundu.

2011’DE GİDEN TEKLİF

Alçı, “Erdoğan döneminde, Acemoğlu’na 2011 yılında OECD’de daimi Türkiye temsilciliği yani büyükelçilik önerilmişti. 2013 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü verilmişti. Ünlü iktisatçı, Erdoğan’ın ilk dönemdeki hem ekonomik ve siyasi reformlarını hem de askeri vesayetin tasfiyesi politikalarını kuvvetli bir şekilde desteklemişti. Çünkü dediğim gibi Acemoğlu da tıpkı Erdoğan gibi kimliğinden ötürü askeri vesayet rejimi tarafından dışlanmış ve horlanmış bir insandı” ifadelerini kullandı.

‘TABLO OLUMLU DEĞİL’

Türkiye’nin hem ekonomisinde hem demokrasisinde özellikle son 5 yılda ortaya çıkan tablonun hiç olumlu olmadığını belirten Alçı, şunları kaydetti:

“Türkiye önce 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe teşebbüsüne, sonra 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsüne maruz kaldı ve zaten zayıf olan demokrasinin ve ekonominin kimyası tamamen bozuldu. Özgürlük vanaları çok kısıldı. Yargı kurumu diye bir olgu neredeyse kalmadı. Şimdi yeniden inşa edilmesi lazım. Ama bunca olumsuzluk arasında Gülenist vesayet kurumları da tamamen çöktü. Bu da askeri vesayetin bitirilmesi kadar önemli bir başarıdır ve Acemoğlu da Gülenizmin tasfiyesinin çok doğru olduğunu savunan bir isim.

ACEMOĞLU FORMÜLÜ

Yazım üzerine Acemoğlu’na gelen tepkilerden yalnızca değerli hukukçu Gönenç Gürkaynak’ınkini yadırgadım. Kendisi ile Acemoğlu’nun beraber verdiği “Özgürlük ve Ekonomik Büyüme” sunumunu dinlemiş ve oradaki görüşlerin neredeyse tamamına katılan bir yazar olarak Gürkaynak’tan gelen “Daron daha çok ‘Haklar ve özgürlükler’ derse ne olacak?” çıkışını anlamakta zorlanıyorum. Zaten tam da bu yüzden bu dönem Acemoğlu ismi konuşuluyor. Ayrıca AB kurumlarının ve Freedom House gibi kuruluşların Türkiye’yi övgüye boğduğu dönemleri de bu ülke Erdoğan yönetiminde yaşadı. Niye o başarı bir kez daha gösterilmesin?

Üstelik son araştırmalar ortaya koyuyor ki, Erdoğan’ın tabanında da en büyük beklenti hukuk ve özgürlük seviyesinin artırılması. Kalıcı ekonomik zenginleşme bunlarla beraber gelebilir. Türkiye’nin ihtiyacı daha özgürlükçü bir demokrasi, daha kapsayıcı ekonomik ve siyasi kurumlar, daha serbest bir piyasa ekonomisi ve daha çok hukuk devleti. Yani Acemoğlu formülü.

Not: Elbette Daron Acemoğlu’na Erdoğan’dan gidecek tekliften kendisinin haberi olamaz. Teklif ancak gittiğinde teklifin öznesi haberdar olur. Dolayısıyla dün ortaya atılan “Bu tekliften Acemoğlu’nun haberi yok” laflarını anlamak mümkün değil.”