Gazeteci Nevşin Mengü, Birgün'deki köşesinde "Seçimin ardından geçen 1 hafta" isimli bir yazı kaleme aldı.  Mengü, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na sorular yöneltti. 

İŞTE MENGÜ'NÜN YAZISI
 

31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 1 haftadan uzun süre geçti. İstanbul Belediye Başkanlığı hâlâ tartışmalı halde. O kadar da olmaz herhalde dediğimiz her şey oluyor.

AKP, ‘CHP’nin bu kadar organize olması normal değil bir acayiplikler var’, diyerek İstanbul’da oyların ha bire yeniden sayılmasını talep ediyor. AKP şu ana kadar oyların neden sayılması gerektiğine dair somut bir gerekçe gösteremedi.

Cumhurbaşkanı dün meseleye dâhil oldu ve ellerinde yapılan usulsüzlüklere dair videolar olduğunu iddia etti. Böyle görüntüler var mı, ben de merak ettim doğrusu. Söz konusu görüntüler var ise kamuoyu ile bir an önce paylaşılsın, Kabataş görüntüleri gibi bir başka cumaya kalmasın.

AKP’nin İstanbul sonucuna çılgınca itiraz etmesini kimileri İstanbul il örgütünün Erdoğan’ın hışmından kaçma çabasına bağlıyordu ancak; Cumhurbaşkanı bizzat topa girerek, bu itirazların arkasında kendisinin olduğunu gösterdi. Cumhurbaşkanı 13-14 bin oyla kimse kendisini başkan ilan edemez diyerek YSK üzerinde de herkesin gözü önünde baskı kurdu.

2014 yılında Melih Gökçek Mansur Yavaş’a karşı 31 bin oy farkla kazanmış, CHP’nin YSK’ye yaptığı bütün itirazlar YSK tarafından reddedilmişti.

Bu seçimde Muş’ta AKP’nin belediye başkan adayı Feyat Asya, HDP adayı Sırrı Sakık’tan 538 oy fazla alarak Muş Belediye Başkanı oldu. HDP’nin yeniden sayım talebi reddedildi. Giresun’da 280, Uşak’ta 1750 oyla AKP sandıktan çıktı.

İstanbul’da CHP zaferinin mimarlarında birisi İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu. Canan hanım adaylar belirlenmeden 6 ay önce kapsamlı bir saha çalışması yaptırttı. Hangi ilçe nasıl bir başkan istiyor, direkt halka soru ve sahada CHP örgütünden yararlandı. Yani önce isim değil profil belirlendi, çıkan profile göre isim seçildi. Ekrem İmamoğlu ismi de bu çalışma sonucu belirlendi.

Sürecin başındaki isimlerden biri olduğu için Canan Kaftancıoğlu’na, ‘bu işin arkasında bir örgüt mü var’ diye sordum. Kaftancıoğlu “Bu kez oyları AKP’ye çaldırmayan CHP örgütü var” diye yanıtladı. Canan Kaftancıoğlu, seçim sonuçlarından bu kez eminiz, çünkü seçmen takip sistemi denilen Onursal Adıgüzel’in kurduğu Intranet sisteminin kusursuz çalıştığını, tüm tutanakların ıslak imzalı olarak bu sistemde olduğunu söyledi. Aynı sistem Cumhurbaşkanlığı seçiminde de çalışmış ancak bazı illerden veri gelmediği için sorun olmuş. Kaftancıoğlu bu seçimde tüm verilerin ellerinde olduğunu söylüyor.

Kaftancıoğlu’na geçersiz oylar sayıldıktan sonra neden oy sayılarının değiştiğini sordum. Bazı oy pusulalarında AKP seçmeni evet mührünü yuvarlağa değil de, AKP logosunun üzerine basmış, mühür var mı yok mu ancak ışığa tutarak görülebiliyor, örneğin bu oylar yeniden sayımda sisteme yazdırılmış.

Sandık başında bulunan bir CHP’li, bir pusula üzerinde 41 dakika tartıştıklarını anlattı. Binali Yıldırım’a oy vermeye çalışan seçmen aslında mührü yuvarlağın dışına vurmuş, yönetmeliğe göre mührün 3’te ikisi yuvarlağın dışındaysa oy geçersiz, ama AKP’li sandık görevlisi kavga kıyamet oyu kabul ettirmiş. Günlerdir İstanbul’da böyle süreçler yaşanıyor.

CHP dün itibariyle, geçersiz oyların yeniden sayımının ardından İl Seçim kurulu’na Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının verilmesi için başvuruda bulundu.

Cumhurbaşkanı ise yeniden seçimi işaret etti. Bu sonucu beğenmedik, yeniden seçim isteriz diyor.

O zaman da akıllara, bundan böyle iktidarın kaybettiği her seçim mi yenilenecek, bu rejime de utanmadan hâlâ demokrasi mi denecek sorusu geliyor.