Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'tan flaş karar

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'tan flaş karar

OHAL Komisyonu, 324 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın işe iade talebini reddetti. Son dakika habere göre, Gülmen ve Özakça, 324 gün önce 'İşimizi geri istiyoruz' talebiyle başlattıkları açlık grevini sonlandırma kararı aldı

OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile görevlerinden ihraç edilen, açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın işlerine iadelerine ilişkin talepleri OHAL Komisyonu'nca reddedildi.

Talepleri reddedilen Gülmen ve Özakça, doktorları ve avukatlarıyla beraber basın açıklaması düzenledi. Nuriye Gülmen 324 günlük açlık grevi sürecini şöyle anlattı:

"Bugüne kadar yanımızda olan Kamu Emekçileri Cephesi'ne teşekkür ederiz. Savunmamızı üstlenen ve avukatlığın nasıl yapıldığını bir kez daha gösteren Halkın Hukuk Bürosu'na teşekkür ediyoruz.

Bizlere destek veren sanatçılara, sesimizi duyurmaya destek veren gazetecilere çok teşekkür ediyoruz. Bizi bu direniş boyunca mektupları ile yalnız bırakmayan, biz tutsakken bizi hiç mektupsuz bırakmayan sevgili özgür tutsaklara ve ülkenin dört bir yanındaki hapishanlerden mektup yazan tüm siyasi tutsaklara çok teşekkür ediyoruz.

Numune Hastanesi'nin önünde nöbet tutan, duruşma salonlarını boş bırakmayan ve tahliye edildikten sonra bizleri ziyaret eden ve ellerimizi tutan dostlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Direnişimizi her platformda dile getiren sanatçı dostlara teşekkür ediyoruz.

Acılarımızı dindirmek için çaba gösteren Ankara Tabip Odası'na bağlı hekimlerimize çok teşekkür ediyoruz. Bu halkın evlatları ve bir parçası olarak bu halka inandık ve direnişe başladık. İnancımız boşa çıkmadı. Biz anlattık, onlar dinlediler. İnancımızı boşa çıkarmadılar. Ellerimizi tuttular, kapılarını bize açtılar. Onlara çok teşekkür ediyoruz.

440 süren bir direnişi adım adım büyüttük. Biz direnişimizi çok seviyoruz. Direnişimiz bize özgürlüğümüzü verdi. Bize dayatılan teslimiyeti reddederek, bize dayatılanı kabul etmeyeceğimizi söyleyerek o alana çıktığımız ilk gün özgürleştik. Her geçen gün daha da özgürleştik. Bizim zincirlerimiz yok. Korktuk mu evet korktuk. Ama geri adım atmadık. Bize özgürlüğümüzü geri kazandırdığı için bu direnişi çok seviyoruz.

Bugün anlatmaya ve yaşanmaya değer hikayeler yaratma vaktidir. Zulüm varsa direnmek haktır" diyerek bu direnişe başlamıştım. Yüksel Direnişi bu direnişin adıdır. Tarih sahnesini boş bırakmamak için gerekirse bir mum olalım. Geleceğin öğretmenleri bugüne baktıkalrında gördükleri bir boşluk olmasın. Mücadele eden eğitimciler olsun. Bu direniş onurumuzu korumak için başladığımız bir direnişti. Böyle başladı ve bugüne kadar da böyle devam etti.

Direnişimiz başka direnişlere örnek oldu. Başka şehirlerde başka direnişler başlattı. OHAL'in karanlığını yardığı için, 'Hiç bir şey yapılamaz' dendiği, vekillerin, gazetecilerin tutuklandığı çok çetin bir süreçte başlamış bir direniş. Bugün sokağa çıkmanın fitilini ateşleyen bir direniş oldu Yüksel Direnişi.

KHK'lerin hükmünü yerle yeksan etti bu direniş. Bizim televizyonumuz, kanalımız yok nasıl anlatalım bu direnişi demedik. Bir kişiyse bir kişiye anlatalım diye sokağa çıktık. Önce bir kişiye, sonra iki kişiye anlattık. Sonra milyonlara ulaştı bu direniş.

Direnişimiz pek çok değeri bize yeniden öğretti. Sevgiyi, sadakati, aşkı, bağlılığı. Bunları biz yendien tanımladık. Nazife ile, Esra ile yeniden tanımladık. Aylarca her gün oraya iki kez çıkan ve gözaaltına alınan Yüksel direnişçileri ile yeniden öğrendik.

AKP iktidarı, iktidarın kullanabileceği tüm araçları kullandı. İçişleri Bakanlığı'nın her türlü imkanları ile saldırdılar. Terörist olduğumuza yönelik açıklamalar varana kadar. Dava devam ederken davayı etkilemeye yönelik açıklamalr yaptılar. Ama bu saldırıların hepsinden güçle çıkmayı bildik. Bu saldırılar bizi yıldırmadı. Mücadeleye başladığımızdan bugüne baktığımızda bugün çok daha güçlüyüz. Bunu direnişimiz sayesinde başardık.

Bugün bize kalan bir biz var 440. günde. Biz bu direnişte kendimizi hiç yalnız hissetmedik. Tarihten aldığımız güçten ve hissettiğimiz bizden dolayı yalnız hissetmedik."

OHAL Komisyonu işe iade talebimizi reddetti. Yargı yoluna başvuracağız. Bugün itibariyle açlık grevimizi sonlandırıyoruz. Ama direnişimiz devam ediyor. Hastane süreci bitip sağlığımıza kavuştuktan sonra mücadelemiz devam edecek. Bu mücadele biz bitti demeden bitmeyecek. Mücadele etmekten, direnmekten bizi vazgeçiremediler. Hepinize teşekkür ediyorum."

ACUN KARADAĞ: İKTİDAR NURİYE VE SEMİH’İN ELİNİ ÖPMELİ

Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde ‘işimi geri istiyorum’ eylemini sürdüren öğretmen Acun Karadağ da “Aylarca arkadaşlarımıza bir şey olursa korkusuyla direndik. Ama bugün çok mutluyum. En azından arkadaşlarımızı kaybetme korkusunun yerine umudu koyarak direnmeye devam edeceğiz. İktidarın yerinde olsam bu insanlar temsilci gönderir ve ellerini öptürtürdüm. Veli’nin sözü ile bitirelim. ‘Direniş daima’ diyelim. Nuriye ve Semih arkadaşlarımızı da sağlıklarına kavuştuklarında Yüksel’deki direnişe bekliyoruz.”

ATO Başkanı Gökhan Bulut’un verdiği bilgiye göre müdahale sürecinin özel bir protokolü var. Gülmen ve Özakça, bir hastaneye kaldırılacak. Burada normal gıdalara doğru beslenme süreci işletilecek. Bulut bu sürecin yaklaşık 6 hafta süreceğini belirtti.

“Örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılanan Semih Özakça beraat ederken Nuriye Gülmen 6 yıl 3 ay ceza verilerek tahliye edilmişti.