Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, OHAL KHK’sıyla ihraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinde 162’ci gününde.

İkili, 29 Temmuz’dan bu yana zorla Sincan Cezaevi Hastanesi’nde tek başlarına tutuluyor.

‘İkna edin’ dendi

Cumhuriyet’ten Şeyma Paşayiğit’in haberine göre, iki eğitimcinin doktorları önceki gün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) isteği doğrultusunda Sincan Cezaevi Kampus Hastanesi’ne gitti, ancak, başsavcılıktan gelen ‘muayene etmeden cezaevi hekim heyetinin muayenesine eşlik etmeleri ve açlık grevini bırakmaları için iki eğitimciyi ikna etmeleri’ yönündeki yazıyla karşılaştı.

Hekim ilkelerine bağlı kalacaklarını belirten doktorlar, başsavcılığın ‘ikna edin’ isteğini reddetti.

Muayene izni çıkmayan doktor Aysel Ülker ile Onur Karahancı, iki eğitimciyle yaptıkları görüşmedeki izlenimlerini basın toplantısında anlattı.

‘Sabah kadar uyumuyor’

Havalandırmasız odalarda kalan Gülmen ve Özakça’nın pencereyi açtıklarında yemek kokusuna maruz kaldığını belirten Ülker, “Küçücük bir oda, klima yok. Pencereyi kapattıklarında da sıcaktan duramıyorlar” dedi.

İkilinin sürekli maruz kaldıkları zorla müdahale baskısından dolayı çok gergin olduğunu belirten Ülker, “Hastane önüne iki askeri araba geliyor. Semih, ‘İkisi ayrı ayrı konulacak’ dendiğini duyuyor. Zorla müdahale edecekler diye hazırlanıp, sabaha kadar uyumuyor. Bu korkunç bir şey” diye konuştu.