'OHAL Kalksın'

'OHAL Kalksın'

İşkenceye Karşı Mücadele Günü'nde açıklama yapan İHD ve TİHV, uzun gözaltıların evrensel düzeylere çekilmesi ve OHAL’in kaldırılmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü'ne ilişkin açıklama yaptı.

Birleşmiş Milletler'in (BM) 20 yıl önce bugünü ilan ettiği belirtilen açıklamada, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası cezaevlerinde, her türlü toplumsal gösterilere müdahale sırasında ya da gündelik olaylarda, resmi ya da resmi olmayan gözaltı ortamlarında işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının arttığı kaydedildi.

218 gün sokağa çıkma yasağı

TİHV’in raporunda; sokağa çıkma yasaklarının uygulanmaya başlandığı ilk tarih olan 16 Ağustos 2015 ile 1 Haziran 2017 tarihleri arasında, 10 il ve 43 ilçede, resmi olarak tespit edilebilen 218 süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasağı ilanı edildiği belirtildi. İHD ve TİHV, 2014 nüfus sayımına göre söz konusu il ve ilçelerde yaşadığı belirtilen en az 1 milyon 809 bin kişinin bu yasaklar nedeniyle başta yaşam ve sağlık hakkı olmak üzere en temel hakları ciddi bir şekilde ihlal edildiğini vurguladı.

50 bin tutuklama

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası işkence ve diğer kötü muamele uygulamaların darbeyi bastırmak, toplumun çok farklı kesimleri üzerindeki kontrol ve baskıyı artırmak amacıyla alenileştirildiğinin ve yaygınlaştırıldığının altı çizilen açıklamada, "Adalet Bakanlığı'nın 13 Haziran 2017 tarihli açıklamasına göre darbe girişiminden bugüne kadar toplam 161 bin 751 kişi hakkında işlem yapılmış ve 50 bin 344 kişi de tutuklanmıştır" denildi.

Uzayan gözaltılar işkenceye zemin hazırlıyor

Gözaltında işkencenin polis araçlarında, evde, iş yerinde, spor salonlarında, kimi farklı mekânlarda yaşandığını ve her geçen gün artış gösterdiği ifade edilen açıklamada, "Hal böyle iken, OHAL sürecinde çıkarılan KHK'lar ile işkencenin teşviki anlamına gelen pek çok düzenleme yapılmış, işkencenin önlenmesi açısından son derece önemli olan usuli güvenceler büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Bu kapsamda önce gözaltı süresi 30 güne çıkarılmış ve bu sürenin ilk 5 gününde avukatla görüş yasağı getirilmiştir. 23 Ocak 2017 tarihinden bu yana ise gözaltı süresi 14 güne düşürülmüş, ilk 5 günde avukatla görüş yasağı ise kaldırılmıştır. Evrensel hukuk standartlarına aykırı bu denli uzun gözaltı süreleri usul güvencelerinin işlevsizleşmesiyle birlikte işkence ve diğer kötü muamele için güçlü bir zemin oluşturmaktadır" denildi. Hasta tutuklu ve mahkûmların durumuna da değinilen açıklamada, 22 Haziran 2017 tarihli son İHD verilerine göre; hapishanelerde toplam 357'si ağır olmak üzere bin 21 hastann bulunduğu belirtildi.

‘Çocuk hapishaneleri kapatılmalı

Çocukların maruz kaldığı işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarındaki artışın yanı sıra çocukların bulunduğu hapishanelerde işkencenin yoğunlaştığının altını çizen İHD ve TİHV, yapılan girişimlere rağmen etkin soruşturma yürütülmediği belirtildi. Açıklamada, "Bu bağlamda çocuk tutukluluğuna son veren yasal düzenlemelerin gerçekleştirilerek çocuk hapishanelerinin kapatılması öncelikli bir gündem olmalıdır" denildi.

OHAL kaldırılmalı

İHD ve TİHV, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: "Sonuç olarak, biz aşağıda imzası olan kurumlar BM İşkenceye Karşı Sözleşme'nin yürürlüğe girişinin 30., 26 Haziran gününün 'İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü' olarak ilan edilişinin 20. yılında kısa başlıklar halinde kamuoyu ile paylaşmaya çalıştığımız bu tablodan üzüntü ve kaygı duyuyoruz. İşkenceye ortam yaratan, her türlü denetimden uzak, keyfi kararnamelerle uygulanan OHAL derhal kaldırılmalıdır."