OHAL Komisyonu başvuruları gelir kapısı olmuş
Kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) ihraç edilen Eğitim-Sen’li 56 akademisyen OHAL Komisyonu’na başvurularını tamamladı. İstanbul valiliği önünde toplanan akademisyenler ve KESK üyeleri, olağanüstü halin kalkmasını talep ederken, akademisyenler komisyondan olumlu beklenti olmasa da yasal süreci sonuna kadar götürmeyi amaçladıklarını kaydetti.
‘DEVLET DAİRESİ İŞLEMİ GİBİ’
Eylemde Bianet’ten Beyza Kural’a konuşan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden ihraç edilen akademisyen Dr. Uraz Aydın OHAL komisyonuna başvurunun nasıl yapıldığını anlattı.
Aydın, “OHAL’in kriminal boyutu var gibi görünüyor ama klasik bir vatandaşlık işlemi haline gelmiş. Her tarafta yer gösteriliyor, numaratörden sayı alıyorsunuz. Sıradan devlet dairesindeki bir işlem gibi. Bu aslında mağduriyetin ne kadar kitlesel ve devletin dahi bunun ne kadar bilincinde olduğunun bir göstergesi” diye konuştu.
GELİR KAPISI OLMUŞ
Aydın’ın bu sözleri, valilik çevresindeki işyerlerinin vitrinlerindeki ‘OHAL Komisyonu çıktısı alır’ yazılarını da doğruladı.
Komisyonun faaliyetlerinin oyalama olabileceğini belirten Aydın, “OHAL’in kendisi hukuki olmadığı için bunun da herhangi bir hukuki yanı yok. Öte yandan rejimin kimi noktalarda geri adım atmak durumunda kalacağını da öngörebiliriz” dedi.
‘ÇOK AÇIK SÜRGÜN’
Son yayınlanan KHK ile akademisyenlerin kendi üniversitelerine ve büyükşehirlere yönlendirilmesinin yasaklandığını anımsatan Aydın şunları söyledi: “İade düzenlemesinde kazanılmış hakları iade eden anlayış yok. Kendi üniversitenin, öncelikle İstanbul, İzmir, Ankara’nın dışında, 2006 sonrası kurulan üniversitelere yönlendirme var. Bu çok açık biçimde bir çeşit sürgün. Bu bir iade tasarımı olsa bile aslında milliyetçi muhafazakar kadrolaşma ve üniversiteleri eleştirel, muhalif, sosyalist ve barış yanlısı görüşlerden emekçilerden temizlemenin bir parçası.”
