Olacak mı olmayacak mı? Erken seçim toto

Olacak mı olmayacak mı? Erken seçim toto

Başkentin gündemi erken seçim olacak mı sorusuna yanıt ararken, yazarların tahmini birbirini tutmuyor. Hürriyet yazarı Selvi ‘erken seçim yok’ derken, köşe komşusu Yetkin 2018’i gösterdi. Gazeteci Koru ise bu farklı yaklaşımları köşesine alırken, ‘Aylardan beri erken seçim bekliyorum’ dedi.

Başkent kulisleri ‘erken seçim olacak mı yoksa seçimler zamanında mı yapılacak?’ sorusuna kilitlenirken, bu kulisleri köşelerine taşıyan yazarlar ise birbirine zıt görüşler sergiliyor. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, ‘erken seçim yok’ başlığıyla yerel seçimlerin 31 Mart 2019, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin ise 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacağını yazdı. Köşe komşusu Murat Yetkin ise seçim için 15 Temmuz 2018 diyenlere artık dudak bükmediğini belirtti. Gazeteci Fehmi Koru, aynı gazeteden bu iki farklı öngörüyü köşesine aldı ve ‘aylardan beri erken seçim bekliyorum’ dedi.

Köşe yazarlarının bugünkü yazılarında erken seçim konusu önemli yer tuttu. Hürriyet yazarı Selvi, yerel seçimlerin 31 Mart 2019 tarihinde, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri ise 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacağını net bir dille aktardı. Selvi, “Siyasette 24 saat dahi uzun bir süredir denilen bir ülkede nasıl bu kadar net konuşabiliyorum? Çünkü erken seçim kararı alacak olan iktidar partisinin nabzını tutuyorum. AK Parti’de hazırlıklar normal zamanında yapılacak olan seçimlere göre yürütülüyor” diye yazdı.

Selvi, “Ekonominin daha kötüye gideceği, AK Parti’nin yerel seçimlerde düşük çıkan oy oranının Cumhurbaşkanlığı seçimlerini olumsuz etkileyeceği ihtimalleri ise tartışılıp sonuçlandırıldı. İktidar, ekonominin kötüye gideceği perspektifinden bakmıyor. Tam aksine alınan tedbirlerle en zor dönem olan 2017’nin başarılı bir şekilde atlatıldığı kanaati hâkim.  AK Parti, yerel seçimlerde daha düşük oy alıyor. Hem Bakanlar Kurulu’nda hem partinin yetkili kurullarında bu konu, “Yerel seçimlerde makas açılıyor. O nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimlerini öne alalım” teklifi gündeme geldiğinde Erdoğan, iki seçim arasında 7 ay olduğunu makul bir açıklık oluşturulduğunda onun telafi edilebileceğini belirtmişti” dedi.

NEDEN SEÇİM RÜZGARI ESİYOR?

Yine Hürriyet yazarı olan Murat Yetkin ise ‘Seçim ufuktayken muhalefetin hali’ başlıklı yazısında, “Seçimin 2019’dan 2018’e çekilmesi düne kadar zayıf bir ihtimaldi benim için, dünden itibaren o kadar zayıf bir ihtimal değil; 15 Temmuz 2018 diyenlere o kadar dudak bükmüyorum artık” ifadesini kullandı. Yetkin, neden seçim rüzgarı esmeye başladığı konusunda şunları yazdı:

“Öncelikle –tek tip kıyafet uygulaması dâhil- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayıyla dün, 24 Aralık’ta iki Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yürürlüğe giren kararlar var. 900 küsur bin taşeron işçinin sözleşmeli statüye geçmesi ve ekonomide –devlet bankaları başta olmak üzere- yeniden yapılandırma adımları önemli. Zaten sabah Hürriyet’te Nuray Babacan’ın AK Parti kaynaklı kulis haberi vardı; yıllar sonra ekonomik endişeler terör eylemlerinin önüne geçmişti. Cumhurbaşkanının ABD’ye kafa tutuşlarının getirdiği ek puanlara rağmen ortaya çıkan bu durum, üçüncü çeyrekteki yüzde 11 küsurluk büyüme rakamının sürekli olamayacağı ama çift haneli enflasyon ve işsizliğin devam edebileceği göz önüne alındığında akla bir an önce harekete geçme ihtiyacı getiriyordu. Bunun üzerine öğleden sonra Başbakan Yıldırım’dan 110 bin ek kamu personeli alımı açıklaması gelince 2018’de seçim bekleyenleri o kadar da yabana atmamak gerektiğini düşündüm.”

‘AYLARDAN BERİ ERKEN SEÇİM BEKLİYORUM’

Gazeteci Fehmi Koru ise kişisel bloğunda, ‘Aylardan beri erken seçim bekliyorum’ başlığıyla bir yazı kaleme aldı. “Hangi beklenti daha doğru; seçimler zamanında mı yapılır, yoksa erkene mi alınır? Bu soruya cevap vermeden önce, garip bir gelişme var, onu dikkatinize sunayım” diyen Koru, Hürriyet yazarları Selvi ve Yetkin’in birbirine taban tabana zıt iki görüşü kaleme aldıklarını hatırlattı.

Koru, Abdülkadir Selvi’nin, “Erdoğan’ın bir siyaset tarzı var” dedikten sonra, Cumhurbaşkanı’nın erken seçimi doğru bulmadığını, 2002’den sonra yalnızca bir kez, 2007’de, o da e-muhtıradan ve 367 dayatmasından sonra erken seçime gidildiğine ilişkin sözlerine de itiraz ederek, “İki yıl önce, 7 Haziran seçiminden sonra gidilen 1 Kasım seçimi erken seçim değil miydi?” dedi. Fehmi Koru, seçime ilişkin öngörüsünü ise şöyle yazdı:

“Erken veya baskın seçim kararı “Seçimin tarihi erkene alınacak” diye ensede boza pişirilerek alınmaz. Ben erken seçim bekliyorum, aylardan beri hem de. Konuya ilişkin ilk değinmemin tarihi 4 Temmuz 2017. 8, 9 ve 11 Ağustos tarihlerinde de içinde ‘erken seçim’ kavramı geçen üç yazı daha yazmışım. Ortam uygunsa, hazır muhalefet de konuyu gündeminde tutuyorken, “Haydi sandığa” sesi yükselirse hiç şaşırmam. Buna karşılık, 2019 için planlanan seçimlerin zamanında yapılması da beni şaşırtmaz. Kamuoyu yoklamaları belirleyici olur. Erken seçime gidilmesi ihtimali bugün dünden daha fazla.

AK Parti bir daha 7 Haziran 2015 seçim sonucu gibi bir durumla karşılaşmak istemeyecektir. Düzenli yaptırdıkları kamuoyu yoklamaları yanında örgütün nabız atışlarını da dikkate alarak karar vereceklerdir.

Daha az parti aidiyetiyle hareket edilen yerel seçimde İzmir yanında İstanbul ve Ankara’nın da kaybedilebileceği elle tutulur hale gelirse, bunun genel seçim ile cumhurbaşkanı seçimini etkileme gücü hesaba katılarak, seçimlerin zamanı konusunda yeni bir planlama yapabilir AK Parti. Sonra yapılacak iki seçimi yerel seçimin önüne çekebilir.

İki farklı yazarın aynı gazetede çıkan birbirine zıt yazılarının sebebini herhalde anlamışsınızdır: Hesap işidir seçim ve siyasi tablo şu sıralar pek berrak değil.”