Rektör Hüseyin Bağ ise kadroya 10 yıllık devlet memurluğu şartının arandığını, eşinin Arapça Öğretmenliği Bölümü'nü bitirdiğini ve bu şartları taşıdığı için atamanın yapıldığını söyledi.

Pamukkale Üniversitesi’ne 19 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından asaleten atanan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ, Bereketli İmam Hatip Ortaokulu’nda öğretmen olarak görev yapan eşi Derya Bağ’ı, yeni kurulan Pamukkale Üniversitesi İslami İlimler Enstitüsü’ne Milli Eğitim Bakanlığı’ndan naklini yaptırarak, enstitü sekreteri olarak atadı. Atama kararını savunan Rektör Bağ, bunu eşi olduğu için değil yetkin birisi olduğu için yaptığını söyledi.

“SKANDAL BİR ATAMAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Olayın kamuoyunda duyulmasının ardından atamaya yoğun tepki geldi. Sosyal medya üzerinden çok sayıda kişi atamaya tepki gösterirken, Denizli’de siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları da atamanın etik olmadığını öne sürerek tepkilerini dile getirdi. Eğitim-İş Sendikası Denizli Şubesi Başkanı Namık Kemal Aydoğan, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ın, İslami İlimler Enstitüsü’ne eşi Derya Bağ’ı sekreter olarak atamasını ‘skandal’ olarak yorumlarken, Rektör Bağ’ın atamaya ilişkin yaptığı açıklamanın inandırıcılığının olmadığını savundu. Aydoğan, “Eğitim camiamızda yaşanan binlerce sorunun yanında, Denizli’de yaşanan skandal bir atamayla karşı karşıyayız. Bu haberi üzülerek ama şaşırmadan duyduk. Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı binlerce eğitim emekçisinin yanında sadece Rektörün kendi eşinin atanmış olması çok manidardır. Biz bu atamaları daha önce de çok duyduk. Kayırmacılık kadrolaşma son hızıyla devam ediyor. Kimse bu süreçte adaletten bahsetmesin. Adalet bugün hak arayana ceza güçlüye kalkan olmuş durumdadır. Yapılan atamayı yadırgıyoruz. Doğru bulmuyoruz ve kınıyoruz” dedi.

“O MAKAMA LAYIK BAŞKA BİRİNİ BULAMADINIZ MI?”

CHP Denizli Milletvekili Melike Basmacı ise yazılı açıklama yaparak atamaya tepki gösterdi. Basmacı, “O makama layık başka birini bulamadınız da mı eşinizi sekreter yaptınız? Son dönemlerde yaptığı atılım ile Denizli’nin yüz akı olan Pamukkale Üniversitesi’ndeki kadro yetersiz mi ki; siz eşinizi o makama getiriniz? Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz mısınız? Hak ve adalet var. Kural tanımaz, etik değerleri bir kenara bırakarak yaptığınız atamanın toplum vicdanında sizi aklayacak hiçbir haklı tarafı olamaz. Bu gücü ve kural tanımazlığı aldığınız kesim bir gün gelir sizi de mağdur edebilir. Eşinizin akademik hayatını kimse tartışmıyor. Kağıt üzerinde her şey tamam olabilir. Etkili ve yetkin de olabilir. Ne olursa olsun mühim olan makama birinci derece yakınınızı atamanız. Sizi sağduyulu ve vicdan ölçüsünde bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. Denizli’nin yüz akı olan bir eğitim kurumunun başarılarla ülke gündemine geleceği bir dönemde üniversitemizin bu tip polemiklerle konuşuluyor olması rahatsız edicidir. Aklın ve bilimin ışığında hareket etmesi gereken üniversite yönetimini daha duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi.

“KADROLAŞMAYI EŞİNDEN BAŞLATTI”

CHP İl Başkanı Teoman Sancar ise yapılan atamayı etik bulmadıklarını söyledi. Sancar, atamanın kendilerini de rahatsız ettiğini belirterek, “Rahatsız olduğumuz nokta hanımefendinin görev yerinin değişmesi değil Rektör beyin daha bir buçuk ay içinde yeni atanmasıyla birlikte kadrolaşmayı kendi eşiyle başlatması. Bu kafalarda soru işareti yaratmaktadır, etik bir atama değil gibi gözükmemektedir. Rektörümüzün alelacele böyle bir atama yapmış olması kafalarda soru işareti yaratmıştır. AK Parti iktidarlarında damatların bakan, yeğenlerin genel müdür, belediyelerde başkanların en yakın akrabalarını en üst düzeyde yönetici yapıldığı bir ülke olduk. Atamalar yapılırken, yandaşlık, akrabalık anlayışında değil liyakat, uygunluk arayışında olunması gerektiği, adaletin, hukukun, dürüstlüğün temelidir” dedi.

“10 YIL DEVLET MEMURLUĞU GEREKİYOR”

Eleştirilere yanıt veren Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ, eşinin Gazi Üniversitesi Arapça Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdiğini, hiç devlet memuru olmamış birini oraya atamanın mümkün olmadığını belirterek, “Mesele o kadroya birini atamak değil, çalışması gerektiği gibi çalışan birini atamak. 10 yıl devlet memurluğu gerekiyor. Eşim öğretmenliği ve idareciliği sırasında gece gündüz öğrencileriyle ilgilenen biridir” dedi.