Resmiyette şehit ailesi, maaşta değil

Resmiyette şehit ailesi, maaşta değil

Tunceli'nin Nazımiye İlçesi'nde 1995 yılında vatani görevini yaptığı sırada şehit olan Bülent Gezer'in babası Durmuş Gezer, oğlunun resmi kayıtlarda şehit olduğu kabul edilmesine rağmen, 'şehit ailesi' haklarından yararlanamadıklarını söyledi. Sosyal Güvenlik Kurumu'nca (SGK) oğlunun şehit sayılmamasına tepki gösteren baba Gezer, "Eğer oğlum şehit değilse, o zaman bu övünç madalyasını bana neden verdiler" diye sordu.

Diyarbakır merkez Bağlar İlçesi'nde yaşayan Gezer ailesinin 7 çocuğundan Bülent Gezer, 1995 yılında gönüllü askerlik yasasından yararlanarak bir yıl erken, yani 19 yaşında askere gitti. Vatani görevini Tunceli'nin Nazımiye İlçesi'nde piyade er olarak yapan Gezer, 9 ağustos 1995 yılında şehit oldu. Gezer'in cenazesi düzenlenen resmi törenle Diyarbakır'da yaşayan ailesine teslim edildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca verilen Şahadet Belgesi'nde Gezer'in ölümüyle ilgili '9 Ağustos 1995 tarihinde iç güvenlik operasyonu icra edilirken Nazımiye/Tunceli bölgesinde şehit olmuştur' ifadeleri yer aldı.

SGK, 'İNTİHAR ETTİ' DİYOR

Resmi kayıtlarda oğlunun şehit sayıldığını, kendisine verilen övünç madaylası ve Şahadet Belgesi'nin olduğunu anlatan 67 yaşındaki baba Durmuş Gezer, yasadan doğan haklarından yararlanmak için girişimlerde bulundu. Ancak, baba Gezer'in oğlunun şehitlik maaşını alma konusunda yaptığı girişimler sonuçsuz kaldı. SGK'dan aileye gönderilen yazıda Bülent Gezer'in şehit olmadığı, otopsi raporunda 'intihar' ettiğinin yazıldığı ifade edildi. Her yıl özel günlerde askeri yetkililer tarafından aranan ve yemeklere davet edilen, övünç madalyası verilen baba Gezer, aldığı haberle adeta yıkıldı.

OĞLU, ÖVÜNÇ MADALYASINI SATIŞA ÇIKARDI

Gezer ailesi, baba Durmuş Gezer'in aldığı yaşlılık maaşıyla geçimini sağlıyor. İkamet ettikleri evin kirasını ödemekte güçlük çektiklerini belirten aile, mağduriyetlerin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundu. Şehit oğluna verilen ödünç madalyasının tepki amacıyla, başka bir oğlu tarafından internet ortamında satışa sunulan Baba Gezer tepkisini şöyle dile getirdi:

"Oğlumun şehit olduğu haberini askerler bana söyledi. Oğlum için madalyalar verdiler. Oğlumun şehit olduğuna dair elimizde belge var. Yaşadığım sorunu bir çok yere dile getirdim. Benim oğlum dağda vuruldu. Arkadaşı mı, komutanı mı, PKK mı kim vurmuş, bilmiyorum. Bana gelen kağıda göre ben şehit ailesiyim. Tüm resmi günlerinde şehit ailesiyim, maaş söz konusu oldu mu, şehit ailesi değilim.  Şehit ailesi olarak bana maaş bağlanmasını istiyorum. Şu an aldığım  yaşlılık maaşı da olmazsa gidip dileneceğim. Hiç bir gelirim yok. SGK oğlumun intihar ettiğini söylüyor. Eğer oğlum şehit değilse, o zaman bu övünç madalyasını bana neden verdiler?"

'2 OĞLUMU ASKERLİKTEN MUAF ETTİLER'

Yasal yollara başvurduğunu ancak otopsi için oğlunun mezarının yeniden açılmasını kabullenemediğini belirten Baba Gezer şunları kaydetti:

"Şehit olmasaydı bana bu madalyaları vermezlerdi. Hem de bu madalyayı törenle verdiler. Oğlumun mezarını yaptılar, 2 oğlumu askerlikten muaf ettiler. Ama maaşa geldi mi, şehit değildir. Mahkemeye de başvurdum. Oğlumun otopsisinin yapılacağını söylediler, ben de bunu kabullenemedim. Böyle bir şey yapılmasını kabul etmedim. Oğlumun mezarını açtırmam, böyle bir acıya dayanamam."  

'MADALYA BERATINDA DEMİREL'İN İMZASI VAR'

Bülent Gezeri'in şehit olmasının ardından dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in imzasıyla övünç madalyası Gezer ailesine teslim edildi. SGK tarafından otopsi raporundaki "intihar etti" cümlesi nedeniyle yasalardan doğan hakları verilmeyen Bülent Gezer'in adı hem Diyarbakır'daki şehitler anıtında, hem de şehitler için hazırlanan albümde yer alıyor. Gezer ailesi, yaşadığı sorunları başta Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) olmak üzere bir çok birime başvuru yapmalarına rağmen sorunları giderilemedi.