Rota Yemekçilik çalışanı: Çöpe atılması gereken malzemeleri askerlere veriyoruz

Rota Yemekçilik çalışanı: Çöpe atılması gereken malzemeleri askerlere veriyoruz

Manisa’da General Seyfettin Çalbatur Kışlası 1’inci Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda, yüzlerce askerin zehirlenmesi ve 1 askerin şehit olmasına neden olan Rota Yemekçilik firması ile ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. 

Milli Gazete’ye konuşan bir firma çalışanı, askerlerin zehirlenmesiyle ile ilgili bilgi verdi. “Biz de oradan yemek yemiyoruz” iddiasını dile getiren çalışan, "çöpe atılması gereken malzemelerin tekrar kullanıldığını, askerlerin bu nedenle zehirlendiğini" savundu.

ÇÖPE ATILACAK MALZEMELER KULLANILIYOR

Firma çalışanı, binlerce askerin zehirlenmesinin en büyük nedenin çöpe atılması gereken malzemelerin tekrar kullanılmasından kaynaklandığını ileri sürdü. Zehirlenmenin nedeninin tavuğun dışarıda tutulup, soğuk hava deposuna konmamasından kaynaklandığını iddia eden firma çalışanı, pirinç pilavının buzluklara yerleştirilmediğini ve kokan ürünlerin tekrar ısıtılarak askerlere verildiğini ileri sürdü.

DENETİMDE SORUN VAR

Denetimde büyük sıkıntıların olduğunu ve gıda tüzüğü noktasında Tarım İl Müdürlüğü'nün denetim yapamadığını söyleyen çalışan, firmanın askeriye içinde olması nedeniyle kontrol görevlilerinin firma içine gelerek denetim yapamadığını ileri sürdü.

MALZEMELER UZUN SÜRE DIŞARDA TUTUTLUYOR

Askerlere tarihi geçmiş ve buzdolabında tutulması gereken malzemelerin sistemsizlikten dolayı dışarıda tutulduğunu öne süren çalışan, ucuz malların tercih edilip alındığını ve toplu olarak gelen ürünlerin uzun süre dışarıda kaldığını iddia etti.

MANİSALILARDAN KAMPANYA

Ayrıca çalışan, Manisalı vatandaşların zehirlenme olaylarından rahatsızlık duyduklarını aktardı. Olaylara tepki olarak vatandaşlar, kampanya başlatıp, kumanya toplayarak askeriyede bulunan askerlere götüreceklerini söylediler.

Manisa’da yaşanan 4 zehirlenme vakasının ardından binlerce askerin zehirlenerek hastaneye kaldırılmasına neden olan Rota Yemekçilik’te çalışırken işten atılan üç işçi konuştu. 

Dava süreçleri devam ettiği için isim vermek istemeyen 2015 yılında işten atılan iki işçi ve 3 ay önce işten atılan Kadir Akın isimli işçi Rota yemekçilikte yaşadıklarını anlattı.

İşçilerden biri, daha önce HDP eski milletvekili Levent Tüzel’e şirketteki yolsuzlukları ve işçilere haksız muameleyi aktardıklarını ve  Meclise soru önergesi verildiğini belirterek “Ancak bu önergeye cevap verilmedi. O dönem bu şirketin üzerinde durulsaydı iş buralara gelmezdi. Ancak şirketin yolsuzluklarını araştırmak yerine yetkililer hep üstünü kapatmaya gitti” dedi.

“KORUNDUKLARI ORTADA”

2011 yılından 2015 yılına kadar bu şirkette çalışan ve sendikalaşma çalışması yürüttüğü için işten atıldığını söyleyen ilk işçi, “Olaydan sonra CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer’e Twitter üzerinden mesaj attım. 2015 yılında Rota yemekçilikte dönen usulsüzlüklere ilişkin dönemin HDP Milletvekili Levent Tüzel’in Meclise soru önergesi verdiğini ve en net bilginin ondan alınabileceğini söyledim. O dönem biz Levent Tüzel’e şirketteki yolsuzlukları ve işçilere haksız muameleyi aktarmıştık. O da Meclise soru önergesi vermişti. Ancak bu önergeye cevap verilmedi. O dönem bu şirketin üzerinde durulsaydı iş buralara gelmezdi. Ancak şirketin yolsuzluklarını araştırmak yerine yetkililer hep üstünü kapatmaya gitti. Günden güne büyüdüler. İktidar tarafından çok açık bir şekilde korundukları ortada” dedi. 

“ŞİRKET MEHDİ EKER SAYESİNDE BÜYÜDÜ”

Şirketin AKP’li Mehdi Eker ile yakın ilişkisi olduğunu iddia eden işçi “Bu şirket kısa sürede büyüdü. Mehdi Eker ihale öncesi şirketin hastanede verdiği resepsiyona katıldı.AKP içerisinde ilişkilerini geliştiriyorlar. Çeşitli yerlere rüşvet dağıtıyorlar. Bunların araştırılması gerekiyor” dedi. Yolsuzluk iddialarını araştırmak yerine şirkete yeni ihaleler verildiğini söyleyen işçi, “Şimdi de hastanede yolsuzluk devam ediyor ancak hastane dışında öğrenci ve personel yemekhanesi ihalesi de verildi onlara” dedi.

“YEMEKLERDEN BÖCEKLER ÇIKIYORDU”

Evrensel'den Cumhur Daş'ın haberine göre, 7 sene Dicle Üniversitesi Hastane yemekhanesinde çalıştığını söyleyen davalı diğer işçi ise, “2008’de girdiğim işten 2015 yılında atıldım. Ancak şirket işsizlik maaşı almamı engellemek için SGK’ya işten çıkartılmamı ‘silahlı, bıçaklı kavgaya karışmış’ şeklinde bildirdi. Halbuki o dönem yemeklerden böcekler çıkıyordu. Tutulan bazı tutanaklara engel olmadığım işten atıldım” dedi. 

“KALİTESİZ VE BOZUK ÜRÜNLER KULLANILIYOR”

İhale şartnamesine uyulmadığını söyleyen işçi şunları aktardı: “Her yemek kaleminden çalıyorlardı. Kahvaltılar eksik veriliyordu. Kalitesiz ve bozuk ürünler kullanılıyor. Gıda kalemlerinde büyük yolsuzluklar yapılıyor. Örneğin hastane yemekhanesine getirilen etlerin büyük bir bölümü yemeklerde kullanılmayıp tekrardan patronların sahibi olduğu Çamlıca kasabına götürülüyordu. Hastane yönetimi haftalık et miktarını belirliyordu. Ortalama 1 ton 200 kilo et geliyordu. Ama yemeklerde sadece 400 kilo et kullanılıyordu. Bunları dönemin başhekim Sait Alana ilettik. Ancak hiç bir şey yapmadı.

“KOKMUŞ ET KULLANDIKLARINI GÖRDÜK”

O dönemin döner sermaye müdürü Önal bey (soy adını hatırlamıyorum) kayın pederinin kurtlanmış pirinçlerini getirdi. Şirket bunları aylarca kullandı. O zaman ki rektör Ayşegül Jale Saraç, Başhekim, döner sermaye müdürü bunlar ihale komisyonunda oldukları için yapılanlara göz yumuyorlardı. 

Biz çalışırken kokmuş et kullandıklarını gördük. Kıyma yapıp içine baharat doldurdular, köfte şeklinde dağıttılar. AKP ile her zaman yakın ilişkileri oldu. 7 Haziran’da AKP’den aday olan Cuma İçten’in seçim bürosuna bizi arabalarla götürdüler. Şimdi Manisa’da olay patlak verdi. Biz bunları anlatmaya çalıştık. Bizi dinleyen olmadı. Türkiye’de adalet varsa bunlara dur desinler.”

“BİRAZ KURCALASALAR HER ŞEY AÇIĞA ÇIKAR”

Dicle Üniversitesi hastane yemekhanesinde 11 sene çalışan ve 3 ay önce işten atılan Kadir Akın ise şunları kaydetti: “Ben buraya 2006 yılında girdim. Görmediğimiz eziyet kalmadı. En son 3 ay önce işten atılan bir arkadaşımızı şirket müdürleri darp etti. Ben de iki arkadaşımla ‘niye böyle yapıyorsunuz’ diyince bizimle de tartıştılar. SGK’ya yüz kızartıcı suçtan atıldığımızı bildirdiler. Başhekim yardımcısına durumu ilettik. ‘Şirket ne derse o doğrudur’ dedi. 2006’dan beri burada yolsuzluk, rüşvet, işçiye zulüm var. Görevini adam akıllı yapan biri gitse oraya neyin ne olduğunu çözer. Yemeklerde çalma işi devam ediyor. Bunu hastane yetkilileri de biliyor ama müdahale etmiyor. Dürüst olanlarda ses çıkartamıyor. Ankara’da adamları var. Bunlara her yerde yol açan AKP oldu. Mehdi Eker’in bunlara yardımcı olduğunu düşünüyorum. İlk burada üniversiteye girdiler sonra büyüdüler. Seçim zamanları bize AKP’ye oy verin dediler. Biraz kurcalasalar her şey açığa çıkar.”