Saadet lideri Karamollaoğlu: Kendi adayımızı çıkaracağız

Saadet lideri Karamollaoğlu: Kendi adayımızı çıkaracağız

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu TV5'te yayımlanan Aykırı Gündem programında Mustafa Yaman'ın konuğu oldu. Deniz Zeyrek ve Sedat Bozkurt'un sorularını yanıtladı. Erdoğan görüşmesine ilişkin açıklamada bulunan Saadet Partisi lideri, ''Türkiye'de bir kutuplaşma hakim. Yerli ve milli ittifak konusunda dışarıda kalanlar sanki gayri milliymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ekonomide duvara tosladık. OHAL'in uzatılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar hakimk

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesine ilişkin Mustafa Yaman'ın konuğu oldu ve yapılan görüşmeya dair, ''ittifakın söz konusu olmadığını, kendi adaylarını çıkaracaklarını'' ifade etti. 

İşte Karamollaoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

Biz uyum yasaları noktasında tekliflerimizi götürdük ve endişelerimizi ilettik.  

 En başından beri Türkiye olarak Ortadoğu'da bir karmaşa içerisindeyiz. Farklı fikirlerin rahatlıkla söylenmesinden yanayız. Bu gerçekleşmezse gerilim artar. İnsanlar basit fikirleri bile söylemedikleri zaman içlerinde birikir ve patlar. İlk başlangıçta bunun üzerinde durdum.

Türkiye'de mevcut kutuplaşma var. Bu kutuplaşmayı sürekli olarak vurgulamaya çalışıyorum. 

Yerli ve milli ittifak konusunda bunun dışında kalan herkes gayri milli gibi gösterilmeye çalışılıyor. Böyle bir istikamette atılacak adımlar huzursuzluğu arttırır.   

Bizim memleketimizde iktidar partisinin dışında fikirler rahatça söylenemezse o zaman kutuplaşma meydana gelir. Bu da farklı fikirlerin kutuplaşmasına yol açar. 

Sizin canınızı yakacak üzecek kadar farklı fikirler söylenemezse fikir hürriyeti demokrasi yok demektir. Benimde en baştan beri söylediğim fikir özgürlüklerinin dile getirilmesidir.

YÜZDE 10 BARAJI MESELESİ

Yüzde 10 barajı 10 olarak devam edecek gibi gözüküyor. Ama biz bunu doğru görmüyoruz. 

''ŞUANKİ İTTİFAK İLE RAHAT OLMADIKLARINI DÜŞÜNÜYORUM''

Anketler ittifakın yüzde 56 bandını geçeceğinden bahsediyor. Ama ben iktidarın bu noktadaki hassasiyetinin o kadar rahat olmadığını düşünüyorum. Bir araya geldiklerinde çok daha fazla milletvekilleri çıkaracaklar. Dışarıya da güçlüyüz mesajı verme derdinde olabilirler. Ama şuanda bu ittifak ile henüz seçimi garantilemiş olduğu anlamına gelmiyor. Benim kanaatim bu yönde. 
Bizim potansiyelimizin çok daha yüksek olduğu kanaatindeyim.  

 Aklımızdan üç veya beş aday geçebilir ama bizi temsil eden bir aday olması gerekir. 

HAZİNE YARDIMI

Seçime gidilirken partilere belli bir taban rakamıyla destek verilmesi gerekir.  

''ERDOĞAN MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEK ÇİZGİSİNDEN ÇIKTI''

Cumhurbaşkanı Erdoğan milli görüş gömlek  çizgisinden çıkıp bu ilkeyle ülke yönetilemez dedi. Türkiye bugüne kadar uygulanan politikalarla görüntüye bakarak çağ almamış gibi gösterilmeye çalışılsa bile böyle bir durumda olmadığımız gözler önünde. Biz başka ülkelere bağımlı bir ülkeyiz.
Köprüler yüksek binalar bize güç katmıyor. Aksine tersine bir etkisi var bunun. Hükümetin garip gurabaya çok muhtaç durumda olanlara bir yardım oluyor. Ama bu insanları tembelleştiriyor.

Biz geçen sene 77 milyar dolar ticari açık verdik. 15 yıldır açık vermediğimiz tek bir yıl yok. 2002'yle kıyaslayınca 77 misli. 

Biz artık borç alamaz bir ülke haline geldik. Varlık fonu bir ipotek listesi.   

Ekonomi iyi yönetilmiş olsaydı Türkiye daha iyi bir noktada olurdu. Borçtan dolayı 77.1 milyar tl faiz ödeyeceğiz. Bunlar çok büyük rakamlar. Bunları nasıl kapatacağız? Devlet her sene tahlil çıkartıyor. Çoğu zaman faiz çok büyük oluyor. Demek ki ekonomi yönetilemez noktaya geldi. Biz buna itiraz ediyoruz. 

Tarımda bir ihracat seferberliği yapacağız dedi tarım bakanı. Bütçede tarıma ayrılan para 14 milyar dolar. o 14 milyar dolar bile verilemiyor. Biz bu sene ya sıkıntı çekeceğiz ya da tarımda ithalata başvuracağız. Burada bir tutursızlık var. 

Türkiye'de bunlar hakimken biz nasıl bunlarla ortak olacağız?

Saadet Partisi'nin ittifak noktasındaki kırmızı çizgisi, kutuplaşmaya sebebiyet vermeyecek, bir oluşum olması.

Biz milli görüş prensiplerini bırakmadığımız için şuan buradayız. Pragmatik davranmış olsak hükümetin yanında olurduk. 
Biz başkanlık sistemine karşı değiliz fakat kuvvetler ayrılığı ilkesi olduğu noktasında başkanlığı kabulleniyoruz. 

Kuvvetler ayrılığı ilkesi olmazsa olmazımızdır. Biz bu prensibi benimsemiş bir partiyiz. Bugün adalet mekanizmasına güven çok aşağı seviyelerde. Adaleti sağlamak bizim en önemli görevimiz. Buna itiraz edecek kimseyi görmüyoruz.  

OHAL ilanı ilkte doğrudan  ve hızlı kararlar almak içindi. Ama OHAL olağan hale getirildi. 

Biz OHAL'in uzamaması gerektiğini söylerken hükümet böyle düşünmüyor. 

ABD hangi ülkede olursa olsun istediği grupla işbirliği yapıyor ve işi bitince ilişkisini kesiyor. Tamamen pragmatik bir anlayış çerçevesi. Amerika sadece kendisinin ve İsrail'in çıkarını gözetir.

Başlangıçtan beri kendi adayımızı çıkaracağımızı söyledik. 

Hava Harp Okulu öğrencileri mağdurlar. Bunlar daha çocuk. Bir harekata öncülük edecek vasfa sahip değiller. 

Ekonomide dibe vurduk, duvara tosladık. Bu Türkiye'nin Avrupa'ya çok daha fazla tavizler vermeye zorlayabilir.  

Cumhurbaşkanının garanti almadan erken seçime gideceğini düşünmüyorum

Esad rejiminin son yaşanan katliamlarda parmağı var mı yok mu bilmiyorum. Ama o katliamı Esad yaptıysa affedilir bir suç değildir. Suriye'yle bir temaso olduğu belli. Esad'ın hükümetiyle mi başkalarıyla mı yapılıyor bu temas bir fikrim yok. Ama genel kanaat Rusya ve İran kararlı bir tutum sergilerse Türkiye ona uyma durumunda kalabilir. 

Rusya Sovyetlerin dağılmasından itibaren Kırım'ın işgali dahil ABD'yle çatışmak istemiyor. Dirsek teması halinde.  

Şuan kesinlikle yok deniyor ama gelecekte Esad'lada görüşebiliriz diyebilirler.  Oturulup konuşulabilir.