Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Gümüşdağ'dan Arda Turan açıklaması!

Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Gümüşdağ'dan Arda Turan açıklaması!

Galatasaray başkanlığı ve Arda Turan transferi hakkında önemli açıklamalarda bulunan İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü varken hiçbir kulübün başkanlığını yapmayacağını da vurguladı.

3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda Anadolu Ajansı Spor Masası'na katılan Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ ile kulübün idari direktörü Mustafa Eröğüt soruları yanıtladı.

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü varken hiçbir kulübün başkanlığını yapmayacağını vurgulayan Gümüşdağ, "Lider takımın başkanıyım, burada hedeflerimiz ve vizyonumuz var. Galatasaray Kulübü Başkanı, çok sevdiğim, çok kıymetli bulduğum ve değerli bir dostumdur. Dursun Özbek'in mali disiplin noktasında yaptığı başarılı çalışmaları takdirle izliyorum. Galatasaray başkanlığıyla ilgili bir düşüncem yok." ifadelerini kullandı.

Devre arası transfer döneminde teknik direktör Abdullah Avcı'nın raporu doğrultusunda hareket edeceklerini belirten Gümüşdağ, şöyle devam etti:

"Teknik konuda hocamızla toplantı gerçekleştirip rapor alacağız. İhtiyaç varsa gerekli transferi yaparız ama hocamızla bundan önce yaptığımız toplantıya göre transfer olasılığımızın çok fazla olduğunu düşünmüyorum. Belli bir iki yere olabilir düşüncesi var ama netleşmiş bir şey yok. Rapordan sonra değerlendirme yapacağız. İnşallah ihtiyaç olursa yapacağımız transferin doğru noktada iyi bir transfer olacağını söyleyebilirim."

"ARDA'NIN HUZURA İHTİYACI VAR"

Göksel Gümüşdağ, Barcelona'da forma giyen milli futbolcu Arda Turan'ın huzura ihtiyacı olduğunu savundu.

Kamuoyunda adı sık sık transferde Türk takımlarıyla anılan Arda Turan'ı çok samimi bulduğunu dile getiren Gümüşdağ, "Arda Turan, Türk Milli Takımı'nın kaptanlığını yapan bir oyuncu. Özellikle Rüştü Reçber, Arda Turan gibi oyuncuların Barcelona'da forma giymesi Türkiye için onur verici. Avrupa'da önemli elçilik yaptıklarını düşünüyorum." diye konuştu.

Futbolcuların zaman zaman mental ve fiziksel düşüşler yaşamalarının normal olduğunu ifade eden Gümüşdağ, şunları aktardı:

"Arda Turan isminin lider takım Medipol Başakşehir ile anılıyor olması normal ve doğal. Böyle bir gelişme olursa kamuoyuyla paylaşırız ama şu an için bir şey yok. Arda gibi kaliteli bir oyuncuyu, her takımda her kulüp başkanı ve teknik direktörü kadrosunda görmek ister. Arda, pırıl pırıl bir çocuk ama mental olarak çok yorulduğunu görüyorum. Arda'nın huzura ihtiyacı var. Arda'nın üzerine gereğinden fazla gidildi. Mental olarak onun huzuru bulacağı bir yerde olması gerektiğini düşünüyorum. Barcelona'dan sonra keşke yurt dışında biraz daha kalabilse ama orası olmayacaksa Türkiye'de huzur bulacağı bir yerde olması lazım. Nerede huzuru bulacağına karar vermesi gerektiğini düşünüyorum."

BAŞAKŞEHİR'İ SATACAKLAR MI?

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, kulübün yurt dışındaki yatırımcılara tamamen satılmasının söz konusu olmadığını söyledi.

3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'na katılan Gümüşdağ ile kulübün idari direktörü Mustafa Eröğüt, AA Spor Haberleri Yayın Yönetmenliği yönetici ve editörlerinin sorularını yanıtladı.

Uluslararası şirketlerin ortaklıklarını örnek gösteren Gümüşdağ, şöyle konuştu:

"Başakşehir Futbol Kulübünü satmak gibi bir düşüncemiz yok. Uluslararası şirketler nasıl ortaklık, evlilik yapıyorsa biz de böyle bir yapı bulursak bu ortaklığa açık olduğumuzu söylüyoruz. Kulübümüzün ekonomisini daha da büyütmek için böyle bir şey olabilir. Inter, Milan, Aston Villa gibi örnekler var. Çok kulüp var böyle. Türkiye'de bir model oluruz, bunun öncülüğünü yaparız düşüncemiz var. Mart ayında Çin'de Şanghay'da bir sunumumuz olacak. Başakşehir'in daha da büyümesi için neden olmasın? Tamamının satılması söz konusu değil."

Başakşehir'in 500 bin nüfusa ulaşan bir ilçe olduğunu anlatan Gümüşdağ, "Burası kent nüfusuna sahip. En kötü maçımızı 3-4 bin kişiye oynuyoruz. Büyük maçlarda stadımız doldu. Başakşehir'in kendi taraftar grubu oluştu. Başakşehir'i daha önemli vizyonlara yürütmek için projeler geliştiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"ARTIK TAMAMEN ŞİRKETLEŞMELİYİZ"

Göksel Gümüşdağ, kulüplerin derneklikten çıkarak şirketleşmesi gerektiğini savundu.

Şirketleşmenin önemine vurgu yapan Gümüşdağ, şunları kaydetti:

"Kulüplerdeki yapılar dernekler üzerine. Çok farklı sıkıntılar oluşuyor burada. Stadı kiraladık, 'AŞ olamaz, stadı kiralamak için dernek olmalısın.' diyorlar. Tamamen artık şirketleşmeye gitmeliyiz. Şirketleşmede, borçlandırmadan sorumlu oluyorsunuz. Dernekte böyle bir şey yok. Kulüpler Yasası çıkmalı. Geçmişte de Bakanımıza söyledik ama yetişmedi. Yeni bir revizyona ihtiyaç var. Şirketleşmenin önünü açmamız lazım. Dernekler statüsünde yönetildiğinde, 100 milyonlarca lira borca tabi olup kaybolan kulüpler var, Sakaryaspor, Kocaelispor gibi. Kötü bir sistem var."

ERÖĞÜT: "ÖZEL DAVET ALDIK"

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü İdari Direktörü Mustafa Eröğüt, Çin'den özel davet aldıklarını dile getirdi.

Futbolda yabancı yatırımın sürekli arttığını anlatan Eröğüt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çin'de 2016'dan sonra bir yatırım var. Önce kendi ülkelerinde yatırım yapıyorlardı. Çin hükümetinin vergilendirmesinden sonra futbolu seven yatırımcılar, yurt dışına yöneldi. Bizimle de iletişime geçtiler. Mart ayında Şanghay'da yatırımcılarla bir araya gelmek için bize özel bir davette bulundular."

Stadın yanında 12 saha daha yapabilecek imkana sahip olduklarını ve yakında bir lisenin bulunduğunu vurgulayan Eröğüt, "Gerçekten bizim önem verdiğimiz bir proje. Türkiye, altyapı yatırımlarında Avrupa'da son sıralarda. Sürdürebilir başarılar, altyapıdaki yatırımlara çıkıyor. Başkanımızın, 'Eğitimcilerin eğitimi.' projesi var. Tesis önemli ama eğitim olmazsa doğru oyuncular yetiştiremezsiniz. Başka kulüplere de model olursak bu bizi sevindirir." şeklinde konuştu.

Eröğüt, kulüp olarak bir model oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Buraya gelen herkes çok memnun kalıyor. Adebayor bizim için riskli bir transferdi. Altı aydır oynamıyordu. Eski Adebayor değil, artık olgunlaştı ve futbola kendini daha fazla verebiliyor. Buradaki aile yapısı, verilen destek... Yabancı oyuncuların buraya uyum sağlaması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Yurt dışında her kulübü takip ediyoruz ama biz kendi modelimizi oluşturmaya çalışıyoruz."

ŞAMPİYONLUĞUN EN BÜYÜK ADAYI BİZİZ

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, Süper Lig'de bu sezon şampiyonluğun en büyük adayı olduklarını söyledi.

3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'na katılan Gümüşdağ ile kulübün idari direktörü Mustafa Eröğüt, AA Spor Haberleri Yayın Yönetmenliği yönetici ve editörlerinin sorularını yanıtladı.

Medipol Başakşehir'in 3 yıldır üzerine koyarak yol aldığını anlatan Gümüşdağ, "Belki ligi ikinci, üçüncü bitirsek futbol camiası tarafından başarılı bulunabiliriz ama ben şampiyon olamazsak 'Başarılıyız.' diyemem. Şampiyonluğun en büyük adayı biziz diyebilirim." ifadesini kullandı.

Şampiyonluk yarışında bu sezon fazla takımın olmasının kendisini sevindirdiğini belirten Gümüşdağ, "Biz istikrarlı şekilde büyüyen bir takımız. Bu sezon hedefimiz şampiyonluk. Bizi zorlayacak takımlar belli, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş her zaman şampiyonluğa oynar. Bence 3-4 takım arasında son ana kadar bir yarış olacak."

"GALATASARAY'IN TERİM TERCİHİ DOĞRU"

Göksel Gümüşdağ, şampiyonluk yolundaki rakiplerinden Galatasaray'ın teknik direktörlüğe Fatih Terim'i getirmesinin doğru bir tercih olduğunu dile getirdi.

Terim'in çok başarılı bir teknik adam olduğunu vurgulayan Gümüşdağ, "Fatih hoca yakın dostumdur. Galatasaray'da da önemli ilklere, başarılara imza attı. Galatasaray'ın Fatih Terim tercihinin doğru olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Bir futbol adamı olarak yerli teknik direktörden yana olduğunu belirten Gümüşdağ, "Türkiye Futbol Federasyonunda ikinci başkanlık görevi yaptığımda da o dönem milli takımda Hiddink vardı. Abdullah Avcı'nın gelmesi konusunda oy kullanmıştım. Yerli teknik adamı destekleyen ve çalışmayı tercih eden biriyim. Başarılı olan yabancı hocalar da var. Takımlarımız yabancı hocaları da denedi ama sonra yeniden yerliye döndüler." şeklinde görüşlerini aktardı.

KULÜPLER BİRLİĞİ

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı yaptığı dönemde, tüm kulüplerin temsil edildiği vakıf yapısını oluşturduklarını söyledi.

"Göreve geldiğimiz andan itibaren en büyük işimiz 18 kulübün temsil edildiği bir vakıf yapısıydı, bunu gerçekleştirdik." diyen Gümüşdağ, başkan olduğunda kendisine, 'Türk futbolunun en önemli sorunu nedir, ne ile başlayacaksınız?' sorusunun yöneltildiğini belirterek şöyle konuştu:

"Birincisi futbolun marka değeri, ikincisi finansal yapılarımız, üçüncüsü bir milli mutabakattı. 18 kulübü bir araya getirebilecek bir yapıyı oluşturup arkasından da en büyük hayalimiz yayın ihalesini neticeye götürmekti. Daha sonra deplasman yasağının kaldırıldığı bir dönem. Yıllarca bir yandan 'taraftar neden az geliyor' diye eleştirirken diğer yandan taraftara yasak koyan bir sistem. Deplasman yasağının her zaman karşısındayım. Deplasman yasağı Türk futbolu için bir ayıptır."

Bütün kulüplerle ve özellikle Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor ile deplasman yasağının kalkması için görüşüp karar verdiklerini vurgulayan Gümüşdağ, "Nice maçlar da geçtik, çok da sorun olmadı. Baktığınız zaman bir avuç holigan sürekli provoke ediyor. Onları karşımıza alıp bu işin tutkuyla arkasında durmamız lazım." ifadelerini kullandı.

"YAYIN İHALESİNDE DE ÜLKEDE YAŞANMAYACAK NE VARSA YAŞANDI"

Yayın ihalesi sürecinde iyi bir çalışma yaptıklarını anlatan Gümüşdağ, şöyle devam etti:

"Üç yıl, gece ve gündüz, inanılmaz bir çalışma içindeydik. Ekiple birlikte sadece Londra'ya 20-25 kere uçmuşuzdur. Dünyanın en büyük ligi, Premier Lig. Ekonomi olarak da medya, pazarlama olarak da. 'Bu yönde kalmalıyız' dedik ve gittik Premier Lig'in yayın ihalesini oluşturan en önemli isimleri ikna ettik, 6 aylık danışmanlık anlaşması imzaladık. 6 ay daha anlaşmayı devam ettirdik. Birinci zirveyi yaptık, ikinci zirveyi yaptık. Türk futbol tarihinde, futbol ailesinin tüm paydaşlarının olduğu, 3. Lig'den Süper Lig'e kadar tüm başkanların, kulüplerin temsil edildiği, hakemlerin, amatör hakemler dahil temsil edildiği bir zirve yaptık. Öyle bir kamuoyu oluşturduk ki, Avrupa'da, İtalya'da yayın ihalesine talip olan kuruluşlar vardı."

Yayın ihalesini 600 milyon dolara bitireceklerini söylediğinde serzenişte bulunanların olduğunu kaydeden Gümüşdağ, "Türkiye'nin durumu ortada. Yayın ihalesinde de ülkede yaşanmayacak ne varsa yaşandı. Buna rağmen o çalışma, özellikle danışmanların bize kattığı vizyon, arkadaşlarımın gece gündüz çalışması...Bizim Başakşehir'deyken yansımamız, Kulüpler Birliğinin yansımasıydı. Başakşehir'in yönetim şekliyle Kulüpler Birliğinin yönetim şekli o dönem çok birbirine benzerdir. Çünkü biz o dönem orayı temsil ediyorduk, bu dönem de burayı temsil ediyoruz. 3 sene çok yoğun bir tempo oldu. Artık Başakşehir'e de bir hikaye yazmamız gerektiği için 3 yılda tamamlayalım dedik." şeklinde konuştu.

Göksel Gümüşdağ, "Türk futbolunda yayın ihalesi demek, bütün kulüplerin, özellikle Süper Lig kulüplerinin bütçesinin yüzde 47,2 büyümesi demektir. Biz bunu başardık. Yayın ihalesini bitirdikten sonra kadroların 21'e çıkarılması, o da bir devrimdir. En son 1986'da 18'de kalmış. 18 kulübün onayını aldık. O dönem Abdullah Avcı, Şenol Güneş hocamız, Fatih Terim, hepsiyle bizzat telefonda da görüştüm. Onların da görüşünün olumlu olduğunu gördük. Avrupa'da da örnekleri var. Bir kararla 21 kişiye çıkardık. Futbolcular yanında 3 kişiyle ısınıyor, 5 kişiyle ısınmasına geldik. Aynı zamanda kondisyonerle ısınmasının, Avrupa'daki örneklerinin doğru olduğunu söyledik. Bunu da kabul ettirdik." ifadelerini kullandı.

"HAKEMLER O KADAR YALNIZLAR Kİ..."

Yaptıkları çalışmalarda son olarak Video Yardımcı Hakem (VAR) sistemi konusuna geldiklerini anlatan Gümüşdağ, "Video hakemliğine sadece Hollanda'da altyapı liglerde müsaade edilmişti. O zaman biz yapıyı incelemiştik. Oyuncuların nabızlarını ölçen elektronik sistemler var. Hoca her türlü teknolojiden faydalanıyor. Bizler teknolojisiz yaşayabiliyor muyuz, yaşayamıyoruz. Dolayısıyla neden hakem arkadaşlarımızı bundan mahrum bırakalım. Bu, hakemlerin saygınlığını artıracak." değerlendirmesinde bulundu.

Televizyondaki net görüntülerle bile zaman zaman karar verilemediğini vurgulayan Gümüşdağ, şöyle devam etti:

"Maçı izliyorum, penaltı gibi geliyor ama televizyona baktığımda 'penaltı değilmiş' diyorum. Zaman zaman hakem de bunu yaşıyor. Hakemlik herkesin kolay kolay kabul edebileceği bir meslek değil. Hakemler o kadar yalnızlar ki ve o kadar büyük bir problem ki; milyonlarca insanın bir anda sosyal medyada katlettiği bir hale geliyorlar. Dolayısıyla video hakemliğin başından beri savunucusu oldum. O gün, 'Bunun önceliğini yapalım, çünkü dünya buna dönecek' dedim. Bundesliga, Serie A, şimdi Fransa da 'önümüzdeki yıl başlıyoruz' diye açıkladı. Biz de önümüzdeki sezon video hakemliğine başlıyoruz."

"VİDEO HAKEMLİĞİ, HATALARIN YÜZDE 70'İNİ YOK EDER"

VAR testlerinin devam ettiğini aktaran Gümüşdağ, "Bir sistem yeni uygulanırken mutlaka aksaklıklar olabilir. Aynı anda 3-4 maçta, 'bariz elle penaltı kararı verilmedi' tartışmalarını izlemiyor muyuz? Video hakemliği, hataların yüzde 70'ini yok eder. Zaten video hakemlikte penaltı, kırmızı kart ve gole, ofsayta bağlı gol varsa ona da bakılacak. Dolayısıyla zaten çıngar buradan çıkıyor. Siyahla beyazı yok edeceğim ama gri pozisyonlar olabilir. Bunu zaten sıfıra indirmemiz mümkün değil." şeklinde görüş belirtti.

VAR sisteminin hakeme büyük destek olacağını ifade eden Gümüşdağ, "Tüm FIFA hakemlerine baktığınızda, Cüneyt Çakır'dan Fırat Aydınus'a, Halis Özkahya'dan Ali Payabıyık'a, bunu destekliyor. Çünkü herkes bu işten yorulmuş durumda. Bu işin içinde bir ekonomi var artık, eskisi gibi değil. Önemli paralar geçiyor. Bir puanla düşen takım, bir puanla şampiyonluğu kazanan takım oluyor. Keşke devre arası yetişebilseydi. Bunun, sahadaki adil yönetim şeklini oluşturacağına inanıyorum." diye konuştu.

"BU BİRLİK, BERABERLİĞİ DEVAM ETTİRMEMİZ LAZIM"

Göksel Gümüşdağ, Türk futbolunda meselenin sadece başkanlık olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Türk futbolunda proje geliştirip hayata geçirebilmek, bu sistemlerin arkasında tutkuyla durabilmek hepsinden daha kıymetli. Futbolun bence en önemli ihtiyacı ortak bir mutabakat. Benim dönemimde Kulüpler Birliği Vakfı, TFF, Gençlik ve Spor Bakanlığı, o kadar mutabakat vardı ki çoğu konuyu böyle aştık. Bu birlik, beraberliği devam ettirmemiz lazım. Yeni dönemde de Kulüpler Birliği Vakfı, TFF, Bakanlık bunu aynı şekilde devam ettirmeli. Aslında herkes sorunları biliyor. Bunların hayata geçememesinin tek sebebi, mutabakat sorunu. Kulüpler istiyor federasyon istemiyor, federasyon istiyor kulüpler istemiyor. Uzlaştırıcı, birleştirici, çözüm odaklı olmamız, aldığımız kararların arkasında tutkuyla durmamız, bunlar çok önemli. Bunları yapamadığınız zaman, o başkan olmuş, bu başkan olmuş, başarının gelmesi mümkün değil."

"FUTBOLDA EKONOMİ, TESİSLEŞME VE SPORTİF BAŞARI EŞ DEĞER GİTMİYOR"

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, futbolda ekonomi, tesisleşme ve sportif başarının eş değer gitmediğini söyledi.

Gümüşdağ, A Milli Futbol Takımı'nın durumuna ilişkin yabancı sınırı konulmazsa başarı gelmez gibi çok farklı görüşün olduğunu belirterek, "Birleştirici, uzlaştırıcı projeleri hayata geçirebilecek bir mutabakat sağlanmalı. Bu ülkede 25 tane yeni stat yapılmış. UEFA'nın son raporunda dünyada 25 futbol stadı yapan tek ülke diyebilirim. Sıralamada ABD birinci ama orada beyzbol gibi diğer dallar var, bizimki sadece futbol kompleksi, bu büyük şans. Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde devletimiz üzerine düşeni tamamıyla fazlasıyla yaptı ama aynı oranda biz yapamadık. Bizler, kulüpler, futbol federasyonu bu anlamda başarılı diyemem." şeklinde konuştu.

Milli takımın bulunduğu durumun üzücü olduğunu dile getiren Gümüşdağ, "Yayın ihlalesi Avrupa'nın en büyük beşinci ekonomisi ama Avrupa'da sıralamasına baktığımızda 50 . sıralardayız. Futbolda ekonomi, tesisleşme ve sportif başarı eş değer gitmiyor. Tesisleşme, yatırımda dünya lideriyiz ama futbolda başarımız çok geride ben bunu önemsiyorum, sorunu da yabancı sınırına sıkıştırmayı doğru bulmuyorum." diye konuştu.

Gümüşdağ, adil rekabetin oluşturulmasının önemine dikkati çekerek, "Futbol eğitimi için yapılan yatırımları geliştirmemiz lazım. Yabancı sınırı önceden vardı ama kaç tane Arda, kaç tane Mehmet Topal çıkarabildik? Demek ki sistem burada tıkanmıyor. Bugün TFF'nin de kulüplerin de herkesin, şapkayı öne düşürmesinin ve düşünmesinin zamanı. UEFA'nın raporunda dünyada ABD birinci, biz ikinciyiz. Demek ki devlet üzerine düşeni yapmış. Biz niye yapamıyoruz? Burada bir problem var. Herkes doğruyu biliyor yapılacak işi biliyor ama hayata geçiremiyor." ifadelerini kullandı.

"ÇÖZÜM ALTYAPININ DEĞİŞİMİ"

Gümüşdağ, futbolda başarının gelebilmesi için altyapının değişiminin gerekli olduğunu vurguladı.

TFF ve kulüplerin altyapı meselesini masaya yatırması ve bir mutabakat sağlayarak bunun arkasında durması gerektiğini belirten Gümüşdağ, "Altyapı var da ne kadar var? Gelişimi var mı, mental durumları nasıl, ölçümleri, fiziksel gelişimleri, yemek eğitim programları... Bunların hepsinin yürüdüğü bir yapı var mı? Tam anlamıyla yok. Empati yapmalıyız. Kulüpler ve TFF bir modeli oluşturup bu modelin arkasında tutkuyla, ısrarlı bir şekilde 3-5-10 yıllık program yapması lazım. Bu eylem planını hazırlayalım arkasında 5-10 yıl duralım. Türk futbolunun altyapıda nasıl oyuncu yetiştirdiğini görürüz." diye görüş belirtti.

Bütün kulüpler için yeni bir süreç başladığını ve herkesin hesabını yayın ihalesine göre yapması gerektiğini ifade eden Gümüşdağ, "Herkes bütçesini denk bütçeye getirebilmek için planlamasını ona göre yapmalı. Kaynak oluşturmalı, proje ve iş ortaklığı geliştirmeli. Kulübümüzde 4. yılımız, planlamamız doğru gidiyor ve şu an Başakşehir 4. yılında bu sezonu borçsuz kapatabilecek durumda." değerlendirmesinde bulundu.

"BORÇLAR DENETLENMEYE TABİ OLMALI"

Gümüşdağ, kulüplerin borçlarının büyümemesi için mutlaka denetlenmeye tabi olmaları gerektiğini kaydetti.

Fransa'da kulüplerin mali yapısının devlet tarafından denetlendiğine dikkati çeken Gümüşdağ, şöyle devam etti:

"Fransa'da Maliye Bakanlığından onay çıkarsa transfer yapılabiliyor. Bazı ülkelerde federasyonlar tarafından yapılıyor. Bence bunu TFF de en iyi şekilde yapabilir. Eğer önlem alınmazsa borç rakamı büyümeye devam eder, çok daha kötü bir çıkmaza doğru gider. Kaynaklar yüzde 47 büyümüşken yine doğru kullanmazsak, yine yanlış transferlere devam edersek borçların büyüme olasılığı çok yüksek. Mali disiplin ve yapılanma gerekli. Borçlardan ancak o şekilde kurtulunabilir. Mali disiplinle 5-10 sene içinde borçlardan kurtulmak mümkün ama ancak doğru yönetim profesyonel ve kurumsal bakışla."

"ŞAMPİYONLUK HAYALİMİZE KİTLENMİŞ DURUMDAYIZ"

Gümüşdağ, futbolcuları Emre Belözoğlu'nun futbola devam etmesini umduğunu ifade etti.

Emre Belözoğlu'nun uzun yıllar milli takım kaptanlığı yaptığını, 100'e yakın kez milli formayı giydiğini hatırlatan Gümüşdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Avrupa'da çeşitli takımlar, Fenerbahçe, Galatasaray gibi önemli kulüplerde oynamış, şimdi de Medipol Başakşehir'de forma giyiyor. Futbol kariyerinin en iyi dönemini yaşıyor. Hocası memnun, arkadaşları seviyor, takım kaptanlığını en iyi şekilde yapıyor. Biz de memnunuz. Önceliğimiz sezon sonundaki şampiyonluk hayalimiz, ona kilitlenmiş durumdayız. Sezon sonu Emre ile ilgili değerlendirmemizi yapacağız Emre bu sistemin içinde olmak istediği sürece futbol sonrasında da elimizden gelen her türlü desteği vermeye çalışırız. Emre çok çok eskilerden kardeşimizdir, her şeye de layıktır. Şu anki başarısı da bizi mutlu ediyor. Ahlaki durumu da her şeyi de Başakşehir ile çok örtüşüyor. Hocası da önemsiyor, takım arkadaşları da önemsiyor. Umarım futbola devam eder, etmese de biz her zaman ona bu ailede bir yer buluruz."

Yeni yılda futbolun kardeşliği, dostuluğu, sevgiyi öne çıkarması dileğinde bulunan Gümüşdağ, "Avrupa'da önemli başarılara imza atmak istiyoruz. Milli takımımızın da bir an evvel eski günlerini yakalayarak o heyecanları yaşatmasını isterim. Türk futbolu için önemli bir yıl olur. Başarıların öne çıktığı, centilmenliğin, sporun güzelliğinin yansıdığı bir yıl olur. Başakşehir için de güzel bir yıl olur." diyerek, sözlerini tamamladı.