'Sivil savcı gelirse çatışırız' demişler

'Sivil savcı gelirse çatışırız' demişler

Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıklarında görevli adli müşavir, hakim ve savcılar hakkında açılan davaya devam edildi.

15 Temmuz'da Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıklarında görevli adli müşavir, hakim ve savcılar hakkında açılan davaya devam edildi. Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü 11'inci celsesinin başlangıcında Savcı Seyfullah Aslan mütalaa verdi. Savcı Aslan tutuklu 11 sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti.

Mütalaadan sonra sanıklar ve avukatlarının talepleri alınmasına geçildi.

Sanıklardan Uğur Aydın, 50'den fazla tanık dinlendiğini, hiçbirisinin kendisiyle ilgili somut bir beyanda bulunmadığını belirterek, "Ben tahliye olmak için ne yapayım? Savcılık mütalaasını anlamakta zorluk çekiyorum. Ara dönemlerde 10 Ocak'ta, 18 Aralık'ta tahliye mütalaası verildi. Arada ne değişti, gerekçe nedir de 'tutukluluğa devam' deniyor. Savcılık bir bütün değil mi?" dedi. CMK'nın katalog suçlarla ilgili maddesinin ergeç değişeceğini savunan Aydın, bunu bu mahkemenin yapıp, söz konusu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasını istedi.

'KİMSEDEN BİR AF BEKLEMİYORUM'
Sanık Bedrettin Özgür de davaya katılma talebinde bulunan Ergenekon kumpası sanıklarından Mustafa Dönmez'in kendisine yönelik suçlamalarını cevaplandırırken, Dönmez hakkında şu ifadeleri kullandı:

"Bu beyefendi keşke buraya gelseydi, çok eğlenceli olurdu. Bu beyefendi tüm hakimleri şikayet etmiş. Bir ara galiba AKP Milletvekilleri Metin Külünk, İhsan Arslan ve Ankara Emniyet Müdürü hakkında da suç duyurusunda bulundu. Herhalde barıştılar. Bu beyefendinin halet-i ruhiyesini anlatmak için bir örnek; Bir davası vardı. Mahkeme Başkanı da bu davada tanık olarak dinlenen Mehmet Yüzbaşıoğlu idi. Öyle bir şey söyledi ki, Yüzbaşıoğlu, 'Bu kadar da olmaz ya' dedi. Öyle biri ki, adamın üzerine bir şey kondurmak mümkün değil."

Özgür, kamuoyunda af tartışmalarının sürdüğüne dikkat çekerken de, "Bunun siyasi manevra olduğunu düşünmekle birlikte, kimseden bir af beklemiyorum. Adaletin tecellisini ve aklanmayı bekliyorum” dedi.

'SİZ BU DARBE TEŞEBBÜSÜNE…'
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde beyanı alınan Seyfi Bulduk, 31 aydır tutuklu olduğunu, hakkındaki tüm delillerin toplandığını ve aleyhinde bir şey bulunmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Suçlandığım tek konu, bilirkişilerin incelediği 2 bin 500 dosyadan sadece birisinde hukuka aykırı davrandığım iddiasıdır. Bu da gerçeği yansıtmamaktadır. Zira Askeri Yargıtay denetiminden geçmiş ve onaylanmıştır. Ama bilirkişiler ne hikmetse bu onama kararını görmezden gelmiştir. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde evimdeydim. Açıkça söylüyorum ki, siz bu darbe teşebbüsüne ne kadar uzaksanız, ben de o kadar uzağım ve sokaktaki vatandaştan farkım yoktur."

'SİVİL SAVCI GELİRSE, ÇATIŞIRIZ'
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı adli müşaviri Mehmet Emin Yapar da o gün karargaha gitmesinin iradi değil, Kurmay Başkanı İhsan Uyar'ın emriyle olduğunu, yine karargahta Uyar'ın emriyle beklediğini tekrarlayıp, suç teşkil eden bir eyleminin bulunmadığını savundu.

Eski askeri savcı Ali Müjdat Eski ise o gün Genelkurmay Başkanı'nın, "Adli müşavir ve savcı bulunsun" talimatı üzerine Karargahta beklediklerini, bunun tüm ifadelerle sabit olduğunu kaydederek, şunları anlattı:

"Birinci Başkanın böyle bir emri yoksa bile ben bunu sorgulayacak konumda değilim. Bana emri ileten adli müşavirdir. Kaldı ki, ertesi gün yine Genelkurmay Başkanının emriyle gözaltıları yapmak için Akıncı Üssü'ne gittik. Genelkurmay Başkanı, 'Askeri savcı çağırın' demiyor, 'Gitsin' diyor. Çünkü bir gün önceden çağırdığını biliyor. Akıncı'ya giderken tereddütteydik, sivil savcıların bakması gerektiğini düşünüyorduk. Ancak Akıncı'dakiler, 'Sivil savcı gelirse, çatışırız' dediği için Necip Cem İşçimen'le koordine edip, can güvenliğimizi düşünmeden gittik. Bizi de derdest edebilirlerdi."

'TCK'DA KİŞİLER RÜTBELERİNE GÖRE TUTUKLANIR HÜKMÜ MÜ VAR'
Eski, beyanın sonunda kişiyi hürriyetinden yoksun kılmanın, insanlığa karşı işlenmiş suçlardan sayıldığını hatırlatarak, gerekçesiz tutukluluğa devam kararına itiraz ettiğini bildirdi.

30 aydır tutuklu olduğunu hatırlatan MSB eski adli işler başkanı Mehmet Ali Almış da, "Kimseden lehime tanıklık yapmasını istemedim, hiçbir makamdan belge talep etmedim. Ne varsa, mahkeme kanalıyla istedim. Kimseye rica, minnet, tenezzül etmem. Burada kıskançlıkla, mesleki hırsla, bu güdülerle bize kin besleyen veya aynı şey bizim başımıza da gelebilir düşüncesiyle korkmuş olduğu için aleyhimize ifade verenler yüzünden tutukluyuz" dedi.

Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde hakim olan Erhan Ermişoğlu, Ergenekon kumpası sanığı Mustafa Dönmez'in davaya katılım talebinin reddedilmesini isterken, şunları söyledi:

"Dilekçesine benim ismimi el yazısıyla eklemiş. Hakkında iki yargılama yaptık. İlki bir kadına şantaj davasıydı. Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, ben ve Hasan Saban üyeydik. Oy birliğiyle karar alındı. Bugün de olsa aynı karara imza atarım. Ama ilginçtir, Mehmet Yüzbaşıoğlu'nu hariç tutarak, benden şikayetçi oluyor. Diğer dava Zir vadisi ve Sapanca'da ele geçen mühimmatlardı. Benden önce başlamış bir davaydı. Görevsizlik kararı verdik, hatta lehine olacak şekilde Ergenekon'la birleştirmesini önerdik. Yine Mehmet Yüzbaşıoğlu başkan, ben ve Hasan Saban üyeydik. Kendisi temyiz etti. Yargıtay da bozunca devam etmek durumunda kaldık. Dava hala devam ediyor. 3 yıl geçmiş, hala karar verilememiş, gelmiş davacı oluyor. Birileri ayrılıyor, birileri suçlanıyor. Çok kolay bir yol seçiliyor."

Sözde sıkıyönetim listesinde yer alan birçok isme dava açılmadığını, yargılananların büyük bölümü hakkında da tahliye veya beraat kararı verildiğini vurgulayan Ermişoğlu, "Sırf albay olduğum için tutukluluğum sürüyorsa, TCK'da kişiler rütbelerine göre tutuklanır hükmü mü var?" diye sordu.

Son olarak beyanda bulunan Oğuz Akkuş, Alice Harikalar Diyarı'nda Kızıl Kraliçe'nin Alice, "Önce infaz edelim, sonra yargılarız" dediğini belirterek, kendilerinin durumunun da böyle olduğunu öne sürdü. Akkuş'un  beyanının tamamlanmasının ardından yarın devam etmek üzere bugünkü celse sonlandırıldı.